15/06/2010 | Yazar: KAOS GL

Kadın Memur, lezbiyen ve gey memurların bu sendika çatısında örgütlene bileceğini söylüyor.

Kadın Memur, lezbiyen ve gey memurların bu sendika çatısında örgütlene bileceğini söylüyor. Bunu duyan yöneticilerin bir kaçı ve sendika işçisi kahkahaları patlatıyor. Ardından hep birlikte bu memurdan dalga geçme yarışına giriyorlar.
 
Geçen haftaki memur eyleminin hemen ardından, Urfa Eğitim-Sen binasına giriyoruz. Yanımda Urfa Demokrasi Platformundan 2 arkadaş. Yorgunluktan konuşamıyoruz. Sendika salonunda onlarca memur. Slogan atmaktan kimsede derman kalmamış. Kulaklarımızı sağır eden bir sessizlik sendika binasının içinde. Ardından kadın bir memurla sendika yöneticilerinden birisinin karşılıklı kavgayı andıran tartışmaları bu sessizliği bozuyor. Yanlarına yaklaşıyoruz. Bizimle beraber birkaç yönetici ve sendika çalışanı da tartışmaya dikkat kesiliyor. Kadın Memur, lezbiyen ve Gey memurların bu sendika çatısında örgütlene bileceğini söylüyor. Bunu duyan yöneticilerin bir kaçı ve sendika işçisi kahkahaları patlatıyor. Ardından hep birlikte bu memurdan dalga geçme yarışına giriyorlar. Heteroseksüel kadın memurlar, eşcinsel kadın memura iğrenerek bakıyorlar. Kusmamak için kendimi zor tutuyorum. Demokrasi Platformundaki arkadaşlarım da bozuluyor. Birkaç saniye içinde eşcinsel memur tamamen yalnız bırakılıyor, kimse onu ciddiye almıyor, söylediklerini dinlemiyor. Sarışın memura yaklaşıp tanışıyoruz. Olaydan dolayı çok üzüldüğümüzü söylüyoruz. Ardından kendisine nasıl yardım edebileceğimiz soruyoruz. ‘Tanık olduğunuz bu olayı tarafsız olarak anlatan bir mail bana atmanız yeterli’ diyor. Mehmet Yetim ve Delil Eryavuz adlı arkadaşlar seve seve bu yardımı yapabileceklerini söylüyorlar. Ben de ‘bu olayı Radikal Gazetesi’ne haber olarak geçe bileceğimi söylüyorum. Bu konuşmalarımıza kulak kesilen sendika yönetici ve işçinin yüzü anın da asılıyor. Ardından sendikadan çıkıyoruz. Arkadaşlarımın anlatılarını onların yazımıyla aktarıyorum. 

Eğitim Sen'in Homofobik Yaklaşımı 


Eylem sonrası egitim sen üyesi ile yöneticisi arasında konuşulan konu birden dikkatimi çekti. Çünkü konuşulan eğitim-sen’in demokratikleşme alanında yapabileceği çok güzel ve olumlu bir çalışmaydı. Ama konuya dahil oluşum ve sonrası konuşulanlar pekte güzel ve olumlu olduğunu göstermedi. Konuşulan konunun başlığı KESK bünyesinde yer alan Eğitim Sen de "Eşcinsel (LGB - Lezbiyen, Gay, Biseksüel)" arkadaşların örgütlenmesiydi ve sendikal güvenceden yararlanma haklarıydı. Kesk in bünyesinde yer alan STK'larda "Eşcinseller (LGB - Lezbiyen, Gay, Biseksüel)" yer alabilir, sendikal güvenceden yararlanabilir ve istedikleri şekilde örgütlenebilir, buna hakları vardır.Ama bu sadece sözde kalmakta.Çünkü tanık olduğum konuşmada üye konumunda olan emekçi çalışanın, eşcinsellerin haklarını savunurken ve bu konuda yapılması gerekeni önerirken, yönetici konumunda yer alan emekçi çalışanı, homofobik yaklaşımı ile eşcinselleri ayırımcılığa maruz bırakıyor, ötekileştiriyordu. Yaşanılan eşcinsellerin sendikalarda yasal olarak örgütlenme hakları var iken bu haktan yoksun kalışları ve muhat tap alınmayışları, yöneticinin konuşmaya bile tenezzül etmemesi idi. Bu durum, Urfa Eğitim-sen şube yöneticisinin "Demokratik Bir Çalışma Hayat" söylemini nasıl gerçekçi kılıyor gelin hep beraber düşünelim.Bir üyenin eşcinsel olarak yer alan üyeler için öneride bulunurken bir çalışma alanı yaratırken ve bunu bir yönetici ile paylaşırken yöneticinin ve diğer üyelerin çirkince bakışları ve söylemleri hatta muhat tap almayışları ve konuşmayı bırakıp gidişleri, gerçeklik noktasında kafamızda ciddi soru işaretleri bırakmıyor mu?’ Aktaran: Mehmet Yetim 

Mayıs günü Genel Grev eyleminden sonra Şanlıurfa Eğitim-Sen şubesine Mehmet Y. İsimli arkadaşımla gittim. Kulak misafiri olduğumuz bir konuşma dikkatimizi çekti. Şubede ‘’Lezbiyen Sekreterliği Panosu’’ olsun diye bir tartışmaydı bu. Tartışmada bu panonun gerekliliğine vurgu yapan eşcinsel üyenin şube yöneticileri tarafından alay konusu edildiğini ve birkaç üyenin de oradan o tartışmadan uzaklaştığını gördüm. Daha sonra KESK gibi uluslar arası sözleşmeleri imzalayan, insan haklarına saygılı bir kurumda bu homofobik havanın kara bir is gibi kendini belli etmesi, imzaladığı anlaşmalara ne kadar bağlı kaldığının sorusunu aklıma getirdi. Evet KESK kurum olarak bu gibi kişisel tercihlere saygı duyduğunu ifade ediyor fakat KESK içindeki bu zihniyetler yüzünden bu duman KESK’in kendisini boğuyor.’ Aktaran: Delil Eryavuz. 

Anımsatma: Eğitim-sen, Eğitim Enternasyonel’ine yani Education International’a (Eİ) üye. Eğitim Enternasyonel ise 1998 yılından beri üyeleri olan LGBT ler için çalışmalar sürdürüyorlar, LGBT bölümleri de var. Eİ tüzük madde-3 te sendikalar demokrasinin idealleri ve insan hakları ve sosyal adalet üzerinden hareket etmek zorunda diye yazmaktadır. Eğitim-sen’in ise bir ilke olarak tüzüğünde her türlü ayrımcılık biçimine karşı mücadele edeceği ve dolayısıyla çalışanlarının da yanında yer alacağı ve destekleyeceği söyleniyor. 

Duru Kaya: İnsan Hakları Savunucusu
 


Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı
İstihdam