22/11/2010 | Yazar: Bawer Çakır

Milyarlarca para, herkesin soluğunu kesen programlar, vahşi "eğlenceler", seks ve tüketim odaklı turizm anlayışının şahlandığı bugünlerde, "tatil" veya "seya

Milyarlarca para, herkesin soluğunu kesen programlar, vahşi "eğlenceler", seks ve tüketim odaklı turizm anlayışının şahlandığı bugünlerde, "tatil" veya "seyahat" denilen her şey "otomatik" olarak erkeklere hizmet ediyor. Tıpkı sosyal hayatın her katmanının olduğu gibi, turizm sektörü de,  "parayı kazanan erkeğin hakkı" olarak gördüğü tatili, yine bu erkekler için bir panayıra çevirmeye çabalıyor ve bu uğurda artık insan aklının alamayacağı bir vahşilikle yol alıyor. Ancak hayatın neredeyse her alanında erkeklerden daha fazla emek harcamak durumunda bırakılan kadınlar, bu tatil planlarında, özne erkeğin nesnesi olarak görülmeye devam ediyor.
 
Heteroseksüel, gey ya da biseksüel... Sektör, erkeklere hizmet için birbirleriyle yarışıyor.
 
"Kadınlar Turda" (Women on Tour/WOT), erkek egemen anlayışın hâkim olduğu turizm sektörüne hiç eyvallah demeden, heteroseksüel, lezbiyen, biseksüel ve trans kadınlar için alternatif seyahatler düzenleyen bir kuruluş. Merkezi İngiltere'nin Londra şehrinde bulunan WOT, kadınlara turizm sektörünün sunduğu "nesne olmayı" değil, "kadın başlarına" ve "birlikte" çıkacakları seyahatlerde gezme, eğlenme ve üretme olanağı sunuyor.
 
Kaos GL'den Bawer Çakır, şirketin kurucusu ve direktörü olan Marina Escalada Romero ile WOT'u, çalışmalarını, erkek egemen turizm anlayışını ve kadınlar için turizmi konuştu.
 
WOT nasıl ortaya çıktı? Hangi ihtiyacı karşılamayı amaçlayarak yola koyuldunuz?
Bir kadın yönetici olarak, iş amacıyla çok seyahat ederdim. Akşam olduğunda kendimi, kaldığım otelin restoranında yerken bulurdum. Dışarı çıkıp kaldığı şehri keşfetmek isteyen ama kendi başına çıkıp yemek yemeye ya da içmeye çekinen biri olarak otururdum.
 
Her şehirde, etrafı gösterebilecek veya akşam yemeğine katılabilecek bir kontağı bulabileceğimiz bir kadın ağı olsa diye dilerdim. Böylece bağımsız bir kadın gezgin olarak, boş gecelerin bize sunduklarını rahat bir biçimde keşfedebilirdik. Birincil olarak WOT, cinsellikleri ne olursa olsun, kadınlar arası bir ağı veya bağlantıyı olanaklı hale getirme amacıyla doğdu. Tamamen kadın kimliği üzerine kurulmuş bir proje…
 
Kadınlara yönelik turlar düzenlemenin, günümüzdeki erkek egemen eğlence anlayışı düşünüldüğünde önemi ne?
WOT konsepti içinde, kadınların ihtiyaçlarına hizmet eden birçok katman var. "Kadın eğlencesi", erkek egemen anlayışına gelindiğinde, bir tarafta saçma bir tarafta da dayatmacı bir düşünce olan “kadınların ancak erkekler dâhil olduğunda eğlenebildikleri” kanısını taşıyor. Bu, baskıcı erkek egemen toplumlarda o kadar kökleşmiş bir kanı ki, kadının kendisi “Sadece kadınlara açık olan bir aktiviteye niye katılayım ki?” diye sorgular hale geliyor. Aynı derecede "kadınlara uyan aktiviteler" varsayımı da sınırlayıcı bir yaklaşım. "Kadınlara uyan aktiviteler" diye bir şey yok! Kadınlar birlikte eyleyerek ortak aktivitelere katılıyorlar; bunun hiçbir sınırı olamaz ki… Erkek egemen önyargıların yıkıldığı bir yerden bakarak, kadınları, kendi cinsiyetlerine dair duyulan görünmez önyargılardan kurtulmaya davet etmek önemli. Kadınlar, öğretici ve besleyicidirler; bu nedenle, ağ kurma ve iletişimde sivriliyorlar. Anneler, eşler ve arkadaşlar olarak, özgür ve eşit kadınlar olan bizler, özgür ve eşit bir toplum yaratma potansiyeline sahibiz.
 
Düzenlediğiniz etkinliklere katılan kadınların tepkileri nasıldı? Kadınlarla birlikte olmanın, seyahat etmenin "farkını" nasıl dile getirdiler?
Farklı altyapılardan ve cinselliklerden gelen ve farklı durumları deneyimleyen çeşitli katılımcılarımız oldu. Örneğin bazıları, sancılı ayrılık veya boşanma dönemlerinden geçen ve ilk defa kendini orada yalnız, kırılgan, partnersiz ve kayıp hissedenlerdi. Bazıları, kişisel gelişim döneminde olan ve her zaman hayal ettikleri ancak yapmaya cüret edemedikleri şeyleri yapmak isteyenlerdi. Kimisi, yalnız seyahat eden ve bir başkasının plan programına maruz kalmaksızın diğer kadınlarla takılıp bir arkadaş çevresine sahip olmak isteyenlerdi. Geri dönüşler her zaman çok pozitifti; bazı arkadaşlıklar kuruldu. Herhangi bir tura katılan bütün kadınlar ile bu sürdü ki bu, inanılmaz derecede cesaret verici ve önemli bir kazanım. Onlar için fark çok belirgin: muhabbetin aktığı, kendin olabildiğin ve kendini "düzeltmediğin" rahat bir ortam.
 
Tüketici/kapitalist turizm anlayışı içinde WOT nerede duruyor? İşin ticari yanıyla ilişkiniz nedir?
WOT, kalpten doğan bir proje. İçinde bir gram bile şirketleşmiş bir tavır yok; hatta böylesi tavırlardan uzak bile diyebiliriz. Organik bir çaba bu… WOT, kadınların izlerini bıraktıkları; cinselliklerini açığa çıkarmanın, ifade etmenin veya paylaşmanın gerekli olmadığı ve her birine sıcaklık ve rahatlık sunmak amacına ulaşmak için gerekli olan yolları tutan bir yapı. Yerel topluluklardan büyümeyi hedefleyen bir kadın ağı… Barselona ve Londra topluluklarımızda, ticari olmayan aktiviteler düzenliyoruz; bu aktivitelere, gelirleri ne olursa olsun bütün kadınları çağırıyoruz. Projenin büyümesine yardımcı olmak amacıyla turlar, yazarlık atölyeleri, tatiller, meditasyon tatilleri, gastronomi tatilleri ve Barselona'da tapas* turları gibi etkinlikler düzenliyoruz. Böylece bu ücretli aktivitelere katılanlar, yerel ve ticari olmayan aktivitelere katılmaya gücü olmayan kadınlara destek oluyorlar.
 
Gidilecek yerleri ve yapılacak aktiviteleri neye göre belirliyorsunuz? Nasıl bir çalışma yöntemi oluşturuyorsunuz?
Önerdiğimiz bütün aktiviteler, yaratıcılık, ruhsal ve kültürel açılardan kişiyi geliştirebilecek aktiviteler. İçi boş turizmin sunduğu, diğer ülkelere/kültürlere önyargılı ve klişe bakışlara karşı bir panzehir sunuyoruz. Eğer ki müşterilerimiz, kendileri veya diğerleri hakkında bir şeyler öğrenirlerse, unutulmuş yeteneklerine yeniden odaklanmak için ilham bulurlarsa, kendi başlarına seyahat etmek için daha maceracı olurlarsa ya da farklı kültürleri keşfetmeyi isterlerse, doğru yolda ilerliyoruz demektir. Çalışma tarzımız sıcak, gösterişsiz ve doğrudandır; felsefimizi anlayan ve kadınlara saygı duyan üçüncü taraflarla çalışmayı tercih ediyoruz. Örneğin Akıl Meditasyonu, Yazarlık Atölyeleri ve Yürüyüş Turları tatilleri için, İspanya'nın Endülüs bölgesindeki Granada'da yer alan bazı çiftlik evlerini kullanıyoruz. Bu çiftlikler, iki çocuk sahibi bir çiftin çiftlikleri… En başından beri çok misafirperver ve projeyi sahipleniciydiler. Kendileri, henüz yurtdışına çıkmamışlar ve Yeni Zelanda'dan tutun ABD'ye kadar uzanan uzak ülkelerden gelen kadınlara karşı çok sıcaklar. Her akşam, yerel restoranda bir erkek tarafından hazırlanmış çok lezzetli yöresel yemekler yiyoruz. Çok iyi bir aşçı olan bir erkek tarafından bakılmanın tadı da bir başka!
 
Son geziniz İstanbul'a idi… İstanbul'da düzenlenen LGBTT Onur Haftası'na denk geldiniz. Katılımcılarınızın İstanbul'la ve şehirde düzenlenen yürüyüşle ilgili izlenimleri ve/veya tepkileri nasıldı?
Bu çok davetkâr bir zamandı. İki grubumuz vardı o zaman. Birisi İstanbul'u keşfediyordu; diğerini ise, İstanbul'u keşfeden ve onu yazan yazarlar oluşturuyordu. İstanbul turlarımızın bendeki yeri her zaman çok özeldir; bu eşsiz şehri ve insanlarını çok seviyorum. Bu sefer daha da fazla özeldi İstanbul turumuz çünkü LGBTT Onur Haftası aynı tarihlerdeydi. Müşterilerimizin orada bir LGBTT hareketi olduğundan haberleri yoktu; "Müslüman bir ülkede" böylesi bir şeyin olamayacağını öngörmüşlerdi. Bunun, insanların gözlerini farklı gerçekliklere açmak için iyi bir fırsat olabileceğini düşündük ve yürüyüşe katıldık. Bu, bazı yanlış kanıları kesinlikle yıktı. Amerikalı katılımcılarımızdan biri "İstanbul'un ana caddesini, böylesine inanılmaz ve özgürleştirici bir enerjinin sarabileceğini hayal edemezdim." yorumunda bulundu. Bu tür deneyimler, farklı kültürler arasındaki engelleri kaldıran, kendinizi akışa bıraktığınız ve hatta birkaç saatliğine bile olsa gerçek şehrin içinde olduğunuz deneyimlerdir. Turist olmakla gezgin olmak arasındaki fark da işte budur. İstanbul Onur Haftası, etkinliklerden sadece megaparti’sine odaklanılan, örneğin Madrid veya Londra'da yapılanlardan çok daha politik bir olay.
 
Önümüzdeki Türkiye projeleriniz için odak nedir?
Birçok heyecan verici fikrimiz var ve Türkiye ile ilgili daha fazla çalışmayı arzuluyoruz. Çok heyecan verici olacağı kesin gibi duran gelecek projemizde yer almaları için, Türkiyeli kadın yazarları dört gözle bekliyoruz.
 
*Tapas: İspanyol mezelerine verilen ortak ad.
 
Women on Tour hakkında: 2008'de kurulan WOT, çalışmalarına 2009 yılının Ocak ayında başladı. Londra grubunun 394, Barselona grubunun 171 kadın üyesi var. WOT hakkında ayrıntılı bilgi için www.womenontour.co.uk adresini kullanabilirsiniz.
 
Çeviri desteği için Hilal Demir'e teşekkürler.


Etiketler: kadın
nefret