06/10/2022 | Yazar: Birol Koyuncu

Ben kezbanlığımı yaklaşık altı yıl önce tanıdım ve bu yıl Kezban’ı herkesle tanıştırmak istedim.

Sarı sarı bileziği takarım kollarına dünyalar güzeli Kezban (bölüm I) Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

tw/kezbanlık

Selam lubunyalar, 

İki bölüm olarak sunduğum ilk yazımda sizlere KOCAMLA dillere destan olan bu aşkın nasıl başladığını anlatacağım. 

Ergenlik dönemimizde bizlere kezbanlığın kötü ve ezikçe olduğu söyleniyordu. Ben de kezban olmamak için uğraşıyordum -benim için çok zordu-. Birazdan anlatacaklarımı lütfen vegan bir hayvansever olduğumu bilerek okuyun. 

Ben kezbanlığımı yaklaşık altı yıl önce tanıdım ve bu yıl Kezban’ı herkesle tanıştırmak istedim. Bundan sonrasını Kezban şöyle anlatıyor;

Altı yıl önce henüz 19’luk çıtır bir genç kızdım. Bir gün vegan bir arkadaşımla buz patenine gittik. Pistteyken telefonu dolaba kilitledim. 45 dakika sonra telefonumu aldığım an yakın arkadaşımdan (İrem) 4 cevapsız arama olduğunu gördüm. Buna çok şaşırdım. Çünkü İrem beni en fazla 2 kere arardı. Geri aradım. Bana “burada çok güzel insanlar var, gel” dedi. Ben de vegan arkadaşımı ikna ettim ve Alsancak kordonda oturan lubunyaların yanına gittik. 20 kişilik oturan gruba yaklaştığım an da 20 kafa bana döndü. Bir şeyler döndüğünü anladım. İrem’e sarılırken kulağına “benden önce haberim gelmiş” dedim ve çimlere oturdum. Oradan buradan gullüm yaparken acıktık ve yemek için kalkmaya karar verdik. O sırada KOCAM bize doğru geldi ve “yemek yemeğe gideceğiz biz, siz de gelin” dedi. Bizi yanımdaki vegan arkadaşımla birlikte kanat yemeye ikna etti. 

5 kişi kanatçıya doğru giderken çok konuşmadık KOCAM’la. Kanatçıda gullümlü mullümlü eğlenceli bir yemek yedik. Artık eve dönmek için kalktık. Hepimiz aynı yönde gidecektik ancak KOCAM ve yanındaki lubunya otostop çekmek istiyorlardı. Dolmuşa doğru yürürken KOCAM kaldırımda bense yoldan yürüyordum. Ona bakıp “anca göz göze gelebildik” dedim. Çünkü neden boy şakası yapmayayım! (sonra bu sorunun cevabını öğrendim sakin olun badişeymciler). 

Bineceğimiz dolmuşa yaklaştığımızda İrem dolmuşun hareket ettiğini gördü ve hızlandı. Ben de kolundan tuttum, “sonraki dolmuşa binelim” dedim. O sırada KOCAM’la lubunyayı ikna ettik ve bizimle dolmuşa bindirdik. Dolmuşta yine gullüm falan derken ben indim. Tam eve girerken İrem tabii ki dedikodu için aradı.

İrem- Nasıldı?

Kezban- İyiydi. Ben gelmeden önce ne konuştunuz? 

İrem- (KOCAM) “Pasif yok mu yaa?” diye sordu. Ben de senin instagramını gösterdim.

İrem-Instagram hesabını vereyim mi ona?

Kezban- Ver ver.

dedim ve telefonu kapattık. Ama bir şokla karşılaştım. O sırada KOCAM bana ve İrem’e instagramdan istek atmıştı. Bunu KOCAM “Seni gösterdiğinde her şeyi ezberledim.” diye anlatıyor. Takibi kabul ettim ve ben de geri takip ettim -e kanımız fokur fokur kaynıyor tabii.

Yarım saat kadar bir hareket olmadı. Sonra bir bildirim geldi. “KOCANIZ sizin fotoğrafını beğendi.” Eski fotoğraflarımı beğenerek bana Mavi Manakin gibi kur yapmaya çalıştığını   anladım. Ben durur muyum kızlar! Tüm fotoğraflarını beğendim.

Kezban- Öyle yürünmez böyle yürünür.

KOCAM- Ben yürümüyordum, Beğendiğim insanın beğendiğim fotoğraflarını beğeniyordum. (burada dilinizi dışarı çıkarıp üflemenizi istiyorum.)

gibi zırvaları bana yutturmaya çalışıyordu. 

2 saat kadar yazıştık. Çok da iyi birbirimize alıkırken bir anda mesajlar kesildi. O yaştaki her kezban gibi ben de geç cevap verilmesinden hiç hoşlanmazdım. 

Kezban-22.03 Ben pek geç cevap verilmesinden hoşlanmam.

Kezban- 22.05 Cevap vermeyecek misin?

Kezban- 22-15 Umarım başına bir şey gelmiştir.

gibi güzel dualarla beklemedeydim hala. 2 saat sonra eve yeni girdiğini ve ev arkadaşı lubunikle konuştuğunu söyledi. Mesajlarımı görünce içinden “ne saçmalıyo bu?” demiş :)  

Neyse sabah 7ye kadar yazıştık. En son akşam tiyatroya gideceğini söyledi. Ben de beraber kahvaltı teklifinde bulundum ama artık uyuması gerektiğini söyledi ve beni reddetti. Beni beni Kezbanını… Peki ben ne dedim sizce? 

Kezban- GELEYİM BERABER UYUYALIM?

Heyecanlanan KOCAM bunu kabul etti ;) Bana evinin konumu attı ve ben Müşo’nun (annem, canım benim :*) cebinden 10 lira çorlayarak çıktım evden. Şerefsiz KOCAM beni almaya gelmedi ve ben tek başıma kar fırtınaları arasında evini bulmaya çalıştım. Neyse ki buldum, merak etmeyin. 

Ben gidene kadar uyanmak için kahve içip duşa giren KOCAM pirüpak şekilde bana çocukluk fotoğraflarını göstermeye başladı. İçimden “neye niyet, neye kısmet” dediğimi hatırlıyorum. Biraz sohbet ettikten sonra sözleştiğimiz gibi uyumak için yatağa girdik.

İlk yazımı burada sonlandırıyorum ama devamı gelecek. Sizce daha ne kezbanlıklar yapmışımdır? Cevaplarınızı bekliyorum.

Mahallenizin Delikanlı Kızı Kezban

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam, cinsellik
İstihdam