16/03/2018 | Yazar: Umut Güner

Sosyal Hizmet Gençlik Derneği, düzenledikleri kongreler ile bunu çok güzel yapıyorlar.

“Çocuk Koruma” temalı Sosyal Hizmet Ulusal Gençlik Kongresi 1-3 Mart 2018 tarihinde Ankara’da Barolar Birliği’nin ev sahipliğinde yapıldı. Ben de Özlem Cankurtaran hoca ile birlikte “LGBTİ Çocuklar” paneli için 2 Mart sabahı yola düştüm. Özlem’le yolda giderken ben, sanırım bu Ankara Valiliği’nin verdiği yasakların karamsarlığında, “Ay sabahın dokuzuna bize panel koymuşlar. Kimse gelmez bizi dinlemeye. Senle ben biz bize sohbet ederiz” deme gafletinde bulundum.

Sevgili Ferhan bizi karşıladı, “Bir iki dakika geçtikten sonra salona geçebiliriz” dedi. 250’yi aşkın sosyal hizmet uzman adayı sabahın dokuzunca bizi dinlemek için salonu doldurmuştu!

Kaos GL için bir haber yapmaya çalışırken, kendimce 5N1K’yı unutmamaya çalışıyorum. Ama burada haberin öznesi, konuşmaya giden ben değilim, benim konuşma yapacağım kongreyi örgütleyen sosyal hizmet gençliği…

“LGBTİ mevzusunu nasıl ele alabiliriz” sorusunu soranlara her daim önerdiğimiz aslında sosyal içermenin de en önemli araçlarından biri, “başka bir şey yapmak için çabalamanıza gerek yok, yaptığınız işin içine dahil edin, faaliyetlerinizi LGBTİ’leri de ve onların sorunlarını da kapsayacak şekilde inşa edin yeterli” oluyor. İşte Sosyal Hizmet Gençlik Derneği, düzenledikleri kongreler ile bunu çok güzel yapıyorlar. Yaptıkları bütün kongrelere bizi davet ediyorlar ve aday sosyal hizmet uzmanlarının LGBTİ konusunda farkındalık kazanmalarına katkıda bulunuyorlar.

Kongrenin bir diğer güzel yanı ise Türkiye’nin farklı şehirlerinden farklı sosyal hizmet okullarından gelen öğrencilerin LGBTİ’lerin sorunlarına ilişkin soruları idi. Panel bütün Sosyal Hizmet Kongreleri’nde olduğu gibi verdikleri süre ile sınırlı kalmadı, uzadı, soruların bir kısmını çay-kahve arasına taşıyıp, bir kısmını maillere havale ederek kongredeki oturumumuzu bitirdik. Sabah girerkenki umutsuzluğumuza kongre bir ışık gibi doğdu. Özlem de ben de “İyi ki gelmişiz, iyi bir şey yaptık” diye ayrıldık.

Bu iki saatlik paneller, bazen hep aynı şeyi konuşuyormuşuz gibi gelebiliyor. Ancak kongreler, konferanslar, seminerlerin hepsini birer tanışma, selamlaşmadan ibaret olarak görmeye başladım. Çünkü orada kurduğun ilişki orada kalmıyor. Alanda bilgiye ihtiyaç duyan sosyal hizmet uzmanı mutlaka geri dönüyor. Müracaatçıyla sağlıklı bir iletişim kurabilmek için geri dönüyor. Yaptığı ya da yapacağı müdahaleye karar vermeden önce “nasıl bir yol izlemeliyiz” sorusuna birlikte yanıt bulmak için dönüyor. Bu yüzden Sosyal Hizmet Gençlik Kongreleri gibi akademik ama aynı zamanda gençlerin, sivil toplumun ve farklı aktörlerin katılımına açık alanlar kendiliğinden bir mesleki paylaşım alanına dönüşüyor.

Haa ballandıra ballandıra bitiremedim… Bir de ne konuştuğumdan birazcık bahsetsem fena olmayacak!

Çocuk meselesine kafa yormaya çalıştık.

Sosyal hizmet nasıl bir çocuk tarifi yapıyor?

Makbul çocuklar ve makbul olmayan çocuklar ayrımı.

Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği konusunda farkındalıklarımızı nasıl geliştirebiliriz? Nerede nasıl duvara çarparız?

Toplumsal cinsiyet ezberlerimizle ve toplumsal cinsiyete yüklediğimiz rol ve anlamlar olmadan çocukla çalışmak mümkün mü?

LGBTİ çocuk var mıdır?

Toplumsal cinsiyet rollerine uymayan çocuklar bize ne söylüyorlar?

Bu sorular ışında sosyal hizmet öğrencileri hep birlikte beyin fırtınası yaptık.

Bir sonraki kongre 20-22 Nisan 2018’de İstanbul’da Göç temasıyla yapılacak! İlgililere duyrulur.


Etiketler: insan hakları, sosyal hizmet
İstihdam