16/07/2014 | Yazar: Ömer Akpınar

Varla yok arası bir şeyiz ‘biz’. Yok hayır, anti-madde değil cevap.

Tabu oynar gibi yazmak istiyorum bu kez; biraz da sessiz sinema oynar gibi. Çünkü hep falso kelimelerle anlatıyorlar halimizi, reklamın iyisi kötüsü olmaz demeyecek kadar da önemsiyorum hikâyelerimizi.
 
“Biz”, sanırım şu her yerde lafı geçen biz değiliz. O yüzden sokakta “bizden” birini görünce yanımızdakini muhakkak dürtüyoruz, seçim vaatlerinde “bize” de yer vermediklerinde oy sandığına gidecek mecali bulamıyoruz.  
 
“Bizden” olmak sokakta da, seçim yarışında da prim sağlamıyor olacak ki adımız pek okunmuyor, varla yok arası bir şeyiz “biz”. Yok hayır, anti-madde değil cevap.
 
“Bize” özel nüfus sayımı yapılmıyor, o yüzden kaç taneyiz bilemiyorum ama çokmuşuz, öyle diyorlar. Az olmadığımızı biliyorum. Bolca öldürülsek de azalmadığımızı da. Ama çoğalıyor muyuz emin değilim. Sanırım “bizden” olduğunu bir şekilde ifade edenlerin sayısı artıyor.
 
İfadelerin sayısı arttıkça suskunluklar da kırılıyor haliyle. Kavga-dövüş, yok bize uymaz, yok toplum hazır değil daha ceketini bile ütülemedi derken “biz”in bir de tırnak içindeki hâli çıktı meydana. Meydanlara da.
 
Şimdi şimdi diyoruz buyrun “biziz” diye. Dedikçe de yazıyorlar yok itiraf etmişiz, yok skandal yaratmışız, yok tercihimizi ortaya koymuşuz, yok kıyamete gidiş hızımıza ivme kazandırmışız ama birilerini muhakkak hüsrana uğratmışız, falan...
 
Aslında mesele bu kadar atom fiziği değil. İlkokulda yanlış öğrettiler. Herkes herkesi sevebilir, ağacı sever gibi değil sadece; sırılsıklam âşık olarak, sevişmeden uyuyamayarak...
 
Haberlerde “bizden” yine o ilkokul bilgisiyle bahsettiklerinde canım sıkılıyor, kızıyorum; koca koca gazetelerde oluyor bunlar; “en doğru”, en plazalı medya kuruluşlarında.
 
Avustralyalı yüzücü Ian Thorpe’nin “bizden” olduğunu açıklamasıyla yazdım tüm bunları ama “bizden” haber yapmak istersen şu rehberi de azıcık kurcala be haberci arkadaşım... 

Etiketler: medya
İstihdam