06/12/2012 | Yazar: Gülistan Aydoğdu

Bu bölgenin ağaçlandırılması gerekirken neden bu ağaç katliamı? Neyin intikamını alıyorsunuz?

Yıllardır güneydoğuda yürütülen savaş nedeniyle Dersim’de ormanlar yakıldı. Bu yıl Munzur Festivali yapıldığı sırada ve sonrasında çatışmalar nedeniyle beş altı yerde birden orman yangınlarının başlatıldığı hepimizin malumu. O bölgede yaşayan köylüler askeriye korkusundan yanan ormanlara müdahale edemedi. Günlerce ormanlar yandı. Bu konuda pek çok çevre örgütü ve sivil toplum örgütleri tepkilerini ortaya koydu.
 
Bölgede otuz yılı aşkındır devam eden bu savaş ortamı insanları canından bezdirmekle kalmadı, çevreye verdiği zarar nedeniyle de artık yeter noktasına getirdi. İki yıl önce Diyarbakır’da yapılan ekoloji formunda Bilge Contepe’nin sözleri hâlâ kulağımda. “Savaş bu bölgede sadece hayvancılığı ve tarımı bitirmedi. Aynı zamanda ormanları yok eden devlet, bölgenin ekolojik dengesini de yok etti. Sürekli bombalanan dağlar, orman ve ekim alanlarının bitki örtüsü de değişti. İklim ısındı,” demişti.
 
Çorum’un Ankara girişi tarafından Sungurlu ile Çorum arasında yer alan Evci oymağı (Evci Kuz Kışla, Yeni Kışla, Ortaköy, Çağşak) diye bilinen bu köylerin bulunduğu yer Çorum'daki tek yeşil kuşak, yani çam ve meşeden oluşan orman alanı. bizim köy arasındaki bir bölge sıradağ şeklinde çam ve meşe ormanı.
Bundan 13-14 yıl önceydi sanırım. Evci oymağı diye geçen köylerden oluşan bölge de bu orman alanında yer alıyor. Bu köylerin hepsi Alevi köyleri. Vakti zamanında kılıç korkusu ile gelip bu dağlarda saklanmışlar. Osmanlı döneminden beri bu bölgede yaşamaya çalışıyorlar.
 
Çorum’un içme suyu barajının olduğu bölgeden bahsediyorum. DSİ tarafından yapılan içme suyu barajının bulunduğu yer. Benim bildiğim kadarı ile içme suyu havzası olarak geçen baraj etrafı genellikle ağaçlandırılır. Yapılaşmaya kapatılır. Bunda bir beis yok, doğrusu da bu. 
Şimdi sorun şu: Ağaçlandırılması yasal olarak zorunlu olan bir yerin orman müdürlüğü eli ile tıraşlama kesilmesi neyin zorudur?  Tıraşlama kesim demek; küçük büyük, fidan demeden tüm ağaçların kesilmesidir.
 
Bu olay bana yıllar önceki orman kıyımını hatırlatıyor. Orman Alevilerin ağırlıklı yaşadığı bölgede ise onlara yâr etmemek anlayışı var. Bunun daha önce de orman müdürü tarafından dillendirildiği göz önünde bulundurulursa endişe ve korkularımın yersiz olmadığı gerçeği ortaya çıkacaktır.
 
Böyle bir cehalet görülmüş duyulmuş değil. Orman sadece o bölgedeki insanların değildir. Tüm bir insanlığın ve yeryüzünün dengesi için gereklidir. Bugün bu kadar küresel ısınma, kirlenme, dengesizlikten söz ediyorsak bu faşizan anlayışların sonucu yok edilen doğanın intikamıdır diye düşünüyorum.
 

Şimdi tekrar sormak istiyorum yetkililere: Bu bölgenin ağaçlandırılması gerekirken neden bu ağaç katliamı? Neyin intikamını alıyorsunuz? Yetişmesi yıllar isteyen bu ormanları yakarak, yıkarak, keserek ne yapmaya çalışıyorsunuz? Kendi çocuklarınızın yaşamlarını da ellerinden aldığınızın farkında değil misiniz? Umarım bu tür çılgın, akli baliğ olmayan davranışlarından tez zamanda vazgeçerler.  


Etiketler: yaşam, ekoloji
İstihdam