28/02/2022 | Yazar: Anjelik Kelavgil

Dünya’nın dört bir yanında Putin’in sıfatıyla simgeleşen otokrasinin LGBTİ+ nefreti saçan suratına bakıyorum sonra; lubunyalara düşman bu sıfatların hepsi nasıl da Hitler’e benziyor, buna şaşırıyorum.

Kadirov’un Prada botları Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Avrupa’da en çok gökdelen olan birinci ülkenin Türkiye ikinci ülkenin Rusya olmasının neden şaşırtmadığını düşünüyorum bir süredir. Sağ popülizmin alamet-i farikalarından biri sanırım bu büyüklük ve haşmet merakı. Dünyanın en büyüğünü, en uzununu, en irisini yapıyor olmanın sağ popülist iktidarlarının erkeklik histerisiyle doğrudan alakası olduğunu düşünüyorum. Bu öyle bir histeri ki iktidar sahipleri sımsıkı sarıldıkları erkekliklerinin gazıyla kendilerini gücün öznesi bir imparator olarak görmeye başlıyorlar sanırım zamanla. Erkeğin tarihini kendi imparatorluk hayalleriyle harmanlayarak yarattıkları tekinsizlikten beslenen bu akıl tutulması; insanlığın sonunu getirmeye and içmiş bir pervasızlıkla bugün Ukrayna’ya saldırıyor.

Ukrayna Lubunyası geliyor aklıma sürekli. Ne yapıyorlar, nasıllar, ne düşünüyorlar… Karşılarında LGBTİ+ karşıtlığının simge ülkesi Rusya ve lubunyaları toplama kamplarına gönderen bir paçavranın paralı askerleri varken onlar için ne yapabilirim diye düşünüp duruyorum. Putin’in yapıp etmelerini “gıptayla” takip eden bir karanlığın diyarında elim kolum bağlı hiçbir şey yapamazken buluyorum kendimi. Dün Afrin’de, bugün Kiev’de olanların yarın Ankara’da olmayacağının garantisini kimse veremeyeceğine göre; böyle bir durumda ben ne yapardım diye düşünmeden edemiyorum.

Öyle bir karanlıkla kuşatılmış durumdayız ki “Savaşa Hayır!” demek için sokağa dahi çıkamadığımız bir utancın içerisinden izliyorum olup bitenleri. Bruno geliyor aklıma mesela; bir savaş anında sığınabileceğim sığınak var mı diye bakarken buluyorum kendimi Ayrancıya. Sonra sığınaklara köpekleriyle giremeyenlerin haberlerini okuyorum, kahroluyorum.

Welcome to Chechnya filmi geliyor sürekli aklıma. Kadirov denilen evrim artığına baktığımda Çeçenistan’daki lubunyaları düşünüyorum; bedenim tepki veriyor; prada botlarının üstüne kusmak istiyorum. 

Savaştan en çok etkilenen para biriminin coğrafyasında; Ukraynalı Lubunyaların muhatap olduğu Putin ve Kadirov dehşetini en derinlerimde hissederek kendi hayatıma ve sevdiklerimin hayatına bakıyorum bu kez de. Kadirov gibilerini ayakta alkışlayacak tıynette tiplerle dolu etrafımız, endişem yerelden genele genelden yerele salınmaya devam ediyor. Ekonomik krizi düşünüyorum, akaryakıt fiyatlarına bakıyorum; savaş ortamında serpilen erkekliğin doğrudan hedefinde oluşumuza bakıyorum, daha da endişeleniyorum. Yoksullukla, yok sayılmakla, yoksunlukla ve hedef gösterilmelerle geçen günlerimizin daha da derinleşmesine, kapımızdaki Putin hummasına ve Kadirov’un Prada botlarına takılıyor gözlerim.

Putin’i komünist lider, Rusya Federasyonu’nu SSCB sananlar Kadirov’un Prada botlarına baktığında ne düşünüyor mesela, hakikaten merak ediyorum.

Dünya’nın dört bir yanında Putin’in sıfatıyla simgeleşen otokrasinin LGBTİ+ nefreti saçan suratına bakıyorum sonra; lubunyalara düşman bu sıfatların hepsi nasıl da Hitler’e benziyor, buna şaşırıyorum. 

Lubunyalara toplama kamplarını reva gören karanlığın saldırılarına karşı dünya lubunyaları birbiri için ne yapmalı, lubunyaların özgürlüğüne giden yolda önümüzdeki bu nükleer tehdide karşı nasıl bir yol almalı; sürekli bunları düşünüyorum.

Aklıma daha çok yan yana gelmekten, birbirine sıkı sıkı tutunmaktan ve her şeye rağmen var olmaktan başka bir şey gelmiyor. Tüm bu kan denizinin ufkunda esenliğimi buralarda arıyorum.

Benim tarafım Lubunyaların yanı.

#SavaşaHayır

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, yaşam, nefret suçları, dünyadan
İstihdam