13/09/2023 | Yazar: Nedime Erdoğan
Temel olarak “aileyi korumak”tan söz ediyorlar. Bu korumanın kapsamını bir ebeveyn olarak anlamak istiyorum.
Birkaç dernek ve vakıf “Büyük Aile Platformu” adında bir araya geldi. TÜGVA, Yesevi Alperenler Derneği, Hüdayi Vakfı, Karzı Hasan Vakfı, Cihannüma, Türkiye Gençlik Birliği gibi dernek ve vakıfların oluşturduğu bir platform bu. Bazılarını duymuşluğum var aralarında, adlarını ilk kez duyduklarım ise çoğunlukta. Neden LGBTİ+ çocuklarımızı ve biz ailelerini hedef aldıklarını anlamak istiyorum.
Temel olarak “aileyi korumak”tan söz ediyorlar. Bu korumanın kapsamını bir ebeveyn olarak anlamak istiyorum.
Son dönemlerde medyada yer alan iki haberden söz ederek sormak istiyorum: Bu haberler sizin korumak istediğiniz çocuklar ve aile tanımı içine giriyor mu?
Bir gazetecinin çok sayıda çocuk pornogrofisinin ele geçirildiği haberinde yaşanılanlar bir anne olarak beni çok sarstı.
Bu haberin konusu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kimsesiz ya da aileleri tarafından bakılamayan, şiddet ya da istismara uğrayan çocukları barındırdığı yurtları. Bu yurtlarda yaşayan çocuklarımızın daha 12 – 13 yaşlarında istismara nasıl maruz kaldığı, pazarlandığı; hatta çocuklara uyuşturucu kullandırıldığı anlatılıyor.
Bunlar raporlanıyor ama ne yazık ki sümen altı ediliyor. İkinci bir Diyanet Bakanlığı gibi olduğu söylenen bu yurtlarda yaşanılanlar, çocukları korumak sorumluluğuyla hareket ettiğini söyleyen platformun neden çalışma alanına girmiyor?
Alın size iki örnek: 14 yaşında ailesinden üç erkeğin cinsel istismarına uğrayan bir kız çocuğu yerleştirildiği yurtta bir görevlinin de istismarına uğruyor. Bir başka olayda ise, işitme ve konuşma engelli bir çocuk yine cinsel istismara uğruyor. Ayrıca engelli çocukların ilaçları bir görevli tarafından satılıyor. Bu olayların çok yaygın olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yurtlarında yaşandığı söyleniyor. Tüm kritik görevlerin Diyanet’ten gelen görevlilere verildiği bu kurumlar sizin ilgi alanınınıza neden girmiyor? Bunun için bir buluşma yapmayı düşünür müsünüz? Devletin “Koruyoruz” dediği çocukların sistematik olarak istismara maruz kalması ve birilerine pazarlanması sizi rahatsız etmiyor mu?
Bir başka haber “Milyonlarca çocuk yetersiz besleniyor” haberi…
14 yaş altı çocuk nüfusu 19 milyon. Bu nüfusun neredeyse yarısı gelişimi için gerekli gıdaya ulaşamıyor. “Gizli çocuk açlığı”nın çok yaygın yaşandığı ülkemizde bu sorun sizin ilginizi çekiyor mu? Hindistan bile eğitim kurumlarında bir öğün yemek verirken ülkemizin anaokullarında bir öğün verdiği yemeği kaldırması sizi ilgilendiriyor mu? Açlık ve yetersiz beslenmenin aile düzenini ve aileyi nasıl koruduğunu düşünüyorsunuz? Bunun için olanaklarınızı birleştirip bir kamu spotu ve mitingle tepki vermeyi düşünür müsünüz?
Gelelim LGBT diyerek söz ettiğiniz çocuklara… Önce doğru adlandırın. LGBTİ+ olan çocuklarımızdan söz ediyorsunuz. Cinsel yönelim, cinsiyet ifadesi ya da cinsel kimlik olarak sizden farklı olduğunu düşündüğünüz çocuklarımıza saldırıyorsunuz. Bir ebeveyn olarak öncelikle bilmenizi istediğim şey sizin de çocuklarınızdan bir kısmı LGBTİ+. Bir eğitim, bir aile tipi, bir kültür, bir inanış üretmiyor bunu. Her çevrede ve her yerdeler. Bazıları bu mahalle baskısından dolayı gizli yaşıyor ne yazık ki!
Bizim çocuklarımız, varoluşlarını açık ve dürüst olarak yaşamayı seçtikleri için hedefinizde. Aramızda sizin çevrelerden gelen ebeveynler de var. Onlar da çocuklarına destek verip yanlarında yer alıyor. Bu bir dayatma değil bir varoluş. İnsanlığın bütün tarihi boyunca hep var olan ve var olacak bir doğallık bu.
Çocuklarımızın sürekli çoğaldığını söylüyorsunuz. Hatta rakam veriyorsunuz. Nüfus arttıkça LGBTİ+ çocukların da artacağı küçük bir matematik hesabı. Artışın kaynağı bu. Çünkü her doğan çocukların bir kısmı LGBTİ+. Varoluşlarını yaşama talebi bir dayatma olamaz ancak bir insan hakkı olabilir. Batı ülkelerinde ne kadar LGBTİ+ varsa Doğu, Orta Doğu ülkelerinde de aynı oranda olduğunu bilmelisiniz.
Ayrıca bilmenizi isterim ki ailelerimiz bozulmadı. Aksine aramızdaki açıklık ve dürüstlük arttı. Siz merak etmeyin ailelerimiz sağlam, gücünüz varsa sağlam olmayan ailelere yönelin. Açlık ve istismarla boğuşan çocuklarımız için mücadele edin. Yoksulluğun aileyi bozduğu gerçeğinin farkında mısınız? Değilseniz çok sayıda rapor var bu konuda okumanızı öneririm. Ayrıca biz LGBTİ+ ebeveynleriyle de konuşabilirsiniz.
Ailenin ne demek olduğunu bize bir kez daha gösteren çocuklarımızla; öğrendiklerimizi, deneyimlerimizi, gözlemlerimizi bizzat öznelerden dinlemeniz çok iyi olmaz mı?
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, medya, nefret suçları, aile, medya okulu
