11/06/2010 | Yazar: Sarphan Uzunoğlu

Google’a getirilen erişim kısıtlaması, Youtube’un yasaklanması ve daha nicesi. Türkiye’nin muhafazakâr yapısı her geçen gün kendini geliştiriyor.

Google’a getirilen erişim kısıtlaması, Youtube’un yasaklanması ve daha nicesi. Türkiye’nin muhafazakâr yapısı her geçen gün kendini geliştiriyor. Gerici bakış açısı teknolojiye ayak uyduruyor ve ona da zincir vurmayı beceriyor.

Türkiye’deki en büyük sorun nedir derseniz, yoksulluk derim. Türkiye’deki en büyük ayıp nedir derseniz de ifade özgürlüğünün bu denli kısıtlanmış olması. İrfan Aktan’ın mahkumiyeti de gösterdi ki bu ülke de yanlış giden şeyler var ve bu yanlışlıklar günden güne artıyor. Google’a getirilen kısıtlama ve Youtube’u Atatürk’ü korumak için TC vatandaşlarının ulaşımına kapanması zaten var olan “acaba biz ülkece akıllıya hasret miyiz?” sorusunu gündeme getirdi.
 
Dün gece NTV’de yayınlanan Günlerin Getirdiği isimli programda “Ekşi Sözlük” tartışıldı. Aslına bakarsanız Türkiye’de etkin olan bir çok etkileşimci sözlükte yazan biri olarak dün yapılan tartışma tam da benim ilgi alanıma giriyordu. Ben internetin insanlığın mahkum aklını özgürleştireceğini düşünenlerdenim çünkü. Masanın etrafındaki isimler ise SSG, Tuna Kiremitçi, Kaan Sezyum ve programın ev sahipleri olan Hakkı Devrim ile Mirgün Cabas’tı. Aslına bakarsanız SSG, TK ve KS üçlüsü sanık sandalyelerindeydi ve Hakkı Devrim ile Mirgün Cabas onları sorguluyordu. Ekşi Sözlük denen o “maskeli yılanlar yuvası” nasıl olup da ünlüleri karalayan bir mekan haline gelmişti? SSG bu durumdan utanmıyor muydu? Bunlardı soruların alt metinleri.
 
Programın sonlarına doğru Hakkı Devrim Kaan Sezyum’u Türkiye’yle Amerika’yı kıyasladığı ve kültürel kodları kaçırdığı için eleştirdi.  Türkiye’nin en büyük karın ağrısı olan şu kültürel kodları bir ara kocaman bir meydanda toplayıp yaksak iyi olacak. Sezyum özgürlük ülküsünde böyle kodların ne kadar manasız olduğunu güzelce açıkladı; ancak asıl söylenmesi gerekenleri söyleyecekken Cabas programın bu kısmını bitirdi. Zaten programdan sonra Sezyum twitter’da Cabas’a bir güzel veryansın etti. Sezyum Youporn’uma ve Youtube’uma dokunma diyecekti. 35 yaşında porno siteme giremeyeceksem özgürlük nerede diyecekti.
 
Türkiye’deki şu sözde “genel ahlâk” zımbırtısından kurtulmanın vakti geldi de geçiyor. Ekran anarşisti Okan Bayülgen’in programlarına çıkarıp bilir kişi muamelesi yaptığı; ama Enver Aysever’in kadınlara yönelik saldırgan tutumundan da Author mizojinisinden de öteye gitmeyen anlayışıyla Hakkı Devrim Türk, Muhafazakâr ve Demokrat kimliğinin çekilmez bir portresi olarak bu zımbırtının en önemli temsilcisi olmuş durumda.
 
Kendisi için yapılan yorumlar üzerinden Ekşi Sözlük gibi bu ülkede hurriyet.com.tr’den haber almaya çalışan insanları uyandıran ve onları kamusal alana, tartışmaya katan bir oluşumu eleştiren Devrim’in hassasiyetlerini anlayabiliyorum aslında. Yıllarca Türkiye’nin kanını emen muhafazakâr düşünceye hizmet eden organik bir aydın olarak Hakkı Devrim’in aksini söylemesi. Sözlük’ün sırtını sıvazlaması zaten garip kaçardı.
 
Peki nedir Ekşi Sözlük’ü bu kadar önemli yapan? Ekşi Sözlük Türkiye’de internetin özgürleşmesinin başlangıcıdır aslen. Tam bir demokrasi ortamı sayılmasa da demokrasinin en iyi uygulanabildiği ortamlardan biridir. TC yasaları’nın izin verdiği güçte, hatta zaman zaman daha ötesinde bir oluşumdur Ekşi. Arkasından yarattığı Uludağ, İTÜ, Lafmacun gibi ekoller vardır. Son zamanlarda türeyen İnci Sözlük ise internet anarşizmi adına Türkiye’de eşi benzeri görülmemiş bir muhteşemlik ihtiva ediyor.
 
Peki sizce Türkiye’de internetin durumu ne olacak? Söyleyeyim. Seneye yeni bir yasa geliyor. İnterneti, bu sitenin de aralarında bulunduğu birçok siteyi onlarca problem bekliyor. Bu özgür alan, devletlerin kontrolünde eritilmeye çalışılacak. Toplumsal muhalefet, statükoya edilen isyan yerini İnternet Gazetecileri’ne konuşan Erdoğan’ın zihniyetine bırakacak. Biz internette yazan yada internet gazeteciliği yapan insanar ollarak bugüne dek ne yaptıysak, sonrasında da buna devam edeceğiz; ama bizim gibi pek göz önünde olmayan yazar ve habercierin internette bile terörist ya da ajan gibi sıfatlarla itham edildiği bu dönemde interneti yönetecek zihniyetin daha sert olacağı ortada.

Biz karşımızda Hakkı Devrim’i göremeyiz; ama Hakkı Devrim’ler her yerdeler. Tekzipleriyle, köşeleriyle, mahalle kahvelerindeki ağırlıklarıyla, tüm monşerlikleriyle aramızdalar. Modern görünümlü tutucular hükümetle kol kola girdiler ve üstümüze yürüyorlar. Ey internet okuru, özgürlüğün değerlidir. Üstelik hiçbir özgürlük alanı devlet tarafından kontrol edilmeye mahkum edilemez.
 


Etiketler: medya
İstihdam