11/09/2020 | Yazar: Oya Özgün Hazan

Burası siperliklerin ardına gizlenilmiş garp cephesi değil e geldiğimizde yiyeceğimiz şarapnel parçası da değil. Künefe! Alt tarafı künefe!

Kendi doğrularında bile havada kalan sorular Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hamama giren terler ama ya izin verilmezse girdirmeyenin insanlığı nasıl bir buz kalıbıdır?

İstanbul’da yaşayan trans kadın Ebru Kırancı Aralık 2013’te sevgilisi Helga Maria Binder ile birlikte yıkanmak için Galatasaray Hamamı’na gitmişti. Hamamı işleten işletmeci Ahmet … gelen kişiden yabancı turistlerin rahatsız olacağı gerekçesiyle onu işletmesine almadı. Ebru Kırancı yasal olarak girme hakkına atıf yaparcasına “pembe kimlik”ini gösterdi. Bunun izahına rağmen yapılan ayrımcılıkta ısrar edildi.

Dönemin liberal kesimlerinden gelen eleştiriler her mekânın kendi müşterisini seçme özgürlüğü olduğu yönündeydi. Yasalardan haiz olarak bu durumu ele alalım. Hak alanı konusunda en ufak bir itirazın yükselmeyeceği gruplara ayrımcılık uygulandığı varsayımını ortaya koyalım; diyelim ki aynı mekân siyahilere de, engellilere de aynı hak gaspını yarattı. Bu kesimler aynı özgür dünya, liberal tercih söylemlerinde diretebilecekler miydi?

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.” şeklindeki birinci maddesi bu durumda o kesimlerin lügatinde nereye düşer? Anayasamızın kanın önünde eşitlik başlıklı 10. Maddesindeki herkesin ayrım gözetmeksizin kanunlar önündeki eşitlik vurgusu ne yana düşer?

Esasında LGBTİ+ dışı dünyada kabul görmüş bir gerçek olan “gece kulüplerine damsız olarak girilmez” kuralının dayandığı noktayı, gücünü aldığı aşamayı LGBTİ+’lara da yansıtmak istiyorlar. Yani içeriği açarsak, LGBTİ+’ları ‘kontrol edilemez, saldırgan’; karşısındaki kitleyi de korunmaya muhtaç olarak imliyorlar. Bu durumda sağlamasını yaparsak LGBTİ+’lar damsız olarak içeri girmek isteyen başkalarını taviz eden gruplar olarak görülüyor. Bir nevi kendilerince insanları kategorize edip mekânlara almama adlı yeni bir yasa maddesi uyguluyorlar.

Kür-Efecilik yaparken künefeci olmak

Herkesin yararlandığı hizmetlerden yararlanamama zorbalığının ikinci halkasını teşkil eden örnek bu sefer Osmaniye’den geliyor. İşletmesinin girişine “LGBTİ’ye kapalıyız” yazan bir işletmeci örneğine az rastlanır bir şekilde faşizmini dosta düşmana gösteriyor. Kaos GL Derneği hukuk danışmanlarından Kerem Dikmen’in de üstünde vurguladığı gibi “mal ve hizmetlere erişimin engellenmesi” bir ayrımcılık çeşididir. Herkesin kullanımına açık bir işletmenin belli bir kesimi mal ve hizmetlere erişim noktasında açık açık engelliyorsa burada açık bir yasa ihlali söz konusudur. Yani gücünü homofobi ya da transfobiden alan bir motivasyon.

Esas değinmek istediğim meseleye gelecek olursak evet bu örnekteki vatandaş diğer ayrımcılık savunucusu yarışmacılardan göğüs farkıyla bir tık önde bir konumda. Aleni bir şekilde girişine uyarı levhası yerleştirilmesi manidardır. Bu bir çağrıdır. Karşıtlık popülasyonundan yararlanıp mekânını dönemin tanıdık söylemlerinden feyz alan lgbti politikaları düşmanı müşterilerle tıka basa doldurmak istemektedir.

Peki bu ilhamı alt tarafı basit bir tatlıcı olan esnaf nereden almaktadır? Bu sufleyi kulağına fısıldayan yani bittabi siyasilerden, günümüz erk sahiplerinden. Kutuplaştır, gevşek kitleleri, dağılmış kitleleri mağduriyet kaygısıyla daha iyi konsolide et ve avcuna aldığın kitleye topyekûn saldırı emri ver.

Normalde yanından bile geçmeyecek kimi anti-lgbti yandaşlarını “vay anam babam helal olsun dağına taşına gurban” nidalı mehter bandosuyla mekâna doluşturmak bu künefecinin nihai amacı.

İki kutuplu dünya/çatışmalı ortam/dost-düşman… Bu gibi kavramlara genellikle savaş ortamlarından alışığız. Savaşın soğuk jargonunu gelip Osmaniye sıcağının ortasına bırakmak da nedir?

Lezzet sayesinde değil “düşmanımın düşmanı dostumdur.” prensibiyle destek yığılması yaşamak için yapılmış kirli çağrının deşifresidir “Lgbti’leri istemiyoruz”un alt metni. Burası siperliklerin ardına gizlenilmiş garp cephesi değil e geldiğimizde yiyeceğimiz şarapnel parçası da değil. Künefe! Alt tarafı künefe! Yağda kavrulmuş, güzel peynirli tatlı! Vereceğimiz siparişle bir kazanç elde etmek yerine tonla ah elde ettiniz! Bozdurun cehennemde!

*Bu yazı Kaos GL Medya Okulu kapsamında hazırlanıp yayınlanmıştır.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, yaşam, gezi/mekan
nefret