05/09/2023 | Yazar: Günebakan Düşler
Anlatacak hikâyelerimizin bitmediği umudunu veren bütün kadınlar. Hepiniz yeni nesillere onurlu bir gelecek bırakacaksınız.
Fotoğraf: Ebrar Karakurt ve Melissa Vargas, 3 Ağustos 2023, John Thys / AFP
3 Eylül akşamı A Milli Kadın Voleybol Takımı yani Filenin Sultanları 2023 CEV Avrupa Voleybol Şampiyonası Finali’nde Sırbistan’ı yenerek tarih yazdı. Uzunca bir süredir tüm karanlık zamanların içerisinde “takım” olmayı bizlere hatırlatan kadınlara ve tüm ekibe öncelikle teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Spor tarihimizde Avrupa Şampiyonu olan ilk takım olarak tarih yazdığımız gecede aşina olduğumuz bir duygu vardı. Bizler her zaman biliyorduk birbirimizin kahkahasıyla, sesiyle, umuduyla, hayalleriyle büyüttüğümüz mücadelenin yarattığı heyecanı. Küçük yaşlardan bu yana verilen tüm bu emek, bugün birlikteliğin mücadelesi oldu. Aynı zamanda Filenin Sultanlarının yaşattığı tüm güzel duygular yakın zamana da bir daha döndürüp baktırdı.
“Kuru Otlar Üstüne” filmindeki Nuray rolüyle 76. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu” ödülü alan ve bu ödülü “Nuray ve onun gibi kadınların mücadelesine güç verebilmek için, kendine layık görülenlere boyun eğmeyip eyleme geçen, bu uğurda her şeyi göze alan ve ne olursa olsun umut etmekten vazgeçmeyen tüm kız kardeşlerime ve Türkiye’de hak ettiği güzel günleri yaşamayı bekleyen tüm mücadeleci ruhlara armağan ediyorum." Diyen Merve Dizdar’dan; Elle Style Awards Ödülleri‘nde "Yılın Stil Sahibi Müzisyeni" ödülünü alan ve bu ödülü “Bu topraklarda kimi sevdiğimizle yargılanmadığımız günler gelecek. Ödülümü, hak ettiğimiz dik gülüşlere ve ödediğimiz bedellere adıyorum" diyen Melike Şahin ve daha nice bu memleketin başarılı kadınlarından bahsetmek de gerekiyor.
Çünkü tüm bunlar her gün yükselen kadın ve LGBTİ+ düşmanlığının yaşandığı günlerde inatla ve inançla dimdik duran kadınların hikâyesi. Bugün ve dün, tüm tarihleri boyunca temel politikalarını kadın düşmanlığı üzerinden yaratan siyasal islamcı iktidar, kadınları kamusal alandan yok etmeye çalışırken, İstanbul sözleşmesini iptal ederken, kendi elleriyle şiddeti, tacizi, tecavüzü meşrulaştırırken, çocukları tarikat yurtlarına mahkûm ederken kadınların hayatlarından ve “huzur”larından söz ediyor. Asıl şimdi huzurunuz bozulacak ama bizim huzurumuz için ‘Abdulhamit’ler sussun, tarikat ve cemaatler kapatılsın.
Neyse.
En güzel renklerini kuşandığı için Ebrar’a sosyal medya üzerinden hakaret eden ‘Abdülhamit’lerden; 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde “Zuhal” filmiyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü alan Nihal Yalçın’ın kadın hakları üzerine yaptığı konuşma esnasında ağzı burnu kayan Tamer Karadağlı’ya kadar artık hiçbir kadın düşmanı kadınların sesini duymazdan gelemiyor, kadınları aşamıyor. Düzenin en ağır faturasını ödeyen kadınlar her yerde olduğu gibi zirvede de laiklik, eşitlik ve özgürlük mücadelesini haykırıyor.
Dezavantajlı kız çocukları için voleybol akademisi kuran ve “Tek bir kız çocuğunun bile hayatına dokunmak benim için tarif edemeyeceğim kadar anlamlı” diyen Ebrar, “Atatürk’ün gösterdiği yolda ışık tutarak gelecek nesillere rol model olmaya çalışıyoruz” diyen Zehra, Eda, Vargas, Gizem, İlkin, Elif, Cansu, Ayça, Aslı, Derya, Kübra, Simge… Anlatacak hikâyelerimizin bitmediği umudunu veren bütün kadınlar. Hepiniz yeni nesillere onurlu bir gelecek bırakacaksınız.
Peki ya siz?
Not: Maçı ağlaya ağlaya izlediğini ve “dünya kadınlarının maçı” olduğu söyleyen, dans etmenin hasretini taşıyan İranlı kız kardeşlerimizle özgürce dans edebileceğimiz günlerin umuduyla…
Çünkü bizler yaşamı çok seviyoruz. Bu yüzden karanlık gidecek, biz kalacağız, renklerimiz kalacak.
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.Etiketler: insan hakları, kadın, kültür sanat, yaşam, nefret suçları, spor