29/09/2017 | Yazar: Umut Güner

Biz tarih yazarken Murat Çelikkan yanımızda idi. Biz de Murat’ın yanındayız!

Kaos GL’ye ilk geldiğimde en sevdiğimiz, seveceğimiz gazetecilerden birinin Murat Çelikkan olduğunu hemen fark etmiştim. Radikal’deki köşesinde, internetin bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda, sivil toplumdan haberler verirdi. Hem kim ne yapıyor oradan öğrenirdik hem de Kaos GL’nin herhangi bir etkinliğini orada görünce inanılmaz mutlu olurduk. Gazetelere çıkmış olurduk. Bir masanın etrafında oturamadığımız o kocaman kocaman abi STK’ların etkinliklerinin yanında Kaos GL’nin minnak etkinlikleri hem bize hem de Radikal gazetesi okuyan bütün lubunyalara göz kırpardı.

2003 yılında “Lezbiyen ve Geylerin Sorunları ve Toplumsal Barış Arayışları Sempozyumu”nu yapmaya karar verdiğimizde de aklımıza gelen ilk isimlerdendi Murat. Ali Erol ile İstanbul’a yola çıkmıştık. Kaktüs isimli kafede ilk önce Murat Çelikkan’la sonra Murat Çelikkan’ın bizimle görüşmesi iyi olur diye düşündüğü 5-6 kişi ile görüşmüştük. Hem Murat ile görüşme hem de diğer görüşmeler bizi inanılmaz umutlandırmıştı. Sanki herkes bu etkinliği bekliyordu. Görüştüğümüz herkes gelmeyi kabul etti. Sonra sempozyum gerçekten başarılı bir şekilde tamamlandı. Sempozyum konuşması sırasında sadece sempozyumun görünen yüzlerine değil, hem kendileri hem de emekleri görünür olamayan sempozyuma katkı veren eşcinsel, biseksüel ve translara da teşekkürlerini iletmişti.

2005-2006 yıllarında Gazeteciler Cemiyeti’nin British Council ile birlikte yaptığı “Kültürel Çeşitlilik” projesi kapsamında Murat Çelikkan danışman olarak yer alıyordu. Kaos GL’nin de sürece dahil olmasını sağlamıştı. Onun sayesinde hem British Council ile hem de proje koordinatörü Esra Çanakçı ile tanışma fırsatımız oldu. Projenin ilerleyen aşamalarında çok güzel işbirlikleri kurmaya başladık. Esra’nın katkılarıyla projede olmayan bir etkinlik eklemlendi ve LGBT aktivistlere yönelik BBC Vakfı’nın destekleriyle muhabir ağının ve devamında Medya Okulu’nun ilk adımı diyebileceğimiz medya eğitimi yapıldı. Aynı zamanda bu eğitim sırasında kullanılan materyaller ile Kaos GL’nin LGBTİ aktivistlere yönelik hazırladığı medya ile çalışma ve muhabir ve gazetecilere yönelik hazırladığı LGBTİ kılavuzu hazırlandı.

Murat Çelikkan Helsinki Yurttaşlar Derneği, Uluslararası Af Örgütü gibi birçok derneğin kurucularındandı. Af Örgütü’nün İstanbul’da yapılan genel kurullarına gelip oy kullandığını hatırlıyorum. Hayret etmiştim. O kadar yoğunluğunun içine Af Örgütü’nü de sığdırabiliyor ve Pazar günü kalkıp oy kullanmaya gelebiliyor diye…

Murat Çelikkan sonra sonra geçmişin karanlık günlerini aydınlatmak, yüzleşmek için Hafıza Merkezi’nde yer aldı.

Sosyal medyada paylaşmıştım, arkadaşlarımıza yapılan kötülükleri idrak etmeye çalışana kadar bir başkasının haberini alıyoruz diye. Murat’ın cezaevine gireceği, girdiğini öğrene kadar Tuğrul Eryılmaz’ın 20 Ekim’de duruşması olduğu haberini de aldık. Sürekli kendime telkinde bulunuyorum, bu günler geçecek diye. Evet bugünler geçecek ve Murat Çelikkan o hapisten çıktıktan sonra gelip Hafıza Merkezi’nde sadece geçmişin değil bugünümüzün de aydınlanması için çalışmaya devam edecek.

2000’lerin başında, LGBTİ aktivizmi içinde birbirimizi güçlendirmek için sürekli “tarih yazıyoruz” muhabbeti yapardık. Bu yazı aslında Kaos GL’nin tarihinin kaleme döküldüğü, hem benim hem de Kaos GL’in Murat’a tanıklık ettiği bir yazı. Evet biz tarih yazarken Murat Çelikkan yanımızda idi. Biz de Murat’ın yanındayız!


Etiketler: medya
nefret