18/03/2009 | Yazar: Murad Esin

Türkiye’de Öteki Olmak Ya da öteki olmamak, Kabul edilen, kimseyi incitmeyen, kurallara uyan, sistemin ve toplumun benimsediği, mahallenin saygı duyduğu, ailenin gururu olmak!

Türkiye’de Öteki Olmak
Ya da öteki olmamak,
Kabul edilen, kimseyi incitmeyen, kurallara uyan, sistemin ve toplumun benimsediği, mahallenin saygı duyduğu, ailenin gururu olmak!

Babaların memnuniyetle adından söz edeceği, mahalle kahvehanesinde sıkça anılan olmak!
Yani beriki olmak, yani ötekinden olmamak!
Ne güzel değil mi? İç açıcı!
 
Öğrenci olup polisten cop yememek, hiç bir protestoya katılmamak, yemekhaneden çıkan yemekleri sorgusuz yemek, sonra öğretim üyelerini alkışlamak, YÖK’e karşı olmamak, sonra öğrenci olmak!
Ya da sevgili! Toplumun beklentilerine uyarak sevgiliyi yatak odanda öpmek!
Vapurda dalgalara karşı elini tutamamak, şöyle derinden sarılmamak, Eminönü’nde öpüşmemek ya da Ankara Kalesi’nin en yüksek burcunda dudaklarını keşfetmemek, yani beriki olmak!
 
Duyguları hep varsaymak ve yapmış gibi olup eskinin tabiriyle tehir etmek! Ertelemek!
Sonra erkek bedeninde kadın olmak ya da kadın bedeninde erkek olmak ya da her ikisini birden olmak ya da bambaşka bir şey olmak!
Sonra bunu saklamak!
Gizlemek!
Tehir etmek!
Tedbirli olmak!
Korkmak!
Yılan gibi sürünerek, yaşamak ya da böyle yaşamak zorunda kalmak!
Sonra insan olmak!
Sonra 21. yy’da yaşıyor olmak!
Çağdaşlarının öteki ülkelerde bambaşka hayatlar yaşadığını bilmek, bunu filmlerden izlemek!
İç geçirmek!
San Francisco’da olamamak!
Kahretsin,
İstanbul’da Sultanbeyli’de yaşamak,
Ankara’da Keçiören’de olmak,
Diyarbakır’da Dağ Kapı’da olmak!
Ancak kendin olamamak!
Ölene kadar kendini gizlemek!
Gizledikçe,
duygularını biryerlerde sakladıkça kendin olamamak!
Ve kendini hep olduğundan başka göstermek!
Bir Orta Doğulu olmak!
Hep başkası ne der diye kendini sınırlamak!
Üç günlük dünyada üç beş insan için yaşamak!
Sonra İnsan olmak!
 
Ve bir gün öteki olmak!
Bütün bunlardan arınıp kendin olmak!
Ve polis kayıtlarına, savcılık iddianemelerine maktül diye yazılmak!
Bir katilinin olması!
Türkiye’de öteki olmak!
Gey olmak!
Komünist olmak!
Travesti olmak!
Kürd olmak!
Seks işcisi olmak!
Seçeneksiz olmak!
Yapacak başka bir işinin olmaması!
Ve bir satıcının olması!
Sonra insan olmak!
Ve bir gün boğazlanmak!
Katilinin elinden can vemek!
Satıcının sevgilisi olmak!
Ve can vermek!
Nefret suçlarının mağduru olmak!
Ve 26 yaşında olan maktül N.Ç. 12.06.2008 tarihli İstanbul Adli Tıp raporuna göre aldığı bıçak darbeleri sonucu oluşan ödem neticesinde... Diye mahkeme tutanaklarına kodlanarak girmek...
Sonra Ağır Ceza Mahkemesi kararlarında yaşamın,
Yani kendin olman,
Yani tehir etmeyişin,
Katilin lehine hafifletici neden sayılıp,
Topluma kazandırılmısana yardım edişin!
 
Ve sen!
21.yy da insan olan!
Ve İstanbul’da, Ankara’da, Hakkâri’de, Diyarbakır’da, Isparta’da yaşayan!
Sen,
Sözde bir insan olmaya gelen
Serini meydana koymaya gelen
Sabahın seherinde cem eden!
Sonra;
Süregeldim aşk meyini içerek, Her bir akı karasından seçerek, Varlık dağlarını delip geçerek, Düzde ben bir insan olmaya geldim, Serimi meydana koymaya geldim!
Görki Nimri Dede şimdi neyleyim, Gerçek aşkı her gönüle söyleyim, Her türlü sefaya veda eyleyip
Sazda ben bir insan olmaya geldim, Serimi meydana koymaya geldim. (Aşık Nimri Dede/ İsmail Dehmenoğlu 1909-1986)
Deyişine uyarak semaha kalkan!
Sen!
İnsan olan sen!
 
Özgür bir dünya dileğiyle...


Etiketler: yaşam
nefret