06/11/2023 | Yazar: Aslı Alpar
Toplumun bir kesimini “mücadele edilecekler listesine” yazan bir iktidar önüne koyduğu kalkınma hedeflerini gerçekleştirebilir mi? Araştırmalar gerçekleştiremez diyor.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayımladığı ve resmî gazetede yayımlanan 12. Kalkınma Planı, 2024-2028 yıllarında Türkiye’nin çeşitli ekonomik göstergelerde büyümesini öngörüyor.
Aynı plan, “ailenin güçlendirilmesi”ni hedeflerken, “Milli ve manevi değerlerimiz gözetilerek aile yapısını olumsuz etkileyen kötü alışkanlıkların ve zararlı akımların etkilerinin azaltılmasına yönelik çalışmalar yapılacaktır” diyor.
2015 yılından bugüne LGBTİ+’ların anayasal hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemesini hukuksuzca (valilikler eliyle getirilen bu yasaklar bölge mahkemeleri tarafından hukuksuz bulundu) yasaklayan; son seçim propagandasını LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemiyle temellendiren Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) hazırladığı kalkınma planında “zararlı akımlar”la LGBTİ+‘ların kastettiği açık.
Peki, toplumun bir kesimini “mücadele edilecekler” listesine sokan bir iktidar önüne koyduğu kalkınma hedeflerini gerçekleştirebilir mi? Yapılan araştırmalar “imkansız” olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrımcılığın maliyeti Sırbistan’da 375 milyon dolar, Kuzey Makedonya’da 75 milyon dolar!
Araştırmalar, LGBTİ+’lara yönelik damgalama, ayrımcılık ve dışlamanın ekonomideki yansımasının milyarlarca dolara mal olabileceğini öne sürüyor.
Bu sonuca bizi en son ulaştıran araştırma, 2023 Eylül ayında Dünya Bankası ile Batı Balkanlar ve Türkiye Eşit Haklar Derneği ERA’nın işbirliğiyle yayımladığı rapor oldu.
Kuzey Makedonya ve Sırbistan'da LGBTİ+'ların dışlanmasının ekonomik maliyetine dair yapılan iki ayrı araştırmanın sonucuna göre cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ile ifadesine yönelik ayrımcılıktan kaynaklanan ekonomik kaybın Kuzey Makedonya ve Sırbistan'ın Gayrisafi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) yüzde 0,5’i kadar olduğu tespit edildi. Bu oran Sırbistan için 375 milyon dolar, Kuzey Makedonya içinse 75 milyon dolara tekabül ediyor.
Bu kayıp sır değil. Eğitimden dışlanmanın, istihdamda ayrımcılığın, fiziksel ve zihinsel sağlık eşitsizliklerinin ve şiddet de dahil olmak üzere bu LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı eşitsizliğin ekonomiye yansımaması kaçınılmaz.
Birleşmiş Milletler (BM) bu kaybın önüne geçmek için Türkiye’nin kalkınma hedeflerine toplumsal cinsiyet eşitliği ve eşitsizliği giderme gibi LGBTİ+’ları dışarıda bırakmayan politikalar üretilmesi gerektiği belirtiliyor.
İstanbul Sözleşme’siz şiddetle mücadele, ormansızlaştırarak yeşil dönüşüm!
Konu açılmışken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk kalkınma planı olan 12. Kalkınma Planı’nın diğer hedeflerine de bakalım: “Hukukun üstünlüğü, demokrasi, temel hak ve hürriyetlerin güçlendirilmesi”, “Her alanda yeşil ve dijital dönüşüm odaklı rekabetçilik”… Temel anayasal hakların ayaklar altına alındığı, ifade özgürlüğünün yok sayıldığı, iktidara yakın birkaç şirketi zengin etmek için ormanların yağmalandığı ve ormanlarına sahip çıkan köylülerin cezalandırıldığı günümüzde bu hedefler hiç gerçekçi değil.
Planda “Aile içi şiddetin her türüyle mücadele edilecektir” deniyor fakat ne çelişkidir ki 20 Mart 2021’de Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) kalkınma planını da yapan makamın yani Cumhurbaşkanlığı’nın kararıyla fesih edildi!
Eski Hazine Müsteşarı, iktisatçı Mahfi Eğilmez, 12'nci Kalkınma Planı hedeflerini gerçekçi bulamayanlardan. Beş yıllık kalkınma planının amacının olumlu olduğunu ancak gerçekleşmesi için ciddi adımların atılması gerektiğini belirtiyor ve ekonomik beklentilerin gerçekleşmesi için hükümetin sıkı bir şekilde çalışması gerektiğini söylüyor.
Milli değerler kadar muğlak hedefler
Bitirmeden, beş yıllık kalkınma planının 2053’e dek strateji belirlediğini ekleyelim. Bu stratejiler sonucunda hedeflenense “Türkiye'nin dünyadaki başlıca bilim, teknoloji, üretim, ticaret, kültür ve sanat merkezlerinden biri olarak insanlığa katkı sunan, milli ve manevi değerlerini koruyarak bölgesinin ve dünyanın barış, huzur ve refahı için küresel gelişmelere yön veren etkili, güçlü ve müreffeh bir ülke olması”. İşte bu iddia bahsedilen “milli ve manevi değerler” kadar muğlak ve gerçeklerden uzak.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, ekonomi