08/06/2007 | Yazar: Güneş Erdem

Ozan Öztürk tıp fakültesi öğrencisi bir eşcinsel ve üyeleri üniversitesinin gönüllü tıp öğrencilerinden oluşan TurkMSIC Üreme Sağlığı ve HIV/AIDS Komitesi'nin başkanı.

Ozan Öztürk tıp fakültesi öğrencisi bir eşcinsel ve üyeleri üniversitesinin gönüllü tıp öğrencilerinden oluşan TurkMSIC Üreme Sağlığı ve HIV/AIDS Komitesi'nin başkanı. Isparta muhabirimiz Petek Erdem’e konuşan Öztürk eşcinsellik ve AIDS konusundaki önyargılardan yakınıyor ve toplumsal bilincin önemine dikkat çekiyor.

—TurkMSIC’i anlatır mısınız bize? Hangi alanlarda ve konularda çalışmalar yürütüyorsunuz?

Turkish Medical Students’ International Committee’nin (TurkMSIC) üyeleri gönüllü tıp öğrencilerinden oluşuyor ve tıp alanında çeşitli konularda projeler üreterek öğrencilerin bilimsel çalışmaya yöneltilmesini amaçlıyor. Böylelikle Türkiyeli tıp öğrencileri bilimselliğe daha global yaklaşacak ve geleceğin tıp doktorları arasındaki uluslararası entegrasyon daha öğrencilik yıllarında oluşturulmuş olacak. Çalışmalarımız arasında Üreme Sağlığı ve HIV/AIDS Komitesi, Halk Sağlığı Komitesi, Tıp Eğitimi Komitesi, İnsan Hakları ve Barış Komitesi bulunuyor.

—Eşcinsel olmanızla AIDS alanına yönelmeniz arasında bir bağlantı var mı?

Hayır. AIDS’i ilk kez duyduğumda, tedavi edilemeyen bir hastalık olduğunu öğrendiğimde ilgimi çok çekmişti. Eşcinsellikle özdeşleştirildiğini bile çok sonra öğrendim. Ben halkı bilgilendirmek için bu alanda çalışmaya başladım. Bu hastalığın belli bir kesime ait olmadığını, ‘günahkarları cezalandırmak için üretilen bir hastalık’ olmadığını, ‘normal’ addedilen kişilerin de bu hastalığa yakalanabileceğini, yani hastalığın din, dil, ırk, cinsiyet ayırmadığını ve bundan nasıl korunacaklarını anlatmak için girdim.

—Halkı bilgilendirmek amacıyla çalışmalarımız var dediniz; AIDS alanında bilgilendirme ihtiyacı nedir?

Bir kere halkın genelinde kulaktan dolma bilgiler ve önyargılar baş göstermekte; mesela AIDS’i eşcinseller, seks işçileri gibi sadece belli bir topluluğa ait sanıyorlar.

—Halk eğitim çalışmalarınızdan bahsedecek olursanız, halkın bu konudaki fikirleri neler? Çalışmalarınız faydalı oluyor mu?

İnsanlar genellikle kondom paketlerine şeker sanıp saldırıyorlar. Mesela yaptığımız testte ‘HIV’in sadece belli bir gruba ait olduğunu mu düşünüyorsunuz’ diye bir soru var. Bu soruya verilen ‘Evet’ yanıtı yüzde 97! Bu, en çok şaşırtıcı sonuçlardan bir tanesiydi. ‘Haberlerde görüyoruz, eşcinseller, hayat kadınları yakalanıyor’ diyorlar. Bu yanlışın düzeltilmesinde de medyaya büyük görev düşüyor.

— Son yıllarda AIDS’li insanların görünür olmalarını neye bağlıyorsunuz?

Görünürlük cidden çok önemli bir problem. Son yıllarda yapılan çalışmaların artmasının toplumun, hastaların bilinçlenmesini etkilediğini düşünüyorum.

—TurkMSIC’in bu alandaki araştırma çalışmaları neler?

Ankamall’da tezgah açtık, pek çok seminer ve eğitim düzenledik, kondom dağıttık ve AIDS konusunda bilgilendirici afişler hazırladık.

*HIV konusunda bilgisizler ama kabul etmiyorlar

—Dünya AIDS günü, kondom partisi, Ankara’nın çeşitli yerlerinde açtığınız stantlar, yapılan anketler, dağıttığınız kondomlar bütün bunlar halk tarafından ne gibi tepkiler aldı?

Kondomları çok sevdiler, avuç avuç aldılar. Bunun dışında HIV konusunda bilgisizler ama bunu kabul etmiyorlar. Kendilerini yeterli görüyorlar. Prezervatif alıp anketi doldurmadan gidiyorlar.

—Kaos GL'nin erkeklerle ilişkiye giren erkeklere yönelik Sağlık Bakanlığı’yla ortaklaşa yürüttüğü Gökkuşağı Projesi hakkında ne düşünüyorsun?

Öncelikle çok başarılı bulduğumuzu söylemeliyim. Kaos GL’nin yaptığı bu proje son derece gerekli bir çalışma. Eşcinsel kesimin bilgilendirilmesi çok önemli, bu açıdan çok büyük ve güçlü bir proje.

—Son olarak, ‘İnsan hakları ve AIDS’ desem, bu konuda ne dersin? Günümüzde hastanelerde AIDS’li hastalara yapılan bir ayrımcılık söz konusu mu hala?

Tabi. Mesela bazı hastanelerde hastane yetkilileri, bu enfeksiyon konusunda uzmanlaşmış insanlar bile patavatsızca davranıyorlar. Karantina, sterilizasyon, güvenlik önlemleri yeterliyken çift eldiven takmak, eldiveni bantlamak, o koğuşu boşaltmak, kullandığı tuvaleti kullanmamak gibi abartı önlemlere başvuruyorlar. Doktorlar bile bunu yapıyor! Üniversite hastaneleri eğitim için hasta alıyor ve AIDS’li hastanın gelmesi diğer hastaların gitmesi ve eğitimin aksaması anlamına geldiği için AIDS’li hasta almıyorlar. Bildiğimiz ayrımcılık yani.

Meraklısına:

1952 yılında kurulmuş olan kısa adı TurkMSIC, Türkçe adı ‘Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Komitesi olan Turkish Medical Students’ International Committee, gönüllü tıp öğrencilerinden oluşan bir oluşum. TurkMSIC’in amaçları arasında uluslararası öğrenci değişim programları aracılığıyla üye öğrencilerinin hızla değişen tıp bilimini tanımasını sağlamak ve tıp alanında çeşitli konularda projeler üreterek öğrencilerin bilimsel çalışmaya yöneltilmesi bulunuyor.

Konuyla ilgili adresler:

http://www.turkmsic.org/intro/

*Muhabirimizin diğer haberleri

[[‘Türkiye’den pek de farkımız yok’]]

[[‘Küçük şehirde eşcinsel olmak: Ölüm!’]]


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam