18/01/2009 | Yazar: Yasin Erkaymaz



HIV/AIDS ile ilgili yıllara dayanan deneyimler, HIV bulaşmasını önlemede ve HIV/AIDS’ in etkisini azaltmakta insan haklarının korunmasının ve teşvik edilmesinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. İnsan haklarının korunması teşvik edilmesi; Hem HIV’ den etkilenen kişileri korumak hem de halk sağlığı hedeflerinden biri olan HIV enfeksiyonuna karşı incinebilirliği azaltmada başarılı olmak, HIV ile yaşayanların üzerlerindeki kötü etkilerin azaltılması ve yok edilmesinde bireylerle toplumun HIV’ e karşı önyargısız ve bilinçli yaklaşımını güçlendirmek için gereklidir.

Genel olarak insan hakları ve halk sağlığının ortak amacı bütün bireylerin haklarını, hassasiyetini ve refahını korumak ve teşvik etmektir. İnsan hakları açısından bakıldığında, bu amaçlara ulaşabilmenin en iyi yolu, ayrımcılığa uğrayanlara ya da hakları ihlal edilenlere özellikle önem vermektir. HIV vakalarının ya da yayılımlarının bazı ülkelerde daha fazla olduğu görülmektedir. Her ülkede ki yasal, sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olarak HIV/AIDS’ ten en fazla etkilenen gruplar sırasıyla; Kadınlar, çocuklar, yoksullar, azınlıklar, göçmenler, ülke içinde göç etmeye zorlanmış gruplar, özürlüler, mahkumlar, seks işçileri, LGBTT bireyler ve damar içi madde kullananlardır. Görüldüğü gibi, en fazla etkilenen gruplar, zaten insan hakları korumasından yoksun olan, ayrımcılığa uğrayan veya yasal statüleri nedeniyle marjinalize edilen gruplar.

HIV/AIDS ile yaşayan bireylere ve HIV/AIDS nedeniyle çeşitli grupların üyelerine uygulanan suçlama, dışlama veya ayrımcılığın kökeninde toplumun cinselliğe bakışındaki ahlaki kaygılar ve tutumlar ya da toplum sağlığını koruma adına sürdürülen ve herhangi bir bilimsel dayanaktan yoksun tutumlar yer almaktadır. Hastalığın yalnızca belli gruplara özgü olmadığının anlaşılmış olmasına rağmen bu uygulamalar halen sürüyor ve bu durum HIV/AIDS ile yaşayan kişilerin ciddi engellerle karşılaşmalarına neden oluyor. Bu durum, hastalığın kendileri dışındaki gruplara özgü olduğu inancını taşıyan insanların, korunma konusunda herhangi bir gereksinim duymamalarına da yol açıyor. Bu nedenle de HIV/AIDS yayılımı daha rahat oluyor.

İnsan hakları, etik kurallar ve yasalar; insan davranışını açıklayan, tanımlayan ve düzenleyen yapının temel taşları arasında yer alır. HIV/AIDS in toplum içinde ki konumunu o topluma dahil olan insanların davranışları belirler. Bireyler arası ilişkiler, toplum içindeki gruplar arası ilişkiler ve devletin HIV/AIDS e yaklaşımı bu konumu etkiler. Bu nedenle insan haklarına önem veren bir ülke olmak HIV/AIDS konusunda da yol almamızı sağlayacaktır.

Kaynak: HIV/AIDS İnsan Hakları Ve Yasalar / İstanbul 2008

Maillerinizi bekliyoruz: heranlamdapozitif@kaosgl.org


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret