15/12/2010 | Yazar: Seyhan Arman

28 yıldır HIV ile yaşayan Benjamin Collins ile yaptığım röportajda, AIDS şoku diye bir şey öğrenmiştim.

28 yıldır HIV ile yaşayan Benjamin Collins ile yaptığım röportajda, AIDS şoku diye bir şey öğrenmiştim. Benjamin’in AIDS şoku dediği şey San Francisco’da yıllar önce geyler arasında birden ölümlerin başlamış olması ve sebebini bilmedikleri bir hastalıktan etrafındaki herkesin ölmesiydi. Daha sonra tanısı konulmuş olan bu hastalık AIDS’ti. Ölümlerin birden aynı anda olması olayı şok yapan şeydi. Çünkü o ana kadar hastalıkla ilgi hiçbir şey yapılmamış önlem alınmamıştı. Çünkü bilinmiyordu, bu bilinmezlik ölümle sonuçlanmıştı.
 
Öncelikle birçoğumuzun adını AIDS olarak bildiği aslında etkeninin HIV olduğu anlaşıldı. HIV ve AIDS’in arasında fark olduğunu vurgulamak istiyorum. HIV yani İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü vücuda girdiğinde kişi HIV pozitif olarak adlandırılabilir. AIDS, yani edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu ise bir hastalıklar bütünü ve etkeni HIV, yani HIV pozitif birey pozitif olduğunun farkında olmazsa ya da tedavi olmaz ise belirli bir süre sonra (bu süre kişiden kişiye bağışıklık sistemine ve bulaş yoluna bağlı olarak 2 ila 13 yıl arasında değişmektedir) AIDS evresine gelir. HIV pozitif olan birey tedavi alarak ömür boyu bu statüde kalabilir ve yaşantısını sürdürebilir. Hatta kişi AIDS evresine gelmişse bile tedavilerle tekrar HIV pozitif statüsüne dönebilir. Yani tüm hastalıklarda olduğu gibi erken teşhis ve tedavi çok önemlidir.
 
Sanırım bu açıklamadan sonra yazının başlığına dönebiliriz. Bu yıl bütün yaz Marmaris’teydim ve maalesef fotoğraf HIV açısından hiç iç açıcı değildi. Yerli turistin hemen hemen hiç uğramadığı Marmaris’e ağırlıkla İngiliz ve Rus turistler tatile geliyor. Nedendir bilinmez Marmaris’te çalışan T.C. vatandaşları bu turistler bir yarıştaymış gibi (sanırım korunmasız olarak) cinsel ilişkiye giriyorlar. Normalde günübirlik ilişkiler adındaki gibi her gün değil ihtiyaca yada libidoya göre değişen sürelerde olur diye biliyorum ama Marmaris’te durum böyle değil. Herkes her şey her an seks partner bulmak için çalışıyor gibi. Genel olarak herkesin beğenisini kazanamayacak fiziksel özelliklerdeki kadın yada erkekler günde bazen birkaç kişi ile cinsel ilişkiye girebiliyor. Fiziksel özelliklerden çok dil bilme ya da ikna etme yöntemlerinin işe yaradığı bu cinsel birleşmelerde maalesef ki kondom kullanılmıyor. Yani korunarak seks yapmak neredeyse yok gibi. Tabiî ki herkesin yatak odasına girmedim yada kontrol etmedim ama konuştuğum yada sorduğum her Marmaris çalışanı kondomdan bi haber! Ya da başka bir tezle bu kadar sekse odaklı yaşantıda kondom prezervatif vs gibi kelimeleri “hiç duymadım” yada birinin diğerine prezervatif var mı, yada “ben prezervatif almaya gidiyorum” dediğini duymadım. Hatta ve hatta HIV aktivisti olduğumu söylediğim İstanbul’dan çok sayıda kondom ve broşür getirttim dediğim kişiler bile benden bir defa olsun kondom istemediler. Hiç sanmıyorum ama sadece yeri geldikçe açılan sohbetlerde korunmanın önemini anlattığım birkaç kişi belki alışkanlığını değiştirmiştir.
 
Aslında durum Marmaris’ten ibaret değil bence çünkü ben sadece Marmaris’i gördüm, diğer tatil bölgelerinde neler oluyor bilmiyorum. Sadece tahmin ettiğim ve yanılmayı çok istediğim bir konu var ki oda Marmaris’in yakın bir gelecekte bir AIDS şoku yaşayacağıdır. Hatta ve hatta diğer tatil bölgelerini, bu tatil bölgelerinde çalışan insanların sezon bitimi kendi memleketlerine döndüklerinde korunmasız cinsel ilişkiye gireceklerini evleneceklerini vs düşündüğümde yakın gelecekte Türkiye’de de bir AIDS şoku yaşanacakmış gibime geliyor.
 
Umarım Sağlık Bakanlığı bu durumun farkına varır ve gerekeni yapar!.


Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret