18/07/2012 | Yazar: Seyhan Arman

‘Hastalık’ olarak gördükleri eşcinsellik, eşcinseller rol yaptığında, varoluşlarını inkar ettiğinde, bir kadının cümlelerini kullandığı halde erkeğim ben dediğinde ’normal’leşiyor mu?

Huysuz Virjin yeniden televizyonda ama başka bir bedende!
 
Seyfi Dursunoğlu, Star TV’de ’’Benzemez Kimse Sana’’ isimli yarışma/eğlence programında jüri üyesi olarak 6 haftadır ekranlarda Huysuz Virjin’i taklit ediyor. Dursunoğlu’nu bir drag queen olarak ekrana çıkartmayan televizyon yöneticileri bir yandan da onun reytinginden vazgeçemiyor.
 
Peki, Seyfi Dursunoğlu neden kendisini Huysuz Virjin olarak görmek istemeyen baskıya boyun eğiyor ve güya ’’erkek’’ kılığında sahneye çıkıyor?
 
Çok merak ediyorum, acaba Dursunoğlu televizyonda kendisini izlediğinde sahnede bir erkek görüyor mu? Ya da kadın kılığında yaptığı şovu hiçe sayanlar, aman çocuklarımıza kötü örnek olmasın, kutsal aile kavramımıza zarar gelmesin diye düşünenler, bir erkeğin başka bir erkeğe (Uğur Aslana) ’’Seni çıplak görmek istiyorum’’ veya ’’Ananız yaşındayım’’ gibi cümleleri karşısında ne düşünüyorlar? Yani akıllarındaki ’’heteroseksüel erkek’’ böyle bir şey mi?
 
‘Hastalık’ olarak gördükleri eşcinsellik, eşcinseller rol yaptığında, varoluşlarını inkar ettiğinde, bir kadının cümlelerini kullandığı halde erkeğim ben dediğinde ’normal’leşiyor mu?
 
Dolaptaki eşcinsellerin o dolaptan çıkıp çıkmamaları gerçekten beni ilgilendirmiyor, ya da rahatsız etmiyor. Ta ki LGBT bireylere nefretlerini kusana kadar!
 
Maalesef ülkemizde henüz herkes cinsel yönelimini açıklayamayabiliyor. Farklı kaygıları, haklı gerekçeleri olabilir ki zaten açıklamak zorunda değiller. Keşke ülkemizdeki tüm LGBT bireyler çıkıp ben buyum dese. İşte o zaman öteki olmaktan çıkarız diye düşünüyorum. Zırıl zırıl olanların heteroseksüel erkekmiş gibi hem kendilerini hem de bizi kandırmaya çalışmalarına, üstüne üstlük LGBT bireylere nefret kusmalarına dayanamıyorum artık ve tüm baskılara rağmen açık kimliği ile yaşayanların sayesinde o zırıllıkları yaşadıklarını bilmelerini, kendilerine gelmelerini istiyorum.
 
Yaptığınız o abartılı ve sahte erkeklik rollerinden vazgeçin ve ne olduğunuzu öncelikle kendinize, sonra herkese açıklayın ya da çenenizi kapatıp sizi her izlediğimizde aklımıza nefretinizin gelmemesini sağlayın. Zaten ikiyüzlü toplumumuzda karşılarında bir ’’travesti’’ olmasına rağmen ’’yok canım o sadece rol yapıyor, yoksa taşfırın erkeği’’ gibi saçma salak kandırmalar mevcutken, sizde gözümüzün içine baka baka bizi kandırmaya çalışmayın!
 
Bu yazıdan sakın Huysuz Virjin’i sevmediğim falan anlaşılmasın. Tam tersine Seyfi Dursunoğlu muhteşem bir karakter yaratmış (üstelik o dönemde) ve günümüzde bile geçerli bu başarı.
 
Sinir olduğum tek şey Dursunoğlu’nun artık paraya ya da reytinge ihtiyacı yokken televizyonlarda Huysuz Virjin karakterini öldürmesi.
 
Zaten Seyfi Dursunoğlu olarak sahneye çıktığında da Huysuz Virjin ile aynı dili, aynı beden dilini kullanıyor. Bu kadar güçlü iken yapımcılara ’’Huysuz yoksa ben de yokum’’ diyebilir. Diyemiyor ya da diyor ama kabul görmüyorsa o zaman televizyonda çalışmasın, ya da mutlaka çıkacaksa Huysuz Virjin’i kullanmasın, ikiyüzlülüğe alet olmasın!
 
Veya böyle mutlu ise diğer LGBT bireylere çamur atmasın, sussun ve paşa paşa rolünü oynasın. Bize ne!!!
 
Not1: Seyfi Dursunoğlu’nun önceki röportajlarındaki nefretinden bahsediyorum. Umarım artık böyle düşünmüyordur.
 
Not2: Yazıdaki cinsiyet rolleri sistemin biçtiği roller ve tanımlamalardır. Benim değil!
 

Etiketler: medya
nefret