06/05/2012 | Yazar: Canan Koca

Egzersiz ve kas ilişkisindeki "Ağırlık kaldırmak kasları şişirir" miti erkekleri ağırlık peşinde koşmaya, kadınları ise ağırlıktan kaçmaya itiyor. Bu mitin kadınlar için gerçeklik tezahürü: "Ağırlık çalışırsan erkeğe benzersin."

Egzersiz ve kas ilişkisindeki "Ağırlık kaldırmak kasları şişirir" miti erkekleri ağırlık peşinde koşmaya, kadınları ise ağırlıktan kaçmaya itiyor. Bu mitin kadınlar için gerçeklik tezahürü: "Ağırlık çalışırsan erkeğe benzersin."
 
Geçtiğimiz hafta Antalya’da gerçekleştirilen Avrupa Halter Yarışması ve Vücut Geliştirme Türkiye Şampiyonası’nda podyuma çıkan kadın sporcular, sağlık, egzersiz ve kas ilişkisinin kadınlar için anlamını tekrar sorgulamama neden oldu. Bu yazı halter ve vücut geliştirme gibi kuvvetin, kaslı bedenin ön planda olduğu sporlarda yarışan kadınların deneyiminden ziyade sağlık, kas ve egzersiz ilişkisinin kadınlar dünyasındaki yerine dair. 
 
Son yıllarda, dünyada ve Türkiye’de özellikle sağlık ve spor sektörü tarafından sıklıkla belirtilen şişmanlık salgını vurgusu, birçok egzersiz ve spor bilimci tarafından eleştiriliyor. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre hastalıkların nedenleri arasında hareketsizlik dördüncü sırada iken şişmanlık beşinci sırada yer alıyor. Şişmanlık yerine hareketsizliği, sağlık ile birlikte hareketi vurgulamak belki daha sağlıklı. Hareketli yaşam demek, sağlıklı yaşam demek. 

Hareketli yaşamın yüreğinde egzersiz var. Egzersiz salonları kadınların egzersizle kurdukları ilişkide belirleyici olan kültürel ve sosyal mesajların yeniden üretildiği cinsiyetlendirilmiş mekânlar. Kardiyo egzersizlerinin yapıldığı bölüm kadınların favorisi. Çünkü şişmanlık salgınının başrolde olduğu sağlıklı kadın kurgusunda çizilen kadın prototipi zayıf kadın. Birçok kadın idealleştirilen zayıf kadın bedenine kavuşmak için zamanlarının çoğunu kardiyo aletlerinde geçiriyor.
 
Erkekliğin kapısı çalınınca 
Diğer taraftan, erkeğe ait görülen ağırlıkları kaldıran, “Hanımefendi, kadında kas bir yere kadar”, “Yenge maşallah senin kaldırdığın ağırlığı kaldıramayan erkekler var” gibi onaylamayan sözlere rağmen kuvvet egzersizi yapan kadınlar da var. Fakat bir kadın olarak kas kuvvetinizi artırmak için ağırlık kaldırma çalışması yapmak isterseniz, kültürel olarak üretilen cam tavan’ın sizin için çizdiği sınırlarla müzakere etmek zorunda kalırsınız. Bir kere, buram buram erkeklik kokan bir mekânda, erkeklerin oyuncaklarıyla oynamanız gerekir. Sizi gözleyen, inceleyen bakışlardan rahatsız olduğunuz için zar zor bulabileceğiniz bir boş alanda çalışırsınız. Zamanla size alışan erkekler, bakışlardan ziyade sözlerle sizi incelemeye devam eder. Bütün bunların nedeni, kabul edilebilir kadınlığın (heteroseksüel) sınırlarını zorlayıp erkekliğin kapısını çalmanızdır. 

Sağlık, egzersiz ve kas ilişkisinde sorgulanmayan bir mit var: “Ağırlık kaldırmak kasları şişirir.” Bu mit erkekleri ağırlık peşinde koşmaya, kadınları ise ağırlıktan kaçmaya itiyor. Bu mitin kadınlar için gerçeklik tezahürü: “Ağırlık çalışırsan erkeğe benzersin.” Fakat bu cinsiyetçi-kültürel kandırmaca, kasların şişmesinin kolay olmadığını, ağır antrenman ve beslenme programlarını ve yıllarca süren bir adanmışlığı gerektirdiğini gözardı ediyor. Gerçek şu ki östrojen kadınların, testosteron erkekler kadar büyümeleri mümkün değil. Kas hücrelerindeki büyümenin birincil sorumlusu testosterondur. Dolayısıyla, bir kadının kuvvet egzersizleri yaparak erkekliği imleyen bir kaslı bedene sahip olması çok zor. Fakat sağlığı zayıflık ile özdeşleştiren şişmanlık salgınının bu tür bir yanlış bilinçlendirmesi kadınlarda kas korkusunun oluşmasına neden oluyor. 
Türkiye vücut geliştirme şampiyonu Işıl Aktan.
 
Aman kızım! 
Kadınlar için kasın/kaslılığın çoklu anlamları olduğunu unutmamak lazım. Örneğin, geçen hafta Türkiye vücut geliştirme şampiyonu olan Işıl Aktan ve halterde Avrupa ikincisi olan Nurdan Karagöz için kaslı bedenleri performanslarının bir göstergesi. Fakat egzersiz ortamında, performans sporundan farklı olarak fiziksel performanstan ziyade fiziksel görünüm ön planda. Dolayısıyla kasın kuvvetle ilişkisinden daha çok fiziksel görünümle ilişkisi kuruluyor. Kaslanıp kadınsı kıvrımlarının kaybolmasından korkan birçok kadın, kendi egzersiz programında kas kütlesini artırıcı hareketlerin bulunmasını istemezken, diğer kadınların kuvvet geliştirme egzersizleri yapmalarından da rahatsız oluyorlar. 5 kiloluk dambıllarla kol çalışması yaparken kadınlar gelip uyarıyorlar: “Doktorlar kadınların fazla ağırlık çalışmasının doğru olmadığını söylüyorlar”, “Çok mu zorluyorsunuz acaba kendinizi?”. Bench sehpasında oturup 7.5 kiloluk dambıllarla göğüs çalışırken, yetmişlerinde bir teyze, “Aman kızım çok ağır kaldırıyorsun!” diyor. Başka bir örnek; egzersize annesiyle birlikte yeni başlayan bir genç kadına egzersiz uzmanı program yazarken anne uzmanı uyarıyor: “Aman ben kızımın kaslı olmasını istemiyorum.” 

Yaşamlarını kontrol etmek için 
Peki kadınlar sağlıklı olabilmek için kuvvet egzersizleri yapmalı mı? Spor ve egzersiz bilimcilerine göre, mutlaka yapmalı. Çünkü, kas kuvveti fiziksel uygunluk bileşenlerinden biri. Fiziksel uygunluk, ev ve iş ortamında günlük işleri kolaylıkla yapabilme, spor etkinliklerine yorulmadan katılabilme durumu. Fiziksel uygunluk bileşenleri, cinsiyete göre değişmez. Eğer bir kadın 5 dk. ayakta durmakta zorlanıyorsa, 5 aylık bebeğini 10 dk. kucağında tutarken yoruluyorsa, yürünebilecek bir uzaklıkta bulunan iş yerine giderken yürümek yerine arabaya binmeyi tercih ediyorsa, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için hareket etmesi gerektiğinde başkalarının yardımına ihtiyaç duyuyorsa ve gerektiğinde evden dışarı çıkamıyorsa, günlük yaşam için gerekli fiziksel uygunluk bileşenlerinde bir eksiklik var demektir. Bu eksikliği sadece kardiyo gibi aerobik temelli egzersizler yaparak gidermek mümkün değil. 

Diğer taraftan kilo kontrolü için de kadınların egzersiz programında kuvvet yer almalı. Çünkü kuvvet çalışmaları içermeyen egzersiz programları ve doğru uygulanmayan diyetler, yağ ile birlikte kas kütlesinin kaybına neden olabiliyor. Kas kaybının kadınlar için önemli bir etkisi kemik kaybına neden olması. Ki ilerleyen yaş ile birlikte kemik yoğunluğunda azalma erkeklere oranla kadınlarda çok daha fazla. İşte sadece bu birkaç neden bile kadınlar için fiziksel kuvvetin sağlıklı bir yaşam ve hareket özgürlüğü için önemli olduğunu göstermeye yetiyor. Kadınlar kilolarını kontrol etmek için değil yaşamlarını kontrol etmek için egzersiz yapmalılar. (radikal iki) 

CANAN KOCA:  Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu
 

Etiketler: yaşam, spor
İstihdam