20/12/2024 | Yazar: Ilaria Todde

“Kamu otoritelerinin yanı sıra LGBTİ+ ve feminist hareketlerin de kesişimsel bir yaklaşım benimsemesi esastır. LBQ kadınlar temsil edilmeli ve görünür olmalı, özel ihtiyaçları ve yaşadıkları deneyimler dikkate alınmalı…”

Lezbiyen haklarını savunmak: Lezbiyen biseksüel queer kadınlar için Avrupa’dan çağrı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Ilaria Todde’nin yazısını Umut Güven çevirdi. Yazının tamamı aşağıda yer alıyor:

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (PACE), Lezbiyen, Biseksüel ve Queer (LBQ) kadınlar ile ikili cinsiyet sistemi dışında kalan bireylerin karşılaştığı özel zorluklara odaklanan tarihi bir karar üzerinde çalışıyor. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, tarihsel olarak her zaman LGBTİ ve kadın haklarını desteklemede öncü olmuştur. Bu karar onaylanırsa, LGBTİ+ topluluğundaki kadınlara özel olarak odaklanan ilk uluslararası hukuk belgesi olacaktır.

ELC – Avro-Orta Asya Lezbiyen Topluluğu

EL*C, 100'den fazla üye organizasyonu temsil eden bir Avrupa ağıdır. Lezbiyen kelimesini, tüm LBQ kadınları ve lezbiyen mücadeleleriyle özdeşleşen herkesi kapsayan bir şemsiye terim olarak kullanıyoruz. LBQ kadınların haklarını, görünürlüğünü ve refahını savunurken, kadın ve LGBTQİ haklarına yönelik küresel geri tepme ile mücadeleye de kararlıyız. Bu nedenle, bu kararın onaylanması için baskı yaptık ve Avrupa Konseyi ile çalışarak birçok lezbiyen ve LBQ perspektifinin duyulmasını sağladık. Örneğin, Aralık 2023'te Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi tarafından düzenlenen bir oturumda, diğer aktarımların yanı sıra Kaos GL'yi temsil eden Yasemin Öz, Türkiye'deki LBQ kadınların durumunu anlattı.

EL*C savunma direktörü olarak katılımım

Aynı oturuma ben de katıldım. Amacım, politikacılara ve uluslararası politika yapıcılara, LBQ kadınların hem kadın oldukları hem de LGBTİ topluluğunun parçası oldukları için benzersiz bir ayrımcılıkla karşı karşıya olduklarını hatırlatmaktı. Şunu da unutmamak gerekir ki, cisgender LBQ kadınları trans kadınlara karşı karşıya getirmeye çalışan zararlı anlatılar, lezbiyenlerin görünmezliği ve cinsel yönelim ve cinsiyet ifadelerine karşı olan stigmaların birleşimi olarak tanımlanan "lezbiyenfobi" üzerine beslenir.

Lezbiyenfobi, çeşitli ayrımcılık ve şiddet biçimlerine yol açar. Örneğin, LBQ kadınlar birçok Avrupa ülkesinde üreme teknolojilerine erişimde yasal engellerle karşılaşmakta ve önemli ekonomik eşitsizliklere maruz kalmaktadır. Bu eşitsizlikler konut, hizmetlere erişim ve ayrımcılıktan korunma konularını etkiler. LBQ kadınlar genellikle araştırma ve veri toplama çalışmalarında görünmezdir, bu çalışmalar genellikle cinsiyet eşitliği konularında heteroseksüel kadınlara, LGBTİ topluluğuna odaklanıldığında ise eşcinsel cisgender erkeklere odaklanır.

EL*C’nin verileri, sağlık hizmetlerinde bu görünmezliğin, jinekologlar ve ruh sağlığı sağlayıcıları gibi birçok uzmanın LBQ'ye özgü ihtiyaçlar konusunda eğitimsiz veya farkında olmaması anlamına geldiğini göstermektedir. Bu, kötü muamele ve ayrımcılığa neden olur ve LBQ kadınların ve ikili cinsiyet sistemi dışında kalan kişilerin gerekli sağlık hizmetlerini almaktan kaçınmasına yol açar.

LBQ kadınların karşılaştığı zorluklar

LBQ kadınlar veya heteroseksüel olmayan olarak algılananlar hem cinsiyetleri hem de (algılanan) cinsel yönelimleri nedeniyle artan nefret söylemi ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalır. Örneğin, Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, evli olmayan ve çocuksuz bir heteroseksüel kadın olarak, kampanyası sırasında lezbiyen olduğu yönündeki yanlış suçlamalara basın toplantısı düzenleyerek yanıt vermek zorunda kaldı. İtalya'nın muhalefet partisi lideri Elly Schlein, biseksüel bir kadın olarak aynı cinsiyetten bir ilişki içinde olduğu için saldırılara maruz kalıyor.

Açık olan tanınır sporcular da bu şiddete maruz kalmakta. Türk milli voleybol oyuncusu Ebrar Karakurt, medya, dini liderler ve yüksek düzeydeki politikacılar tarafından nefret söylemi ile hedef alınmış ve "ulusal bir utanç" olarak tanımlanmıştır. 2023 yılında Brüksel'deki bir Avrupa finali öncesinde, Ankara'nın eski belediye başkanı ve iktidardaki AK Parti üyesi İbrahim Melih Gökçek, "X" platformunda Karakurt'u "LGBT" olarak tanımlamış ve milli takımdan çıkarılmasını istemiştir.

Kesişimsel eylemlerin gerekliliği

Tüm bu nedenlerle, kamu otoritelerinin yanı sıra LGBTİ ve feminist hareketlerin de kesişimsel bir yaklaşım benimsemesi esastır. LBQ kadınlar temsil edilmeli ve görünür olmalı, özel ihtiyaçları ve yaşadıkları deneyimler dikkate alınmalı ve hareketlerimiz lezbiyen feminist bir yaklaşımı çalışmalarına dahil etmelidir. Birçok ülkenin tarihinde, lezbiyenler feminist ve LGBTİ hareketi için çok şey yapmıştır, şimdi topluluğun kadınlarının özel ihtiyaçlarının kabul edilme ve LBQ organizasyonlarının, gruplarının ve kolektiflerinin yeterli finansman, destek ve tanınma almasının zamanı gelmiştir.

Aşırı sağın yükselmesi, anti-gender anlatıları ve ultra-muhafazakâr hükümetler, daha eşit ve çeşitli toplumlar isteyen herkes için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. Tüm kadınların ve LGBTİQ’ların, özellikle LBQ kadınların, şiddet ve ayrımcılıktan uzak bir yaşam sürdüğü bir dünya hayal ediyoruz. Bunu başarmak için herkesin mücadeleye katılması ve daha kapsayıcı ve adil bir toplum yaratmada lezbiyenlerle dayanışma içinde olması gerekiyor.

Tıklayın-Avrupa Konseyi’nden lezbiyen, biseksüel ve kuir kadınlara yönelik ayrımcılığın önlenmesine ilişkin karar

Tıklayın-Avrupa Konseyi’nin LBQ kadınlara dönük ayrımcılığın önlenmesine ilişkin kararı artık Türkçe

*Bu yazı ilk olarak Kaos GL Dergisi'nin Uluslararası Ahval dosya konulu 197. sayısında yayınlanmıştır. Dergiye kitapçılardan veya Notebene Yayınları’nın sitesinden ulaşabilirsiniz. Online aboneler dergi sitesinden dergiyi okuyabilir.

*KaosGL.org’ta yayınlanan köşe yazıları, KaosGL.org’un editoryal çizgisini yansıtmak zorunda değildir. Yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, kadın, dünyadan
2024