05/07/2010 | Yazar: Alex Bora

En son Adana'da, Çukurova Eşcinsel İnisiyatifi kurulması vesilesiyle Hataylı eşcinsellerle görüşüp, ne yaşadıklarını, ne düşündüklerini sorduk.

En son Adana'da, Çukurova Eşcinsel İnisiyatifi kurulması vesilesiyle Hataylı eşcinsellerle görüşüp, ne yaşadıklarını, ne düşündüklerini sorduk.

Eşcinseller, Antakya ve çevresinde hayata nasıl bakıyorlar, eşcinsel oluşumlar ve dernekler hakkında ne düşünüyorlar? Söz, Arda, Mehmet, Efe ve Can’da…

Arda (Öğrenci-22yaşında): Aslında eşcinsel bireyler olarak bizlerin bir araya gelip bir şeyler yapması gerekir. Ben böyle bir oluşum istediğim halde destek veremem. Nedeni ise ben özel yaşantımı gizli yaşıyorum. Sonuçta ailem ve sosyal çevrem beni asla bilmiyor. Antakya da küçük bir yer olduğu içinde burdan çok fazla arkadaş edinemiyorum. Korkuyorum başıma bir şey gelmesinden. Ama eşcinsel derneklerinin olmasının bizim için çok iyi olduğuna inanıyorum. Keşke Hatay'da böyle bir oluşum olsa.

Mehmet (Satış elemanı-23 yaşında): Eşcinsel dernekleri bana göre sadece büyük şehirlerde bir varlık gösterebilirler. İstanbul, Ankara, İzmir'de insanların yetişme şartları ve şehrin kozmopolit yapısı bu tür oluşumlara olanak sağlayabilir. Biz bunu Antakya veya İskenderun gibi yerlerde yapmaya kalkarsak başımıza iş alırız diye düşünüyorum. Eğer ben öyle bir oluşum içinde yer aldığımı düşünürsem hiç bir yerde çalışamayacağımı düşünüyorum. İnsanlar küçük şehirlerde daha gizli yaşamalı. Burda sosyal çevreden birinin sizin eşcinsel olduğunu öğrenmesi demek şehrin geneline yayılmanız ve baskı görmeniz anlamına gelebilir. Ben bu sebeplerden dolayı küçük şehirlerde eşcinsel oluşumların olacağını sanmıyorum.
 
Efe (Pazarlama elemanı-26 yaşında): Ben eşcinsel derneklerin olmasından yana değilim. Nedeni ise ben zaten arkadaşlıklarımı ve özel yaşantımı yaşıyorum. Bugüne kadar kimsenin arkadaşlıklarım yönünden bana baskısı olmadı. Aileme evlenmek istemediğimi söyledim. Onların bazen baskısı olsa da konuşarak anlatıyorum kendimi. Eşcinsel derneklerinin zaten yapmaya çalıştığı iş bana göre Türkiye'de olmayacak bir şey. Çünkü bu ülke anayasanın yanı sıra örf ve adetlerimizin de geçerli olduğu kurallara göre yönetiliyor. Tutup da siz bu ülkeye eşcinsel yaşamı zaten kabul ettiremezsiniz. O yüzden bu zamana kadar eşcinsel derneklerin yaptığı veya TBMM sunduğu hiçbir şey kabul edilmemiştir ve bundan sonra da kabul görmeyecektir. Bence herkes yaşayacağını yaşıyor. Toplumun önünde özel yaşantınızı yaşamadığınız sürece de kimse sizi hor görmez ve dışlamaz zaten.
 
Can (Öğrenci): Eşcinsel dernekleri içinde Lambda’ya gitmiştim. İstanbullu olduğum için destek vermek ve belki de onlara katılmayı düşünüyordum. Ama Lambda’nın veya Kaos’un Türkiye'deki diğer eşcinsel bireylerin sorunlarıyla ilgilenmediklerini düşünüyorum. Bana göre eşcinsel dernekleri de kendi üzerine düşen görevin biraz dışında şu an. Mesela ben aileme açılmayı düşünüyordum. Bu yüzden mail yoluyla birileriyle iletişime geçmek istedim ama cevap veren olmamıştı. Sanırım eşcinsel dernekleri de bazı şeylerden çekiniyor olabilirler. Benim ailem biliyor eşcinsel olduğumu toplum öğrenmiş öğrenmemiş önemli değil. Benim için ailemin bilmesi önemli zaten. Son olarak eşcinsel derneklerinin olup veya olmaması beni şu durumda pek fazla ilgilendirdiğini söyleyemem. En son İstanbul'da yürüyüşe gitmiştim ama sırf kendi reklamını yapmak isteyen bazı kendini ünlü olarak gören insanların orda olması beni rahatsız etmişti o yüzden de katılmamıştım.
  
Etiketler: yaşam
nefret