18/01/2021 | Yazar: Koray Arkadaş

İlk görüşmemizde danışanlarımıza hangi ismi kullandıklarını sormak, hem olası zarar verme ihtimalimizi azaltabilir hem de kurmaya çalıştığımız güven ilişkisine pozitif anlamda bir etki edebilir.

Ruh sağlığı alanında çalışıyorum, neden danışanlarıma kullandıkları ismi sormalıyım? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İllüstrasyon: Aslı Alpar

Ruh sağlığı alanı çalışanları olarak danışanlarımızla birlikte yürüttüğümüz süreçlerde danışanlarımızın yararını gözetmeye ve daha da önemlisi danışanlarımızın görüşmelerimizde zarar görmemesine özen göstermeliyiz. İlk görüşmemizde danışanlarımıza hangi ismi kullandıklarını sormak, hem olası zarar verme ihtimalimizi azaltabilir hem de kurmaya çalıştığımız güven ilişkisine pozitif anlamda bir etki edebilir. Çünkü kişiler kimliklerinde yazan isimleri kullanmayabilirler ve kimlik isimlerinden farklı bir isim kullanabilirler. Bunun nedenleri şunlar olabilir:

Birçok toplumda bebeklere genellikle vajina ile doğmuşsa kategorizeleştirilmiş “kız ismi”, penis ile doğmuşsa kategorizeleştirilmiş “erkek ismi” atanır. Uniseks isimler de zaman zaman atansa da, büyük resme baktığımızda genel durum bu şekildedir. Kişilerin doğuştan atanmış cinsiyetlerine dair hoşnutsuzlukları olabileceği bilgisinden hareketle, doğuştan atanmış cinsiyetleriyle bağdaştırılarak atanan kimlik isimlerine dair de hoşnutsuzluk duyabilecekleri veya intersekslerin cinsiyet kategorizasyonu doğrultusunda atanan isimleri kullanmak istemeyebilecekleri göz önünde bulundurulmalıdır.

Cinsiyet, cinsiyet ifadesi ve karakteristiği dışında, kimlikteki isimden hoşnutsuzluk duyulmasında din, mezhep, dil, ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç gibi sebepler de etkili olabilir. Ayrıca kişiler kimlikteki isimlerini herhangi bir sebebe gerek olmaksızın da sevmeyebilirler.

Kişiler kimlik isimlerini duyduklarında maruz bırakıldıkları herhangi bir şiddet öykülerini anımsayabilirler ve travmatize olabilirler. Kişiler çocukluk yıllarında okulda akran zorbalığına maruz bırakılmış olabilirler ve kimlik isimlerini duyduklarında maruz bırakıldıkları akran zorbalığını anımsayarak travmatize olabilirler. Ayrıca bazı isimler toplumda alay konusu olabilmektedir. Kişiler kendileriyle kimlik isimlerinden dolayı doğrudan alay edilmese bile toplumdaki alaylardan dolaylı olarak rahatsızlık duyabilirler.

Ruh sağlığı alanında çalışanların danışanlarıyla etkili bir iletişim ve güven ilişkisi kurabilmelerinde terapötik ilişki ve gizlilik ilkesi oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Bunun için ne kadar çaba harcansa da başta ilk görüşmelerde olmak üzere, danışanlar, meslek elemanlarının kendilerine aktarılan şeyleri kimlik bilgileri ile birlikte üçüncü kişilerle paylaşacağını düşünebilirler. Danışanlar güven ilişkisinin tam anlamıyla kurulduğunu düşünene kadar veya sürecin başından sonuna kadar normalde hiç kullanmadıkları bir ismi kullanmak isteyebilirler. Ruh sağlığı alanında çalışanlar, danışanlarının yararı adına kimlik isimlerine ihtiyaç duyabilirler. Bu durumda kimlik ismine neden ihtiyaç duyulduğu ve kimlikte yazan isim bilgisi olmadan hangi işlemlerin yapılmasında aksaklık yaşanabileceği danışanlara net bir şekilde ifade edilmelidir.

Kimlikteki ismini ve/ya soy ismini değiştiren kişi sayısı giderek artmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nda 19.10.2017 tarihinde yapılan değişiklik ile kişiler 2 yıl içerisinde yerleşim yerlerinde bulunan nüfus müdürlüklerine yazılı şekilde başvurarak madde metninde belirtilen şartların varlığı halinde dava açmadan isim ve soy adlarını değiştirebildiler. 24 Aralık 2019’da Resmi Gazete’de yayımlanan "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile birlikte ad ve soyadı değişikliğiyle ilgili iş ve işlemler 3 yıl boyunca mahkeme kararı aranmaksızın il ve ilçe idare kurullarınca yürütülmeye devam edilebileceğine dair karar verildi.

Dava açmadan bağlı bulunan Nüfus Müdürlüğüne ad ve/ya soyadı değişikliği için başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru reddedilirse kişiler bağlı bulundukları yerleşim yerlerindeki Asliye Hukuk Mahkemesine dava açabilirler. Dava, Nüfus Müdürlüğünün görevlendireceği memurla birlikte görülür ve karar bağlanır.

Kişiler çok istemelerine rağmen kimlikteki adlarını değiştirecek motivasyona sahip olmayabilirler. Ruh sağlığı alanında çalışanlar, danışanlarının bu konuda motive olabilmeleri için aracı olabilirler.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, sosyal hizmet, sağlık
nefret