19/09/2023 | Yazar: Pınar Eldemir

Sanki bir hiyerarşi var: Makbul bir queer var ve bu makbul queer makbul gömlekler giymek zorunda. Gözünüzün önüne gelmiştir birileri. İşte o birilerinin imgesini yıkmak istiyorum ben!

Sam Smith ve kimseye borçlu olmadığı “o” makbul beden Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Saturday Night Live, “Unholy” performansıyla Sam Smith (2023)

Bedeniyle dertli bir insandım. Aynada gördüğüm “o” bedene bakmak istemezdim. Kendime dışarıdan bakar ve kendimi yarınlar yokmuşçasına yargılardım. Yüzümün tam ortasında, bacaklarımın arkasında ve elimin parmaklarının arasındaki egzamalar bana hayatı zehretmişti. Ben de üstüne kendi bedenimin zorbası gibi davranıyordum. Canım yanıyordu ama doktora gitmiyordum, kullanmam gereken kremleri sürmüyor ve yaralarımı kaşımaya devam ediyordum. Bedenim ile dertlerim sadece fiziksel yaralarım ile sınırlı değildi. Aynı zamanda bu hayatta kapladığım “yer” ile ilgili ciddi sıkıntılarım vardı. Ne zaman kilo versem sosyal çevremin bana davranışlarının değiştiğini düşünüyordum. Aile buluşmalarına kilo aldığım zamanlarda gitmek asla istemiyordum. Uzun süredir görmediğim insanların bana “kilo mu aldın sen?” diye sormaları bende kafamı duvarlara vurma hissi yaratıyordu. Sadece kilo almakla ilgili değil, kilo vermekle ilgili de yorumlar duyduğumda aynı şeyleri hissediyordum.

Sonra bedenimle barıştım*. Ona içeriden bakmaya başladım. Onu dinlemeye çalıştım, halen de çalışıyorum. Ancak ne kadar kendime içeriden bakmaya başlasam da bir insanın bedeni üzerinden zorbalığa uğradığını gördüğümde kendimin neler hissettiğini hatırlıyorum ve gerçekten çok üzülüyorum. Bu yazımda Sam Smith’ten ve aslında kimselere borçlu olmadığımız “o” makbul bedenlerden bahsetmek istiyorum.

Bacaklarım kalın mı değil mi? Memelerim sarkmış mı sarkmamış mı? Elimde kolumda yara mı var? Tüylerim mi çıkmış bacaklarımda ve etek giymişim üstelik? Neden sütyen takmıyormuşum? Neden makyaj yapmıyormuşum? Neden bu kadar erkeksi giyiniyormuşum? Neden bu kadar kadınsı davranıyormuşum? Neden kilo almışım? Neden kilo vermişim? Neden öyleymişim? Neden böyleymişim? Bu gibi soruların Sam Smith’in yakın zamandaki hem giyim ve sahne tarzı hem de müziğinin değişimi karşısında aldığı transfobik ve homofobik hakaretlerle doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyorum. Sanki bir hiyerarşi var. Makbul bir queer var ve bu makbul queer makbul gömlekler giymek zorunda. Gözünüzün önüne gelmiştir birileri. İşte o birilerinin imgesini yıkmak istiyorum ben! Çünkü bence o imgeler bizi derinleştirmek istediğimiz anlamlarımızdan uzaklaştırıyor.

Sam Smith, Unholy şarkısını çıkardığında ve bu şarkının yer aldığı albümdeki diğer parçalarla da ilgili çeşitli klipler çektiği ve konserler verdiği zamanlarda kilo almasından, kıyafetlerinin çok “ayıplı” olmasına kadar sonsuz bir ahmaklık yelpazesinin içinde buldu kendini. İnsanları kategorize ederek bir yerlere yerleştirmezsem ölürüm bakanlarının toplandığı kurul, ellerinde sopalarla Sam Smith’i sosyal medya başta olmak üzere pek çok programda “güya” eleştirdiler. Sam Smith kilo almış, eskisi gibi dans etmiyormuş, “errkek” gibi görünmüyor ve davranmıyormuş. Bu yorumları yapan insanların “Unholy” şarkısını nasıl dinlediklerini de çok merak ediyorum. Keza Unholy’nin yer aldığı Gloria albümündeki şarkıların her birine baktığınızda Sam Smith’in insana dair ezberleri yıkmaya niyetli olduğu bir duruş görebilirsiniz.

Peki tüm bu yorumları yaptıktan sonra akşam hiçbir şey olmamış gibi uyuyabilen bu arkadaşlarımız evlerine döndükten sonra ne oldu sizce? Belki de Sam Smith mutfağa gidip dolapta ne var ne yok yedi. Belki de bir tencere yemeği bitirip kendisinden nefret etti. Belki de kusturdular onu zorla ve zorla. Belki de hiçbir şey olmamış gibi kalkıp rol yapmak zorunda kaldı. Belki ağladı saatlerce. Ve ama belki de hepinizin canı cehenneme deyip “I’m not here to make friends” şarkısına klip çekti ve kendisine sarıldı. Üstüne de tüm yediklerim canıma sağlık ve bana da afiyet olsun dedi ve kaldığı yerden hayatına devam etti**.

Sam Smith, poposunun tamamını gördüğümüz bir kıyafet giydiğinde de kilo aldığında da saçlarının rengini değiştirdiğinde de ve cinsel yönelimini dilediği akışkanlıkta yaşadığında da sonbahar renklerinde takım elbiseler giyip “In The Lonely Hour” albümünü çıkardığında ve sakin bir hüzünle şarkılarını yazıp söylediğinde de aynı Sam Smith aslında. Sam Smith’in kimseye “yeterince” birisi olmak gibi bir borcu yok. Sam Smith’in kimseye “o” makbul beden borcu yok.

*Üç kelimeden oluşan bu cümlenin benim için ne anlama geldiğini en iyi sen bilirsin :) İyi ki varsın ve iyi ki…

** Sam Smith’in bedeniyle ilgili neler düşünüp merak edenler için 2019 yılında Jameela Jamil’in Sam Smith ile yaptığı şu röportaja bakmalarını öneririm.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: kültür sanat, yaşam, dünyadan
İstihdam