19/07/2016 | Yazar: Umut Erdem

Cins Adımlar bize Kadıköy, İstanbul ve hatta Türkiye’deki pek çok yerin ve mekanın, bize öğretilen ve norm dışı daha ne kadar çok kadın, LGBTİ+ ve üzerinde yaşadığımız topraklarda kendilerinden nice izler bırakmış çeşitli halklara ait kültürlerin ve kişilerin hikâyelerine ve hafızalarına sahip olduğunu gösteriyor.

Kadıköy bazılarının adımını atmadığı, bazılarının duyup da gelmeye özlem çektiği, kimisinin bir kere ziyaret edip boğa heykeliyle fotoğraf çekilmeyi ihmal etmediği, kimisinin ise sosyalleşme mekanı, adımını atmadan duramadığı, çarka çıktığı, hatta doğduğu, büyüdüğü ve yaşadığı bir yer. Her ne kadar Kadıköy, kulaktan kulağa, arkadaş, dost, akraba ve televizyon yoluyla, buluşma noktalarından olan boğası, Rexx sineması, ev sahipliği yaptığı siyasi eylemleri, festivalleriyle Türkiye'nin dört bir yanına adını duyurmuş olsa da Kadıköy'ü ne kadar iyi bildiğimiz, onun uzandığı geçmişi ve hafızasını ne kadar iyi bildiğimiz bir muamma.

Sizi eski dönemlere ışınlayıp denizde sallanan sandalların birinde Kadıköy üzerine yazılmış bir şarkıyı söyleyen narin ve güzel bir sesi takip eder gibi hissettiğiniz oldu mu hiç? Kadıköy’ün çeşitli ırk ve milletlerden kadın sahne sanatçılar için ne denli önem teşkil ettiğinizden haberiniz var mı? Haydarpaşa’nın yalnızlığına bakıp ardında ne hikâyeler barındırdığını hiç düşündünüz mü? Hakkında kırıtarak yürümesi sebebiyle “pantolonlu ceketli bir kız”a benzetilen Nahit Sırrı Örik ismini duydunuz mu? Hepsine cevabınız hayır ise Kadıköy’ün keşfedilmeyi bekleyen hafızasının izlerine doğru yürümenin zamanı gelmiş demektir!

İşte karşınızda Cins Adımlar!

Sabancı Üniversitesi’ndeki yeni ismiyle Mükemmelliyet merkezi olan Gender Forum (Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu) ‘un çerçevesinde ilerleyen Cins Adımlar yani Toplumsal Cinsiyet ve Hafıza Yürüyüşlerinin başlangıcı ve ekibin yavaş yavaş oluşması 2014’ün Eylül ayında Colombia Üniversitesi’ndeki Women Mobilizing Memory (Hafızayı Harekete Geçiren Kadınlar) isimli çalışma grubunun İstanbul’a gelecek olması vesilesiyle bir grup genç ve Karakutu Derneği'nin Beyoğlu için hikâyeler ve duraklar hazırlamasına tekâbül ediyor.

İlk yürüyüş Beyoğlu’nda gerçekleşirken 2015’in yaz ayında Kadıköy ve Balat’ta saha çalışması yapıp toplumsal cinsiyet ve hafıza yürüyüşü düzenlemek isteyen Cins Adımlar adında başka bir gönüllü grubu oluşuyor. Balat için pilot olarak gerçekleştirilen birkaç yürüyüş dışında hâlâ çalışmalar devam ederken ekip şu ana kadar Beyoğlu dâhil olmak üzere gerçekleştirdiği 18 yürüyüşün sonuncusunu 19 Haziran’da Kadıköy’de yaptı.

İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı olarak bildiğimiz eski ismiyle Darülbedayi durağıyla başlayan Cins Adımlar yürüyüşü Türkiye’de Osmanlı döneminden sonraki feminist hareketin filizlendiği Yoğurtçu Parkı’nda sona eriyor.

Yaz sıcağının yorucu etkisi ve yürüyüş gününün Trans Onur Yürüyüşü’ne denk gelmesi sebebiyle hüküm süren heyecan ve gerginliğe rağmen, 19 Haziran’daki yürüyüşte birçok sayıda katılımcıya nice hafızaları canlandıran hikâyeleri aktaran 6 anlatıcının performansını izleme şansı yakaladık.

Cins Adımlar bize Kadıköy, İstanbul ve hatta Türkiye’deki pek çok yerin ve mekanın, bize öğretilen ve norm dışı daha ne kadar çok kadın, LGBTİ+ ve üzerinde yaşadığımız topraklarda kendilerinden nice izler bırakmış çeşitli halklara ait kültürlerin ve kişilerin hikâyelerine ve hafızalarına sahip olduğunu gösteriyor. Günümüzle ilgili ahlaki seçimler yapmak ve kişisel tarihimizi daha geniş bir kolektif tarihle biraraya getirmek için geçmişi anlamamız gerektiği[1] gerçeğini, toplumsal cinsiyete dair eleştirel bir bakışla mekanlarla ilişki kurma, temas etme ve bu doğrultuda hikayeler bulup yazarak ve anlatarak gün yüzüne çıkarıyor.

Cins Adımlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak ve yürüyüşleri kaçırmamak için CinsAdimlar.org’u takip edebilirsiniz.

[1] Lipsitz, George, Time Passages: Collective Memory and American Populer Culture, syf. 21.


Etiketler: yaşam
nefret