28/09/2011 | Yazar: Caner H
Lady Gaga, homofobik sataşılmalar sonucu intihar eden 14 yaşındaki Jamey Rodemeyer olayının takipçisi olacağını açıkladı.
Lady Gaga, homofobik sataşılmalar sonucu intihar eden 14 yaşındaki Jamey Rodemeyer olayının takipçisi olacağını açıkladı. Obama’yla da görüşecek, bir nefret suçu olarak sataşmayı engellemek için.
Bizim de çocukluğumuzdaki korkutulma ve sataşılmalarımızın o kadar soğuk anıları oluyor ki ürperiyor içimiz. Kuşkusuz cinsel yönelim nedeniyle sataşılma ve korkutulma önlenmeli. Erilliğin bu kadar önemsendiği politik ve sosyal bir düzende zor olsa da imkansız değil. Erillikten nefret etmiyoruz. Ama onun dışlayıcı ve aşağılıyıcılığından ediyoruz.
Sataşılan ve korkutulan birey, heterocinsiyeti ve heteroarzuyu yücelten bireyden farklı büyüyor. Eski defterleri açtığımda sataşılma ve korkutulmanın ne kadar sistematik olduğunu görüyorum. Kendi anılarıma daldığımda. Ve şu sonuca vardım, belki de çocukken içini asla göstermeyen bir çocuk olmak, hayata tutunma çabası olabilir. Cılız direncini kaybetmemeye çalışmak... Ama sonunda bu cılız direnç yıllar boyunca sen tarafından işlene işlene en güçlülerinden de olabiliyor. Sonra açıyorsun pencereni dünyaya ve senin gibi eşitlik isteyen insanlarla örgütleniyorsun, onlarla üretip öğreniyorsun... Seni cılız kılmış sistem, sen cılız çocuğun direnci ve yaratıcılığı karşısında şaşırıyor.
Sataşılma ve korkutulmanın sistematikliğinden bahsedeceğim... Küçük sataşma ve korkutmaların aslında sistematik oluşu hakkında... Çünkü konumuz ülkemizde korkutulan, sataşılan çocuklar... Yaşları ister 10 olsun ister 30... Bazılarımız hala korkutuluyor... Bu onların da suçu değil...
Hayatı sevdiğinizi bilirler. Bu nedenle ilk baş hayatınızı kaybetmekle korkuturlar sizi. 11 yaşındayken eşcinsellerin normal bir döngü gibi, kelebek gibi, o veya bu hastalıkla bir gün öldüğünü anlatan bir fen bilgisi öğretmeni koyarlar karşınıza. Bu küçük oğlan da bir gün öleceğini düşünür ta ki bu endişesini unutana ya da internet, insan sohbeti gibi bilgi taşıyıcılardan gerçeği öğrenene kadar.
Ya da, sizin hepinizin ’’garip’’ olduğunu şu cümlelerle belirtirler ’’Siz geeeyler hep seks düşünüyorsunuz.’’, ’’Neden geyler hep seksten bahsediyor?’’. Bunlar öyle pis ideolojik sorulardır ki cevabını tam veremeyiz bazen. Ama aslında bu cümleleri kuranlara anlatmalıyız ki onların seksi, cinselliği her yerde. Pompalanıyor:
’’Birçok heteroseksüel hiç gardropta olmayı anlamazlar çünkü hiç orda olmamışlardır. Heteroseksüellik şeylerin düzeni olduğu için, birçok heteroseksüel cinselliklerini hiç tartışmadıklarını düşünmekteler. Açılmış geylerin çok aşırıya kaçtıklarını, heteroseksüeller yapmıyorken cinselliklerini abarttıklarını söylerler.
Bu heteroseksüeller cinselliklerinin hallerini hergün tartıştıklarını farketmezler: sevgiliyle çıkılan tatilden işarkadaşlarına bahsederken; patronlarına zor bir boşanma sürecinden geçtiğini açıklarken; yeni bir aşk ile arkadaşlarına böbürlenirken. Heteroseksüel haberciler heteroseksüel ünlülere kocaları, eşleri, kız arkadaşları, erkek arkadaşları ya da çocukları hakkında soru sorarken hiç sorun yaşamazlar- ve tüm bu sorular heteroseksüelliği onaylar ve heteroseksüelliği abartır. Heteroseksüelliği mesele etmenin doruğu her pazar günkü heteroseksüeller evleniyor duyurularıdır.’’[1]
Yukarıdakiler gibi, eşcinsellerin heteroseksüellere düşman olduğu da bir ideolojik söylemdir. Çünkü heteroseksüellik dışlanamayacak kadar yalnız değildir. Ayrıca LGBT derneklerine çok katkısı olan LGBT olmayan arkadaşlarımız varken. Bu yazıda bahsedilen de zaten heteroseksüeller değil, heteronormativitedir.
*Bu bir Lady Gaga övgü yazısı değil. Ama başlık onun bir cümlesi. Cümledeki gibi barışçıl bir toplum ne güzel olurdu.
[1] MICHELANGELO SIGNORILE, QUEER IN AMERICA: SEX, THE MEDIA AND THE CLOSETS OF POWER, xvii-iii (1993).
Fotoğraf: Herbert List
Etiketler: insan hakları, eğitim