09/05/2011 | Yazar: Qajo Yıldırım

Hafta başında, 6. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'nin açılış gecesi İTÜ Maçka kampüsünde gerçekleştirildi.

Hafta başında, 6. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'nin açılış gecesi İTÜ Maçka kampüsünde gerçekleştirildi. Halen direnişi devam etmekte olan Ontex ve Metal-iş  işçilerinin de direnişlerini anlattığı, birlikte mücadeleye devam edeceğimizi bizlere bir kez daha hatırlattıkları, Bandista’nın devrim sloganlarıyla renklendirdiği  gecenin sonunda ise  festivalin bu yılki teması “Toprağımız, suyumuz, havamız için doğal olarak direniş” doğrultusunda “Sudaki suretler” adlı açılış filminin gösterildiği, görece eksiksiz bir gece olmuştu.
 
Ta ki Haldun Açıksözlü “Laz Marks” adlı tek kişilik showunu sergileyene kadar. Yaptığı gösteriye devleti anlatacağını söyleyerek başladı kendileri. Bunun için örneklendirme yapması gerekiyordu ve düdük adını verdiği devleti; birçok eşcinsel erkeğin özellikle okul yıllarında aşağılanmasında, alaya alınmasında kullanılan bildik “yuvarlak el hareketini” yaparak aktardı. Devlet bir ibneydi, yani!
 
Ardından o devletin copuna geçiş yaptı ki sürekli yaptığı el kol hareketleriyle erkek dilini bir kez daha bedeniyle pekiştirdi, “ha bu devletin copu kimlere kalkayi ?” diyerek eleştirdiğini sandığı cop metaforunu yeniden üretip heteroseksist, erkek egemen düzenden rahatsız olan tüm insanların kafasına kafasına sinsice indirmeyi başardı. Tüm bunlar yaşanırken düzenin yıkımı ve yeniden sömürüden uzak, eşitlikçi inşası için orada bulunduğuna inandığım seyirciler, solcular diyemiyorum, ise kahkahaları ile Haldun Açıksözlü emicemize destekte bulundular.
 
Bu işin ilk bir dakikasıydı, devlet metaforu ve inip kalkan coplar. Daha sonra gösteri içerisinde sarf ettiği cinsiyetçi ve etken özellikli küfürler yetmiyormuş gibi, gösterinin sonuna doğru “Lolipop İhsan” tiplemesiyle yine darbelerine başlamıştı. Sahnede kaldığı sürece kullandığı dil ve hareketler ile o kadar çok rahatsız edici karelere büründü ki bu tabir ilk etapta o kadar yıkıcı gelmemişti kulağa. Akabinde, Lolipop İhsan’ın hamsiyi, ağzıyla değil başka yerleriyle yediğini ve bu yüzden burjuva olduğunu aktardığında ise işin rengi iyice belli oldu. İhsan bir burjuvaydı ve hamsiyi ağzıyla değil götüyle yiyordu. Yani beklenen devrim günü geldiğinde bu dünyadan silinmeliydi. Tıpkı yakın bir geçmişte “eşcinsellik kapitalizm çıkarmasıdır” diyen ve kendini devrime adadıklarını kurtuluşun onlar ile beraber gerçekleşeceğini dillendiren "kardeşlerimiz" gibi.
 
Hemen hemen her gün, her saniye uğradığımız ayrımcı bakışlar, davranışlar yetmiyormuş gibi 200'ün üzerinde gösteriye katılıp 75.000 insana ulaştığını söyleyen ve sözde derdi Karl Marx'ı herkesin anlayabileceği bir hale getirmek olan bir şahsın, böyle bir gösteri yapması; halen nasıl cinsiyetçi bir yapıda olduğumuzu bir kez daha fark ettirmiş oldu.
Gösteri sonu verilen arada oyun esnasında kopan alkış ve kahkahalara rağmen benim gibi rahatsız olmuş izleyiciler ile oyunun kendi içinde barındırdığı çelişkisini, doğru bir noktadan çıkıp insanlara Kapital’i ve Karl Marx’ı anlatma derdini ileri sürüp pratiğinde tam bir sömürü ve iktidar üretimi yaptığını eleştirdik.
 
Bu işin oyun sonrası kuru bir eleştiri ile bitmesi taraftarı değilim. Gerek oyunu sergileyen Haldun Açıksözlü’yü gerekse bu oyunun sergilenmesine izin veren ve büyük destekçisi olan Yılmaz Okumuş’u tüm LGBTT bireylerden, tüm kadınlardan ve sürüne sürüne erkek olmanın farkına varıp bu konudan rahatsız olan tüm insanlardan özür dilemeye davet ediyorum!
 
Not 1: Mayıs öncesi Taksim meydanında çekmiş olduğu, “1 Mayıs’a davet” videosunun sonunda Haldun Açıksözlü, 1 Mayısa gelmeyenleri kara listeye, yetmez ama evetçi liboş ibnelerin yanına alacağını belirterek herkesten tam katılım beklediğini söylemiş. Bunun üzerine Facebookda açılmış “Özür Dile Laz Marks” adlı gurubu da bulunmaktadır!


Etiketler: kültür sanat
İstihdam