29/02/2008 | Yazar: Umut Güner

‘Eski Türk filmlerindeki gibi ‘Durun, siz evlenemezsiniz!’ demek geldi içimden; ama ne yazık ki d

‘Eski Türk filmlerindeki gibi ‘Durun, siz evlenemezsiniz!’ demek geldi içimden; ama ne yazık ki diyemedim. Sadece arkadaşımın gözlerine acı acı bakmak zorunda kaldım.’ Adıyaman’dan Ege Tanyürek evlenmek zorunda bırakılan eşcinsel arkadaşının düğününü anlatıyor.

Her şey yerli yerinde bırakılmıştı dün ve önceki gün. Belki soluk ışığıyla ufkumuzu aydınlatan mum sabaha doğru bitmişti öte yandan umut yitirilmemiş, bitmemişti.

Bitemezdi, çünkü sabah olmuş, yeni bir gün başlamıştı. Bu yeni bir ümit demekti. Bugün monotonluğun dışında bir şey yapmalıyım. Aman Allahım, kar yağmış! Her taraf bembeyaz, sanki sokaklar gelinlik giyinmiş. Biraz soğuk ama her güzel şey gibi karın da biraz dezavantajları var.

Bugün çok enteresan bir olaya şahit olacağım. Neye mi? Eşcinsel bir arkadaşım evleniyor. Hem de karşı cinsten biriyle.

Düşünüyorum da ilkyazımdaki ([[Taşrada eşcinsel olmak – II]]) şeylerin doğrulaması gibi bir durum oldu bu. Hatırlarsak şöyle demiştim:

‘Başkalarının seçtiği bir hayatı yaşamak kolay değil.’ Evet, aynen böyleydi.

Arkadaşımı uzun zamandır tanıyorum. Değil evlenmek, bir kız arkadaşı dahi olmamıştı. ‘Hissetmiyorum.’ derdi bana, ‘Kızlara baktığımda sanki ablama bakıyorum, benim için bir şey ifade etmiyorlar.’. Ama en son konuşmamızda ailesinin baskı yaptığını ve onların bu baskılarının son bulması için evleneceğini üzülerek söylemişti. Yaptı. Üstelik bir sevgilisi de var. Allahım, sevgilisinin henüz haberi yok ve öğrendiğinde tepkisinin normal olacağını da hiç sanmıyorum. Böyle içler acısı durumlara şahit olmak hiç kolay değil. Her şeyden haberin var ve hiçbir şey yapamadan olanlara sadece seyirci kalıyorsun. Zaten nikâhları yapıldığı gün eski Türk filmlerindeki gibi ‘Durun, siz evlenemezsiniz!’ demek geldi içimden; ama ne yazık ki diyemedim. Sadece arkadaşımın gözlerine acı acı bakmak zorunda kaldım.

İşte hayatların böyle, bile bile karartıldığı bir yer taşra. Kişilerin ne düşündüğü, ne hissettiği değil önemli olan; önemli olan çevrenin, ailenin ne istediği ve ne düşündüğü. Ama onlar da kendilerince haklı. Çocuklarının içinde kaynayan volkanlardan haberleri yok. Haberleri olmadığından onları suçlamak da haksızlık olur. Sanki haberleri olsa bir şey değişecek de!

Bu evliliğe bir yıl bile ömür biçemiyorum. Çünkü önünde sonunda bir şeylerin yanlış olduğu anlaşılacak ve kötü de olsa bu evliliğin devam edemeyeceği sonucunu çıkaracaktır. Onları yakından izliyorum. Gelişmelerden benim de sizin de haberiniz olacak. En az sizin kadar ne olacağını bilsem de sonucunu merak ediyorum doğrusu.

Öte yandan, sürdürülmesi gereken aykırı (!) bir ilişki de var. Bu evlilik gerçekleri bir tokat misali yüzümüze vursa da değişen sadece kişilerin konumları oldu. Korkuların gölgesinde yaşanan çarpık ilişkiler...

Adıyaman’ın gey mekânları

Mesafeler, maddi imkânsızlıklar ve sosyal çevrenin dayanılmaz baskısı eşcinselleri kamçılar gibi yüreklerindeki sevgiyi değil bitirmek, daha da güçlendiriyor taşrada. ‘Bir yolu var, olmalı’ dediklerini duyar gibiyim.

Hal böyleyken gizli kapaklı ve gözlerden uzak mekânlar cazip hale geliyor. Bir iki kişinin keşfettiği ya da seçtiği kafe, türkü evleri ve bu tarz birkaç mekân, taşradaki geylerin vazgeçilmez uğrak yerleri oluyor. Taşradaki her küçük şehir gibi Adıyaman’da da bir kent sineması var. Eskiye nazaran pek revaçta olmamasına karşın yine de alternatifler arasındaki yerini kaybetmedi. Kent sinemasını bilmeyen yoktur. Perdede dönen filmden bihaber, amacı sadece sevgilisiyle biraz baş başa kalmak olan geylerin en saf hislerini bazen bir buse tadında sevgiliye ilettikleri bir başka dünya. Bunun yanında kent sinemasına ve Adıyaman sinema kültürüne katkıda bulunan, yeni açılan ve nerdeyse büyük şehirlerle eş zamandaki gösterimleriyle insanları cezbeden yeni sinema. Ayrıca son zamanlarda birçok arkadaşımın da onayladığı sakin, nezih ve hoş zaman geçirilebilecek, şark dizaynıyla dikkat çeken Cafe Çardak. Bilenler bilir, bilmeyenler için belediye civarında olduğunu söylemekte fayda görüyorum. Hele bu soğuk günlerde bir fincan kahvenin eşliğinde tatlı muhabbetlerin odak noktası… Mum ışığı kadar cılız da olsa ümidinizin kaybolmaması ümidiyle!


*Muhabirimizin diğer haberleri

[[Taşrada eşcinsel olmak – II]]

[[Taşrada eşcinsel olmak – I]]

Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam