16/02/2016 | Yazar: Murat Sayan

ABD’nin daha büyük bir sorunu var HIV’de durumun iyileşmesine engel olan: Irkçılık.

Barack Obama, Kongre’deki “Birliğin Durumu” konuşmasında -ki bu sonuncusuydu onun için- ABD’de 2020 yılına kadar yeni HIV/AIDS olgularını önleyeceklerini söyledi. Bu konuşma şuracıkta: www.whitehouse.gov/sotu

Bu konuda gelişmeler var. Örneğin New York gibi eyaletlerde yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve son tıbbi gelişmeler sayesinde enfeksiyon oranlarında aşağı doğru hareketler kaydediliyor.

Ancak kazın ayağı hiç de öyle değil. Özellikle ABD’de Afrikalı (Afro) - Amerikalı topluluklar, başka bir gerçeklik içinde yaşıyorlar. Ortada kocaman bir sağlık eşitsizliği var. Üstelik bu sadece HIV ile ilgili değil.

Aslında Obama - hakkını verelim - HIV konusunda çok çalıştı. Örneğin; “Ekonomik Bakım Yasası” ve “Ulusal HIV / AIDS Stratejisi” onun öncelik verdiği ve yasalaştırdığı başlıklar. Ulusal stratejiyi önceki yazılarımda ele almıştım.

Ekonomik Bakım Yasası ile HIV’i içeren koşullar da dahil olmak üzere milyonlarca Amerikalı kapsam içine alınmıştı. Aynı zamanda ABD’de HIV bakımının tek büyük ödeyicisi olan Medicaid için uygunluk şartlarını da genişletmişti.Yani bizim SGK gibi herkesi kapsam içine almaya ve yapılan sağlık uygulamalarını ödemeye karar verdiler. Aslında yapılan basit bir işlem. Üretilen refahın paylaştırılması…. Ama ABD’de büyük bir gürültü içinde oldu bunlar.

Bu arada, Ulusal HIV/AIDS Stratejisi de öncelikle Amerika'da yeni HIV enfeksiyonunu azaltmayı amaçlıyor. Ardından yaş, cinsiyet, ırk/etnik köken, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği veya sosyo-ekonomik durum ne olursa olsun herkes için ücretsiz, damgalama ve ayrımcılık olmadan yüksek kalitede, yaşam uzatıcı HIV bakımına erişimi sağlamayı amaçlıyor.

Ama gel gör ki bütün ilerlemelere rağmen, Afro-Amerikalılar, beyaz Amerikalılara göre sekiz kat daha fazla HIV ile enfekte olmuşlar. 2014 yılında HIV teşhisleri de %44 olarak gerçekleşmiş. Yani birçoğu HIV taşıyor olmasına rağmen bunu bilmiyor.

Ama ABD’nin daha büyük bir sorunu var HIV’de durumun iyileşmesine engel olan: Irkçılık.

Cinsellikle ilgili stigma (damgalama) ve kültürel klişeler Afro-Amerikalı topluluklarda yeni HIV enfeksiyonlarında oranların artmasına yol açıyor. Ayrıca Afro - Amerikalılar arasında HIV tedavisi ve önlenmesi hakkında bilgi kıtlığı var ve bu da büyük ölçüde ırkçılığa bağlı.

Örneğin Afro-Amerikalılar arasında suç oranı çok yüksek. Polis onlara karşı aşırı şiddet kullanıyor. Yoksul semtlerde yaşıyorlar ve oturuyorlar, eğitim kalitesi düşük okullarda okuyorlar. Bütün bu olan bitenler onlara karşı ön yargılı olunmasına yol açıyor. Irkçılık kurumsal… Bir kısır döngü var ve bu kader bozulacak gibi değil.

ABD’de yaklaşık 1.2 milyon kişi HIV ile yaşıyor ve bunun 500 bini Afro – Amerikalı. Barack Obama ve ardılları HIV enfeksiyonunun ortadan kaldırılmasında başarılı olmak istiyorlarsa Afro-Amerikalıların kaderini değiştirmek zorundalar.

Fotoğraftaki basketbol tarihinin en büyük pivotu: Ferdinand Lewis Alcindor. Ama biz onu Kareem Abdul-Jabbar olarak tanıdık.

Suratına blok yemediği tek atış tarzı olan ve kendisini buna adapte eden adamımız “sky-hook” tekniğini (fotoğrafta) NBA literatürüne katar ve böylece oyunun tarzını ve gidişini değiştirir.

Basketbol Olimpiyat kadrosuna çağırılmasına rağmen, ABD hükümetinin Afro-Amerikan kökenli vatandaşlarına olan tutumunu protesto edip bir boykot gerçekleştirecek ve kadroya katılmayacaktır.

70’inden sonra nihayet hak ettiği saygıyı görüyor. Tüm zamanların en büyük kolej oyuncusu ve en büyük pivotu seçildi. ABD hükümeti tarafından kültür elçisi ilan edildi.

Kareem, kariyerinin en büyük zamanlarında bile bize Amerika’nın ne kadar zor bir yer olduğunu gösteriyor


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret