24/06/2009 | Yazar: Kaos GL

Cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan, Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu’nca (MHK) görevine son verilen, Trabzon bölgesi il hakemi Halil İbrahim Dinçdağ, görevinde yetersiz olduğu

Cinsel yönelimi nedeniyle ayrımcılığa maruz kalan, Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu’nca (MHK) görevine son verilen, Trabzon bölgesi il hakemi Halil İbrahim Dinçdağ, görevinde yetersiz olduğu gerekçesiyle kariyerinde üst klasmana çıkamadığını savunanlara sert çıktı.

Dinçdağ, özel durumu nedeniyle MHK’nin kendisine maç vermediğini savunarak Futbol Federasyonu’na yazdığı dilekçenin basına sızmasıyla başlayan süreçte, konunun farklı boyutlara taşınmaya başladığını ifade etti.
 
Amacının, elinden alındığını savunduğu üst klasmana çıkma hakkını geri kazanmak olduğunu kaydeden Dinçdağ, MHK Başkanı Oğuz Sarvan ve TFF Başkanvekili Lütfi Arıboğan’ın, kendisi hakkında medyada yer alan, hakemlik görevinde yetersiz olabileceği ifadelerine tepki gösterdi.
MHK Başkanı Sarvan ve TFF Başkanvekili Arıboğan’a Trabzon’da kamuoyu araştırması yapmalarını öneren Dinçdağ, şöyle konuştu:
 
"Trabzon’da kamuoyu araştırması yapsınlar, hakemliği kötü diyenler iyi diyenlerden fazla çıkarsa ben bu mücadeleyi bırakırım. Bu kadar da iddialıyım. Buyursunlar hodri meydan. 13 yıl boyunca çıktığım bütün müsabakaların gözlemci raporları elimde. Sayın Arıboğan, Oğuz Sarvan ve MHK’sine sesleniyorum. 1997-1998 sezonunda 96 maça, 1998-1999 sezonunda 88 maça, 1999-2000 sezonunda depremde ailemden birisini kaybetmeme rağmen 127 maça, 2000-2001 sezonu 124 maça, 2001-2002 sezonunda da 88 maça çıktım. Halil İbrahim karınca gibi, biz bunu ezer geçeriz, hakkını arayamaz diye düşündüler galiba. Ama şunu unutmuşlar, Halil İbrahim Dinçdağ engin bir derya, onlar da deryada yüzen gemi tayfası, o gemide boğulacaklar. 2002-2003 sezonunda 86 maça çıktım. 2003-2004 sezonu 74 maça çıktım. Diğer sezonlardaki belgelerim Trabzon’da bulunduğu için maç sayılarını şu anda net olarak veremiyorum"

‘Buyursunlar gelsinler’

28 Haziran’da sınav düzenlendiğini, daha önce çeşitli nedenlerle sınava girememiş, girip de başarısız olmuş kişilerin yanı sıra kendisinin de bu sınava alınacağının ifade edildiğini bildiren Dinçdağ, şunları kaydetti:
 
"Beni de bunun içine sokuyorlar. Bu sınavı sadece ona özel çıkarmadık, bütün hakemler için çıkardık, şeffafız, çağdaşız mesajı veriyorlar. Sınava girmeyenlere hak veriyoruz Halil İbrahim için de bu hakkı verdik diyecekler. Kimi kandırıyorsunuz siz. 33 yaşındayım. Hakemliği severek yapıyorum. Çok da başarılıyım. Bu hakemliği de bu ülkemde yapacağım. Klasman hakemi olarak da yapacağım. Diyelim ki beni klasmana aldılar seminere çağırdılar. Seminerden sonra Eylül’de atletik testler var. Kazanamazsam bırakacağım. Kazanırsam bana verecekleri ilk maça bütün Türk basınını ve Avrupa basınını davet ediyorum. Buyursun gelsinler. TFF ve MHK yönetim kurulları toplu halde gelsin, hakemlik nasıl yapılıyor görsünler. Bu kadar açık ve net. Ben iddialıyım, buyursunlar onlarda iddialı olsunlar. Kendi gözlemcilerine inanmıyorlarsa, buyursunlar Trabzon’da kamuoyu araştırması yapsınlar."

‘Torpil ve entrikalardan haberi yok…’

TFF Başkanvekili Arıboğan’ın, kendisi hakkında başarılı olamadığı için 13 yılda üst klasmana çıkamadığı şeklinde ifadeleri bulunduğunu kaydeden Dinçdağ, "Sayın Lütfi Arıboğan herhalde Türkiye’de yaşamıyor. Türkiye’de her kurumda olduğu gibi hakemlik camiasında torpilin ve entrikaların ne kadar çok olduğundan haberi yok herhalde" dedi.

Hakemliğinde 4 sezon art arda klasman listesine yazıldığını ancak her defasında seçilemediğini savunan Halil İbrahim Dinçdağ, "Hangi sezon hatırlamıyorum ama derneğimin o dönemlerdeki sekreteri arayıp bana 4. sıradasın listeler yarın asılacak demişti. Ertesi gün baktım 4. sırada başka isim vardı. Son yıllarda öğreniyorum ki o zamanın MHK üyesi, il hakem kurullarına "Halil İbrahim Dinçdağ’ı yazarsanız hiç kimseyi klasmana almam" diye tehdit ediyormuş. Beni hiçbir şekilde klasmana yazmadılar. 2-3 sezon önce klasmana teklif edildim. Ali Aydın MHK bölge sorumlusuydu. Sınavları kazandım, koşuyu kazandım seminerleri hepsini kazandım ama klasmana alınmadım. 11 arkadaş teklif edilmiştik 4 kişiyi aldılar, beni almadılar" şeklinde konuştu.

‘Klasmana çıkmak için özel durumumu kullanmam’

Federasyona yazdığı dilekçenin henüz yanıtlanmadan, basına sızmasıyla özel yaşamı alt üst olan Dinçdağ, askerlikten muaf tutulduğu rapor gerekçe gösterilip, geçen mayıs ayında hakemliğine son verilerek sınava sokulmadığını, 33 yaş sınırı nedeniyle de bu yıl son kez kullanabileceği üst klasmana çıkma hakkını kullanamadığını bildirdi.

Medyada Başkan Sarvan’ın demeçlerinde, il hakemi olarak görevine devam edebileceği ifadelerini gördüğünü anlatan Dinçdağ, bu sözleri samimi bulmadığını kaydederek, şöyle devam etti:

"İl hakemi olarak devam etmek zaten benim 45 yaşıma kadar var olan bir hakkım. Ben sağlık sorunları nedeniyle askerlikten muaf tutulmadım. Özel durumum nedeniyle bana tanınan hakkı kullandım. İl hakemi olarak görev yapma hakkımı elimden alıp şimdi tekrar geri veriyorlar. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım, ülkemi seviyorum, ülkemde hakemlik yapmak istiyorum. Bazıları bu özel durumumu kullanıp 13 yıldır çıkamadığım klasmana çıkmak istediğim şeklinde söylemlerde bulunuyor. Ben özel durumumu kullanıp da çıkmak istemiyorum. Benim özel durumum hakemliğim, ben başarılarımla beraber klasmana çıkmak istiyorum. Hakkımı istiyorum. Hakemliğimi geri istiyorum. Bu yapılanın hesabını er ya da geç birilerinin vermesini istiyorum. Gerek MHK, gerekse Futbol Federasyonu ile görüşme taleplerinde bulunduk. Bir yanıt gelmedi. Bu talebi yenilemeyeceğim. Görüşemezsek de her türlü yoldan hukuki mücadelemize devam edeceğim."

‘Bu insan hakkı ihlalidir’

Hakkındaki haberi ilk yazan gazetecinin kişisel bilgilerini futbol federasyondan aldığını söylediğini bildiren Dinçdağ, federasyona verdiği dilekçenin 2 gün sonra basının eline geçmesine büyük şaşkınlıkla karşıladığını ifade etti.

Avukatının isteği doğrultusunda ailesinin de bu konudan zarar görmemesi nedeniyle İstanbul’a geldiğini ve artık burada yaşayacağını anlatan Dinçdağ, konunun basına sızmasıyla kendi adına hayati bir karar alarak bir televizyon kanalında canlı yayına katıldığını hatırlatarak, "Ertesi günlerde bütün televizyon kuruluşları bizi aradı ama çıkmak istemedik. Çünkü biz medya meraklısı değiliz. Amacımız reyting ve şov yapmak değil. Bir insanın hakları ihlal edilmiş. Bir insan kurumu tarafından basına deşifre edilmiş, bunlar çok önemli şeyler. Bu insan hakkı ihlalidir" şeklinde konuştu.

‘Avukatımı n basına sızdırma ihtimali sıfır’

Dinçdağ, MHK Başkanı Sarvan’ın bu olayı basına sızdıran kişinin avukatı Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Sekreteri ve Hukuk Danışmanı Murat Söylemez olabileceği yönünde iddialarının gerçeği yansıtmadığını kaydetti.

Futbol Federasyonu’na 11 Mayıs’ta verdiği dilekçenin 13 Mayıs’ta medyada haber olarak yer aldığını anlatan Dinçdağ, "Bende konuyu avukat olarak seçtiğim Murat Söylemez’e anlatarak 14 Mayıs’ta kendisine vekâlet verdim. Haberler basına sızdıktan sonra avukatımla görüşmeleri yaptım. Bende hepsinin belgesi var. Buyursunlar onlar belgeleri çıkarıp göstersinler. Avukatımın bunu basına sızdırma ihtimali sıfır. Nasıl sızdırabilecek ki. Kendi suçlarını başkalarına atmasınlar" diye konuştu.

‘Oğuz Sarvan gelince ayrımcılık yapılmayacağını düşünmüştüm’

Oğuz Sarvan başkanlığındaki mevcut Merkez Hakem Kurulu atandığında, çağdaş, medeni, kültürlü, kendini geliştirmiş kişilerin bu göreve getirildiğini, Türk hakemliğinin önünün açık olacağını ve ayrımcılık yapılmayacağını düşündüğünü anlatan Dinçdağ, bu düşüncesinde yanıldığını kaydetti.

Bu dönemde çok sayıda kişi hakkında ayrımcılık yapıldığını savunan Dinçdağ 3 örnek vererek şöyle devam etti:

"Kocaeli bölgesinde bir bayan hakem arkadaşımızın bir erkek hakemle ilişkisi var diye bayan hakemin hakemliğine son verildi. Peki soruyorum. Erkek hakemin görevine neden son vermediniz? Bu bir ayrımcılık değil mi? Bir bayanla bir erkek arkadaş olabilir, ilişkileri olabilir, evlenebilirler de. Bu bir ayrımcılık. Hatay’da Alevi olan bazı hakem arkadaşlarımıza hakemlik yaptırılmıyordu. Konu meclise gittikten sonra kapatıldı ve görev almaya başladılar. Çünkü hassas bir konuydu. 3 ay aralıksız veya 6 ay aralıklarla hak mahrumiyeti alanlar ömür boyunca spor faaliyetlerinde bulunamazlar. Ancak bir ilimizde il hakem kurulu başkanlığı yapan hocamızın 1 yıl hak mahrumiyeti var. Bu arkadaşımız il hakem kurulu başkanlığı yapıyor."

‘Gelin birlikte arayalım’

Farklı durumlar nedeniyle hakemlikleri elinden alınanlara seslenen Halil İbrahim Dinçdağ, "Şu anda Halil İbrahim’e kimse yaklaşmıyor. Ona dokunursak MHK bunu duyar hakemliğimiz biter gözlemciliğimiz biter, diye düşünüyorlar. Ama mert, yiğit, delikanlı arkadaşlarım gözlemci ağabeylerim arıyor, destek veriyor. Farklı durumlarda hakemliği elinden alınmış arkadaşlarımız var ne acıdır ki o arkadaşlarımız piyasada yok. Kalksanıza yumruğunuzu masaya vursanıza, hadi birlik olalım. Gelin birlikte hak arayalım. Neden kaçıyorsunuz? Neden çekiniyorsunuz?" şeklinde konuştu.

‘Hedefim FIFA, Avrupa’da bile maç yönetirim’

Süper Lig hedefi olup olmadığı sorusuna Dinçdağ, "Benim hedefim FIFA, ben Avrupa da bile maç yönetirim. Ama tabii ki bu zihniyetle olur mu onu da bilmem" şeklinde yanıt vererek sözlerini tamamladı.


Etiketler: yaşam, spor
2024