05/09/2007 | Yazar: Kaos GL

Amerikan Basını’nın en muhafazakar kalemlerinden Andrew Sullivan geçtiğimiz h

Amerikan Basını’nın en muhafazakar kalemlerinden Andrew Sullivan geçtiğimiz hafta erkek sevgilisiyle evlendi. Oray Eğin, hayatı ve sözleriyle ilginç bir figür olan Sullivan’ı anlatıyor.

Elton John evlendiğinde, en güzel espriyi Mehmet Ali Erbil yapmıştı; ‘Gelin olmuş, gidiyorsun’ diyerek. İçinde azıcık homofobi de barındıran ama komikliği de inkar edilemeyen bu şarkıyı şimdi buradan Amerika’ya gönderelim.

Amerikan Basını’nın en muhafazakar kalemlerinden Andrew Sullivan’ın hayatı bu yıl epey değişti. Yılbaşında Time dergisini bırakacağını, bundan böyle Atlantic Monthly’de yazacağını söyledi, aynen öyle yaptı.

Ve bir de evlendi...

Sullivan, dün balayından döndü ve dünyanın en popüler bloglarından biri olan kendi sitesi Daily Dish’e yaşadıklarını yazdı:

‘Düğün geçen pazartesiydi. Aile üyeleri, ailem gibi olan arkadaşlarım katıldı. Aynı cinslerin evliliği hakkında teorik olarak yazmıştım ama hiç kimse pratikte birleşmenin ne kadar zor olduğunu göz ardı etmemeli. Kafamda hep bunlar vardı ve düğün günü gelip çattığında bir yıkıntıya dönüşmüştüm. Ama aileler hemen kaynaştı, ben de kendimi bırakıp tadını çıkarmaya karar verdim. Şimdi ‘hayatımın en mutlu günü’ cümlesinin anlamını öğreniyorum. Olduktan sonra bir anda her şey yerli yerine oturdu. Çok iyi bir 80’ler filminin sonu gibiydi... Şu anda parmağımda bir yüzük var ve söyleyeceklerimden çok daha fazla şey ifade ediyor benim için. Aslında tam olarak da şu anlama geliyor: Ben Andrew, seni Aaron kendin olduğun için alıyorum.’


Sullivan, muhafazakâr kalemler içerisinde en fazla tartışma yaratanı. Geçtiğimiz yıllarda Cumhuriyetçi Parti’yi değerlere yeteri kadar sahip çıkmadığı eleştirisiyle sarsmıştı. Ama yazdıkları kadar, yaptıkları da Sullivan’ı dikkat çekici bir figür yapmaya yetiyor.


İngiltere doğumlu Andrew Sullivan, Amerika’da kendi ülkesinde geçirdiğinden çok daha uzun zamandır yaşıyor ancak vatandaş değil. HIV pozitif olması Amerikan pasaportu almasında en büyük engel.

Sullivan politik olarak muhafazakâr olduğu gibi dini inançlarını da koruyor. Katolik Kilisesi’ne mensup, ancak Katoliklerin tepkisini çeken de bir yaşam tarzı var. Kilise eşcinsel ilişkiyi yasaklasa da, Sullivan İncil’de erkek erkeğe beraberliğin sadece ‘fuhuş’ amaçlı engellendiğini iddia ediyor. Bu konuda kitapları da var.

Zaten o yaşadığı her şeyin teorisini yapmaktan da son derece hoşnut. Muhafazakâr, Katolik bir yazarın bir erkekle evlenmesi kulağa garip geliyorsa, Sullivan’ın yanıtı hazır: Evlilik zaten muhafazakâr bir müessese!

Kendisinin HIV pozitif olma haline de şaşıracaksanız, bekleyin, kısa süre önce AOL’i sitesine imzasız yazılarla insanları korunmasız sekse davetiye çağırdığı da ortaya çıkmıştı!

Sullivan, siyasi yorumlarda tutarsızlığıyla da tanınıyor. Ama tanınası, ilginç bir figür. Gelin ve damat, Andrew ve Aaron düğünde Madonna’nın ‘Like a Virgin’ şarkısının bir yorumuyla selamlamış herkesi. Mutluluklar...


Etiketler: insan hakları, aile
nefret