18/05/2018 | Yazar: Melika Vivian

Konu aşk olunca etrafımda çokça rastladığım ve kendimde de gözlemlediğim bir şey aklımı kurcalıyor son günlerde; olmayan bir aşk için olsun diye çabalamak.

Konu aşk olunca etrafımda çokça rastladığım ve kendimde de gözlemlediğim bir şey aklımı kurcalıyor son günlerde; olmayan bir aşk için olsun diye çabalamak. Muhtemelen herkes hislerine karşılık bekler evet ama bu olay bir süre sonra yıpratan ve kişiye zarar veren bir şey halini alıyor.

Sevgiyi bağladığımız şeyler beni çok şaşırtıyor. Karşımızdaki kişinin her hareketinden bir şey çıkarmaya çalışmalar, acaba böyle mi demek istedi diye binlerce senaryolar oluşturmalar, bir sonraki karşılaşmayı kafada tasarlamalar, fotoğraflarını beğenmiş mi yok hikâyelerine bakmış mı diye yapılan sürekli kontroller… Gerçekten sevgiyi bunlar mı belirliyor? Bunları yapmıyorsa sevmiyor mu olacak? Tamam, bunlar miktarı tutturulunca güzel olan şeyler belki ama sanki bazen limiti kaçıyor.

Bir süre önce bir aşktan vazgeçmek zorunda kaldım. Zorlu bir süreçti çünkü vazgeçmek istemiyordum. Çok güzel bir şeydi bence bu his; hayatta kalmayı hak ediyordu. Ama karşı tarafta bir şey olmayınca hayatıma devam etmek zorunda kaldım. Çok tuhaf bir histi, beni çok öfkelendirdi çünkü o kutsal gördüğüm aşkın ölmesine izin vermem gerekiyordu ama dünyada hiçbir şey değişmiyordu. Depremler olmadı, kimse bu yüzden ölmedi, dünyanın sonu gelmedi ve ben gelsin istedim. Doğa bir şekilde buna karşılık versin, bitmeyin desin istedim. Ama olmadı, hayat her zamanki gibi akmaya devam etti.

Doğru ya dünya kimse için durmuyor cidden.

Bütün bunları yaşarken içimdeki öfkeye birçok şey eklendi. Bu sefer olayı kendime yansıtmayıp kendimi aşağı çekmedim. Sadece daha iyisini hak ettiğimi söyledim kendime; sevilmeyi hak ettiğimi söyledim.

Nhung Le

Sonra fark ettim ki çabalamakla aşk olmuyor. Çünkü sevilmek için çaba gösterilmez zaten. Bir kişiyi sadece o olduğu için seversiniz, yaptığı ya da düşündüğü şeyler için değil. Ve sizi görmeyen birine kendinizi görünür yapamazsınız. Karşılıksız aşklarında güzelliği vardır, sevmeyi öğretir, büyütür sizi ama zamanı gelince onu serbest bırakmak gerekir.

Gerçek sevgi kaybedilemez çünkü. O her zaman içinizde vardır zaten sadece bir tetiğe ihtiyacı vardır.

Sevmekten vazgeçilebilir mi bilmiyorum belki de olan şey duyguların değişimine izin vermektir ve duyguların kaynağı her zaman içinizde yatar. Bilmiyorum bu işler nasıl işliyor. Sadece şunu söyleyebilirim ki sevmekten korkmayın. Duyguların akışına izin vermeyi unutmayın da ama. Ve hiç kimsenin sevgisi için yalvarmanız gerekmediğini de asla unutmayın.

Ve eğer seviyorsanız bunu cesurca söyleyin, sevgi -her türlüsü- dünyadaki en güzel duygudur. Bu duygunun dünya üzerinden silinmesine izin vermeyin. Korkmayın, korku aşktan korkar, siz korkmayın.

Unutmayın ki hazır olduğunuzda hazır olan kişi sizi sevecek. Hayat sizi görmeyen birine kendinizi görünür kılmaya çalışmak için çok kısa.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: yaşam
İstihdam