09/08/2010 | Yazar: Alex Bora

Onur'un annesi Selma abla, oğlunun eşcinselliğini kabullenme süreciyle ilgili biraz bilgi verdi. Ben de onları kaleme aldım.

Onur'un annesi Selma abla, oğlunun eşcinselliğini kabullenme süreciyle ilgili biraz bilgi verdi. Ben de onları kaleme aldım. Fotograf çektirmek için çok uğraştım ama çekindiğinden izin vermedi.

Aslında oğlumun farklı olduğunu lise çağlarında sezinlemiştim. Annesiniz sonuçta bir şeyler yolunda gitmiyorsa farkına varıyorsunuz.
 
Onur'un içine kapanık birisi olması veya abisi gibi davranmaması beni biraz olsun endişelendiriyordu. Sürekli Onur'la konuşurduk ama laf kız arkadaş meselesine gelince geçiştirirdi utanırdı.
 
Büyük oğlum lise çağlarındayken daha farklıydı. Eve sürekli arkadaşlarıyla gelir sevgili olduğu kızlarla beni bir şekilde tanıştırırdı ama Onur bu yönüyle farklıydı. O zamanlar eşcinsellikle ilgili benim de pek fazla bilgim yoktu, hatta hiç yoktu diyebilirim. Televizyonda gördüğümüz 2-3 karaktersiz kişilik yüzünden eşcinsel insanları kötü sapık veya şizofren olarak tanımlardım.
 
Oğlumun sevgili olarak hiç kız arkadaşı olmaması tabii ki beni düşündürüyordu. Kız çocuğu olsa bazı şeyleri daha rahat konuşurduk ama erkek evladıyla ne kadar annesi de olsanız bazı şeyleri rahatça konuşamıyorsunuz.
 
Oğlumun sürekli bana açılmasını, içindekilerini bana dökmesini bekledim ama o zamanlar nafile bekleyişlerdi bunlar.
 
Üniversiteyi kazanıp başka şehre okumak için gitmek zorunda olduğunda aklımın onda kalacağını söyledim. Sonuçta içine kapanık bir çocuk çevresinde de çok fazla arkadaşı da yoktu bu yönden sıkıntı çekeceğini düşünüyordum.
 
Üniversite ortamı oğlumu biraz olsun değiştirmişti artık daha rahat kendini ifade ediyor ve bizimle daha iyi anlaşabiliyordu.
 
Tatile geldiği bir dönem Onur dışarı çıktığında eşyalarını düzenlemek için odasına geçmiştim. Hiç yapmadığım bir şeydi o zamana kadar ama meraktandır özel eşyalarını bir kurcalayayım dedim. Hatıra defteri gibi bir şey bulmuştum ve gündelik yaşadığı şeyleri ona ufak ufak not etmişti. Benden, babasından, abisinden bahsediyordu ve hiç tanımadığım isimler de vardı.
 
Onlardan çok hoşlandığını ama açılamadığı için kendinden nefret ettiğini yazmıştı ve o isimlerin hepsinin de erkek olması beni biraz şoke etmişti.
 
Lise yıllarından üniversite yıllarına kadar yazmıştı bu notları. Ne olduğunu anlamamıştım o zamanlar. Defteri karıştırdıkça daha çok şaşırıyordum. O defterin içinde bir erkekle gayet samimi bir şekilde çekilmiş fotoğraflarını da görünce ayrı bir şok yaşayıp ağlamaya başlamıştım.
 
Oğlum erkekti ve erkeklerden hoşlanıyordu. Bu o zamanki düşüncelerim için çok kötü bir olaydı. Hemen eski haline getirip koyup odasından çıktım ve düşünmeye başladım neden benim oğlum böyle oldu diye.
 
Eve geldiğinde hiçbir şey belli etmemiştim. Akşam yanına gidip benimle özel konularda da konuşabileceğini söyledim ama o özel bir şeyin olmadığını söylemişti.
 
Dayanamıyordum oğlumun bana kendisini anlatmasını bekliyordum. Bu süre içinde de hiç kimseye olanlardan söz etmemiştim. Tatili bitmesine yakınken evde Onur'la konuşuyorduk. Ona ne zaman kız arkadaşlarınla beni tanıştıracağım diye sorduğumda konuyu derslere getiriyor konuşmak istemiyordu.
 
Bir akşam eve üzüntülü bir şekilde geldi. Odasına geçti ağlıyordu. Ne olduğunu öğrenmek için gittiğimde kapısı kapalıydı. Açması için ısrarcı olmuştum. Kapıyı açtığında ağlıyordu. Ne oldu diye sordum. Ve nihayet oğlum benimle çok önemli bir konuda konuşması gerektiğini ve bunun kimsenin bilmemesini istemişti. Kabul ettim ve anlatmaya başladı.
 
Erkeklerden hoşlandığını erkeklere karşı ilgi duyduğunu anlattı. O zamanlar sevgilisi varmış ve o gün kavga edip ayrılmışlar. Bana tüm hissettiklerini anlatmıştı. Ben şaşkınlıkla dinliyordum. Oğlum eşcinseldi ve artık benden gizlemiyordu. Bu olayın aramızda kalacağını sözünü ikimizde birbirimize verdik. Sonuçta evladım onun  hissettikleri yüzünden onu dışlamak bir anne olarak bana yakışmazdı. Oğlum eşcinsellikle ilgili tüm bildiklerini bana anlattı. Ben de ondan öğrendiklerimle eşcinsellerin ne sapık ne de hastalıklı olduklarını anladım. Tabii ki onu kabullenme sureci biraz sancılı geçti ama toplumun ne dediği beni ilgilendirmiyor önemli olan benim evladımın mutlu olması bu yüzden de onu destekliyorum.
 
Ben bir eşcinsel annesi olarak da oğlumu sadece bu yönüyle değerlendirmiyorum.


Etiketler: insan hakları, aile
nefret