10/05/2011 | Yazar: Özlem Sönmez Ertem

Fotoğrafın çekilme anında başlayan ve aile içinde geçirdiği zamandan çok, fotoğraf sahiplerinin fotoğrafları ile ilişkileri bittiğinde fotoğrafın başına gelenlerle ilg

Fotoğ?rafın çekilme anında baş?layan ve aile içinde geçirdiğ?i zamandan çok, fotoğ?raf sahiplerinin fotoğ?rafları ile iliş?kileri bittiğ?inde fotoğ?rafın baş?ına gelenlerle ilgilenen bir tezle, geçen sene düzenlenen Sahaflar Festivali’nde çektiğ?im fotoğ?rafların kesiş?tiğ?i bir kayıt bu. Çalış?ma alanını, fotoğ?rafın sahibinden ayrıldıktan sonra çıktığ?ı yolculuk olarak belirleyen Pelin Aytemiz, 2007 yılında ğ°stanbul Bilgi Üniversitesi’nde sunduğ?u tezi için hazırladığ?ı kısa film projesini, fotoğ?rafın geçici, sabit ve süreli olmayan, elde tutulamayan ve ölümlü niteliğ?ine çağ?rış?ım yapan anlamları içerdiğ?i için “efemera” olarak adlandırmış?:
 
“Film, varlığ?ı ve imgesi konusunda çekinceleri olan yirmili yaş?larının baş?larındaki Leyla karakterinin fotoğ?rafları aracılığ?ı ile çıktığ?ı zihinsel yolculuğ?u konu alıyor. Leyla sürekli kendi fotoğ?raflarını çekip, fotoğ?rafların altlarına anlaş?ılmaz notlar almaktadır. Fakat her defasında gördüklerinden rahatsız olarak fotoğ?rafları atar. Bu rahatsızlığ?ının nedeni, her fotoğ?rafında kendi imgesi yerine bambaş?ka birini görmesidir. Fotoğ?raflarda kendisi yerine bazen tanıdıklarını, bazen ise hiç bilmediğ?i kiş?ileri görür. Varlığ?ından emin olamayış?ını temsil eden bu fotoğ?rafları saklamaya gerek duymadan atar. Leyla’nın atılan fotoğ?rafları, yolcuklarının sonunda hurdacılar vasıtası ile bir antikacıya ulaş?ır. Böylelikle filmin ikinci önemli karakteri; atmış?lı yaş?larının ortalarında olan antikacı Koper Bey ile tanış?ırız. Koper Bey, sadece objelerin geçmiş?lerine değ?il, aynı zamanda insanların geçmiş?lerine de yolculuk edebilen biridir. Hurdacıların dur durak bilmeden getirdikleri, altına notlar düş?ülmüş? Leyla’nın polaroid fotoğ?rafları, Koper Bey’in kendi geçmiş?i ile yüzleş?mesini sağ?lar. Sevgilisinin ölmeden önceki son anını fotoğ?raflayan Koper, onun ölümünü hiçbir zaman kabul edememiş?tir. Onun için ölüm ile fotoğ?raf birbirine çok yakındır. Leyla’nın fotoğ?raflar ile olan garip iliş?kisini keş?feden Koper Bey, onun her gün çekilmiş? fotoğ?raflarını kendisi için özel olan bir albümde toplayarak, ona aradığ?ı kurgusal geçmiş?i yaratır. Hikâye, Koper Bey’in yardımı ile Leyla’nın kendi imgesine ulaş?ması, Leyla’nın yardımı ile Koper’in geçmiş?ini geride bırakabilmesi ile sonlanır.”
 
Aytemiz’in ölüm ve fotoğ?raf arasındaki yakın iliş?kiyi merkeze alarak kurguladığ?ı bu hikâyenin kavramsal çerçevesi, Roland Barthes’ten referans alıyor:
 
“Barthes’a göre fotoğ?raf; bir yandan fotoğ?rafta gördüğ?ümüz ş?eylerin geçmiş?e ait o belirli dönemdeki varlıklarını kanıtlarken, bir yandan da gördüklerimizin geçmiş?te kalmış?lıklarını, yani ölümünün bir teyididir. Onun için her fotoğ?raf, bakan kiş?iye ölümü çağ?rış?tırmalıdır. Fotoğ?rafın özünde ölüm yatmaktadır. Filmin baş? karakterleri olan Leyla ve Koper Bey ise fotoğ?rafın ölümü resmettiğ?ini fark eden iki karakterdir. Leyla fotoğ?raflarda kendi ölümlülüğ?ünü görmek yerine bu histen kaçmak için baş?ka insanların imgelerini görmeyi seçmektedir. Film boyunca kendini fotoğ?raflarda göremez... Ta ki kendi ölümlü oluş?unu kabul edene kadar.”

Ben, fotoğ?rafların ş?imdi ile geçmiş? arasındaki hayalet halinden çok, ister kendi fotoğ?raflarımız isterse baş?kalarınınki olsun, fotoğ?rafların çağ?ırdığ?ı hayaletleri daha çok önemsiyorum sanırım. Ne de olsa fotoğ?rafın hayalete dönüş?mesi, tıpkı Aytemiz’in hikayesi gibi, son derece kiş?isel bir değ?erlendirme.
 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam