18/08/2010 | Yazar: Murathan Mungan

Herkes için sıcak geçen bu yaz, çeşitli nedenlerle benim için iki kez, hatta üç kez sıcak geçiyor… Gündelik yaşamımda haline yol

Herkes için sıcak geçen bu yaz, çeşitli nedenlerle benim için iki kez, hatta üç kez sıcak geçiyor… Gündelik yaşamımda haline yoluna koymam gereken dağınık düzen onca şeyin ağırlığıyla katediyorum yazı, sıcağı, günleri... Hayır, sözü yine "Aylık Yazı"ların gecikmesine, bunun nedenlerine bağlayacak değilim; bunu artık biliyorsunuz, sanırım kabullendiniz de... 
Yaşadığım yoğunluğun zaten çoğu sizi ilgilendirmeyecek olan çeşitli cephelerinden söz edecek değilim bu yazıda; yalnızca üzerinde çalıştığım kitaplardan söz açacak, bana sık sorulan soruları örtülü olarak yanıtlayacak, biraz da kendimden haberler vereceğim. 
Yazı masamın yörüngesinde adeta paralel evrende yaşıyorlarmış gibi ilerleyen kitaplar dönüyor. 

Bilinenden başlayalım: Sonbahar aylarında, bu yılın ikinci şiir kitabıGelecek çıkıyor. İkinci Hayvan'la kardeş özellikler göstermesine karşın farklı düzlemler, yönelimler içeriyor. "Gelecek" sözcüğünün tüm çağrışımlarını yüklenen şiirler bunlar. Neredeyse tamamına yakınını yıl içinde dergilerde yayımlandı.

Meraklıları Elli Parça içinde yer alan, şiir sanatı üzerine yazdığım dört kısa parça içeren "Şiir Kitabım"ı hatırlayacaklardır. Daha sonra "Milliyet Sanat" dergisinde yayımlanan "Origami" başlığı altındaki notlar arasında zaman zaman bu kitaptan parçalara yer verdiğim oldu. Sonra bir bölümü "Yasak Meyve"  dergisinde yayımlandı; önümüzdeki aylarda gene aynı biçimde bu kitaptan notlar dergilerde görünmeyi sürdürecek. Şiir yazarken ya da şiir üzerine her seferinde yeniden düşünürken ister istemez ortaya çıkan notlarla "Şiir Kitabım" kendi içinde zenginleşerek birikmeyi sürdürüyor. Elbette Gelecek'in tamamlanma sürecinde olsun, "Şairin Romanı" yazılırken olsun bu kitaba çok not aktığını tahmin edersiniz. "Şiir Kitabım"ı yayımlamak için hiçbir acelem yok. 2 ya da 3 şiir kitabı sonrasında, çok da uzak olmayan bir tarihte kendi şiirim için gereksinimini duyduğum bir soluklanma dönemi var, olasılıkla oraya geldiğimde "Şiir Kitabım" kendini tamamlamış ve okur karşısına çıkmış olacaktır.

Evet, asıl haber galiba "Şairin Romanı"nı bekleyenlere; nihayet yıl sonuna doğru çıkacak olan bu kitap, umarım bunca zamandır merakla bekleyenlerin ilgisini, sevgisini hak etmiş olur. Kitabın kapağı, içinde yer alacak harita ve gravürler için çalışmalara başlandığını haber vermek isterim. 15 yıl boyunca çeşitli aralarla üzerinde çalışılmış bir romanın nasıl bir şey olduğunu herkesten çok ben merak ediyorum.

227 Sayfa'nın "halis okur" katında bu denli ilgi ve sevgiyle karşılanması, yer aldığı dergi sayfalarının dağınık düzeninden çıkıp kitap bütünlüğüne kavuştuğunda aldığı hem düşünsel, hem biçimsel hacmin doğru ve layıkıyla alımlanmış olması bana, bu kitabın bir tür devamı niteliğindeki 189 Sayfa'yı sürdürmek konusunda moral kaynağı oldu. Okumalar, düşünmeler, seyretmeler, bakmalar, izlenimler, çıkarımlar sürdükçe çoğalacak olan notlar bu kitapta yeni yönelimlerle zenginleşerek süreceğe benziyor. 

Ara ara daha uzun, oylumlu yazılara döndüğüm, onlar üzerinde çalıştığım da oluyor, her yazı zamana yayılarak, o süre içinde aldığım yeni notlarla zenginleşerek, çeşitli kereler gözden geçirilerek demleniyor, biçim ve hacim kazanıyor. Bu yazıların havuzuna çalıştığı kitaplar şunlar: 2011 ilkbaharında çıkarmayı düşündüğüm "Stüdyo Kayıtları" ve MeskalinBir Kutu Daha'nın devamı niteliğindeki "Son Bir Kutu Daha". Bu yazıları yeri geldikçe dergilere göndermeyi sürdüreceğim. 

2010 yılı içinde üzerinde zaman zaman yoğunlaşarak çalışma fırsatı bulduğum bir diğer kitap da "Harita Metod Defteri" oldu. Paranın Cinleri'nin kardeşi olan bu kitaba yeni metinler eklendi; eskiden başlanmış metinler tamamlandı. Her şey yolunda giderse bu kitap da 2011 sonbaharında okur karşısına çıkmış olacak.

Gerek Murathan '95, gerek Elli Parça geleceğe verdiğim sözlerin yükünü, sorumluluğunu bana yıllarca ciddi bir ağırlık olarak taşıttı; dolayısıyla yeni kitap tasarılarımdan ve çalışmalarımdan kimselere söz etmemeye çalışıyorum. Eskiden verdiğim sözler tek başına bir yazar ömrüne yetiyor zaten. Varsın yenileri artık sürpriz olsun.

Haberlere gelince: Geçen yıl İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen "Binali ile Temir" adlı öykümden yapılmış oyun önümüzdeki sezon da gösterimini sürdürürken, bu kez de bir diğer öyküm Ersin Umulu'nun yönetiminde sahnelenmiş olacak: "Dört Kişilik Bahçe".

"Binali ile Temir"in Cenk Hikâyeleri içinde, "Dört Kişilik Bahçe"nin Son Istanbul içinde yer aldığını bilmeyenler için hatırlatalım. 

Yunanistan'daki geniş ölçekli ekonomik kriz nedeniyle yayımlanması sürekli ertelenip duran Çador nihayet sonbaharda Petros Markaris çevirisiyle Yunanistanlı okurların karşısına çıkıyor. Gene sonbaharda Bulgaristan'da yayımlanması beklenen Kadından Kentler ise Bulgarcada ilk kitabım olacak. 

Daha önce Üç Aynalı Kırk OdaÇador kitaplarımı yayımlayan "Actes Sud", bu kez de Eldivenler, hikâyeler'in Fransa yayım haklarını almış bulunuyor.

Buradaki "Aylık Yazı"ları savsakladığımı söyleyerek bana sitem eden sevgili okurlarım, gördüğünüz gibi yazarınız çalışıyor. 2012'de Marduk gelmezse sonrasında biraz dinlenmeyi düşünüyorum.


Etiketler: kültür sanat
İstihdam