30/03/2011 | Yazar: Buğra Tokmakoğlu

Her geçen gün hoşgörü ve birbirimize olan saygının azaldığı toplumumuzda çok kısa bir süre önce yaygın medyanın haber anonsunda “tırnakları ojeli, k

Her geçen gün hoşgörü ve birbirimize olan saygının azaldığı toplumumuzda çok kısa bir süre önce yaygın medyanın haber anonsunda “tırnakları ojeli, kadın sutyeni takmış bir erkek cesedi” İzmir’in Aliağa ilçesinde başsız olarak bulundu.
 
Polisin yaptığı araştırma neticesinde bulunan kişinin Aliağa’da seks işçisi olarak hayatını sürdüren trans Ece Pulat olduğu ortaya çıktı. Kimliğindeki ismiyle “Şerif Remzi Pulat” insanlıktan nasibini alamamış hainlerin saldırısıyla paramparça edilerek öldürüldü.
 
Nice canları alınan translar gibi onun geleceği de belirsizliklerle dolu, koşuşturmalı bir hayatın ardından gazete sayfalarında görünen iki satır haber ve yayınlanan küçük bir vesikalık fotoğrafla sona erdi.
 
Okuyucuların, medyayı takip edenlerin, sabah programlarını izleyenlerin, kutulardan para çıkan yarışmalara bakanların, binlerce lira harcanıp hazırlanan ve beyin uyuşturan televizyon programlarının başından kalkamayanların ne kadar dikkatini çekti bilinmez.
 
Ana haber bültenlerinde arayı doldurmak için büyük puntolarla yazılan TRAVESTİ sözcüğünün arkasında ölüme gitti o.
 
Toplumun sırtını döndüğü, niteliklisine niteliksizine iş vermeyip sokaklara ittiği bir dünyada yaşam mücadelesi veriyordu. Ne ailesi vardı yakınında, ne de bir dostu…
 
***
İnsanoğlu yaratılışı gereği birçok duruma kolay uyum sağlar. Gündelik yaşamda önüne sunulan ve her gün mutlaka bir biçimde karşılaştığı olay ya da olgulara belli bir süre sonra tepki vermemeye başlar. Her gün kan gölüne dönen ekranlarda gösterilen cinayet haberlerini çerezlerle izlemeye başlayacağız yakında.
 
Bu yüzden ayrımcılık, hoşgörü, saygı, farklılık, öteki, bizden olmayan gibi kavramlar çok anlam ifade etmeyen, potada eritilen olmaya devam ediyor her zamanki gibi. Yaygın tabirle “travesti” denilen o “varlıkların” yaşamlarının sadece seks, alkol, uyuşturucu ve kavga ekseninde sürdürüldüğü inancıyla hiç umursamadan “mahvolsunlar”, “hak etmişlerdi” diyebiliyoruz insafsızca.
 
Başsız olarak bulunan, bacaklarıyla vücudu birbirinden ayrılmış, “tırnakları ojeli, göğsünde kadın sutyeni bulunan” Ece, en az bu anlatımın vahşiliği kadar acımasız bir törenle İzmir Hacılarkırı Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandı.
 
Bu acımasız törende imamla beraber toplamda dört kişi refakat etti Ece’ye.
 
İzmir’in demokratlığı, İzmir’in hoşgörüsü, İzmir’in sağduyusu, İzmir’in duyarlılığı bu kadar kalabalık bir katılımı sağladı cenazeye.

Konuyla ilgil haber: http://www.kaosgl.org/icerik/nefrete_boyun_egmiyoruz


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
2024