11/04/2020 | Yazar: Tanju Tariz
Bu yasaklar bittiğinde ben de kitap fuarlarında ve Perşembe pazarında imza günü yapmayı düşünüyorum.
Kızlar, sokağa çıkma yasağı geldi. Ancak biz lubunyayız. Yasak gelmeden biz kendimizi zaten evde inzivaya çekmeye karar vermiştik.
Örneğin Yıldız Tar, ODTÜ’de Eymir gölünden çamur toplamıştı. Evde çamur banyosu yapacaktı. Ben de kızım sen zaten çamursun, keşke pamuk tarlasına gidip pamuk toplasaydın belki biraz yumuşardın diyemedim.
Neyse siz benden duymuş olmanın o yapsa yapsa acı biber salçası maskesi yapar. Malum her meseleye salça oluyor. Neyse konuyu dağıtmayın kızlar. Ben Yıldız’ın dedikodusunu asla yapmam, yaptırmam.
Laçonya Çekiç İstanbul’da Ankara’da dedikodusunu yapacak kimseyi bulamadığı için Karadeniz’e gitti. Geçen gün bir video yayınladı hatta. Teyze, “Bana ne Yıldız Tar’dan, git evimin önünden” diye odunla kovalıyordu. Alık Laçonya Çekiç, “teyzecim o dildoyu ben alamam, kayganlaştırıcımı evde unuttum” diyordu. Mesela bu videoyu yorumsuz yayınladım kendi instamda.
Kız instagram ve facebook şifremi kaybettim ne olur biriniz el atın mincoma da şunu bir yoluna koyalım.
Sabah kalktım, bugünün önceki 25 günden ne farkı var diye kendime sordum. Sonra bu zor konularda kendi başıma fikir yürütmenin hiç sağlıklı olmadığına karar verdim ve zihnim bu kadar karışmışken yapacağım en iyi şey karışık kızartma diye düşünerek bir haftalık aldığımız bütün sebzeyi kızarttım. Umarım sokağa çıkma yasağı uzamaz da Perşembe pazarına gidebilirim diye düşünmeye başladım. Sanırım bu da sarımsaklı yoğurttan kaynaklı…
Gene beni lafa tuttunuz. Evet, kendime bir liste yaptım. İki günüm dolu dolu geçsin istiyorum. Listemi sizinle de paylaşmak istiyorum. Kaosjel bunu bir broşüre dönüştürmeye karar vermiş ve yakında yayınlayacaklarmış. Yıldoz tar e-kitap yaparız dedi. İtiraz ettim. Ben e kitap ne olmak istemem ben olsam olsam ka-kitap olurum dedim. Neyse yakında bu yasaklar bittiğinde ben de kitap fuarlarında ve Perşembe pazarında imza günü yapmayı düşünüyorum.
Ebru Merak, Yıldız Tar’ak soyadları nasıl kafiyeli. İki ortak özellikleri var. Burçları ve soyadlarının son iki harfi. Çay demlemişler, parmaklarımı yakıyordum bardağı tutarken! İnsan biraz düşünür annemin narin tombul ellerini yakar mıyım diye. Tabii yok düşünmezler. İnsan şu zor günlerde çay demlerken, servis ederken biraz dikkat eder.
Neyse kızlar gene giriş, gelişme ve sonuç bölümünden oluşacak olan yazım, giriş ve gelişme bölümleri olmadan dipnotlarla doldu. Daha fazla beni meşgul etmeyin. Güllüm de bir yere kadar. Okurlarım beni bekliyorlar.
Bu iki gün boyunca evde kendini karantina sonrasına hazırlamakla geçirebilirsin. Otur düşün, ben ne kadar ucuz ve basitim diye. Ucuz ve basit olmadığın bir anı, durumu bulursan oradan yüksel. Çok az da olsa kaliteli hissettiğim bir yer zaman var diye. Baktın fazla yükseliyorsun, aynaya bak, enerjin tükenir zaten!
Ha bu arada dün sosyal medyada herkes bir akil insan olmuş, ona buna laf yetiştiriyor! Vay efendim nasıl sokağa yığın yığın çıkmışlar! Sa na ne! Ayrıca ben de çıktım. 25 gündür evdeyim, bir erkeğin kokusunu duymaya hasretim ve bu hasreti gidermek için çıktım. Kolilemeyi bilmeyen laçonun altında çok inliyor diye lubunyaya kızan kötü anneler gibisiniz. Laço kolilemeyi bilmiyorsa lubunya ne yapsın? Bağırır da inler de! Yıldız inlemiyor… İnlese de şarkı söylediğinden daha güzel sesler çıkarıyor. Öpüyorum. Bu yazdıklarımı yapıyorsanız ve halen ne yapacağınızı bilmiyorsanız; Kaos jel nostalji kuşağından ustalara saygı bölümünden gözüm ablanın yazılarını okuyun, okutunuz. Benimkileri zaten tekrar tekrar okuduğunuzu biliyorum
Yaladım!
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: yaşam, cinsellik
