07/05/2009 | Yazar: Kaos GL

SSK’da Sağlık İşlerinden sorumlu eski Ulusal AIDS Komisyonu (UAK) üyesi şimdi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve Ödemelerinden sorumlu Sevgili Dr.

SSK’da Sağlık İşlerinden sorumlu eski Ulusal AIDS Komisyonu (UAK) üyesi şimdi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İlaç ve Tıbbi Malzeme Sözleşme ve Ödemelerinden sorumlu Sevgili Dr. Cenap YILDIRIM’ı 28 Nisan 2009 tarihinde Ankara’da ziyaret ettik; ve kendisine 5510 sayılı yeni Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Uygulamaları ile ilgili sorularımızı yönelttik.
 
Bir süredir yeni Sosyal Güvenlik Yasası ile ilgili sorular HIV + Danışanlarımız tarafından en fazla bize yöneltilen sorular arasında yer alıyordu. Yeni yasa ile birlikte; düşük bir miktarda ödeme yapılarak herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanabileceği şeklinde genel bir bilgiye sahip olmakla birlikte, bunun kapsamı ile ilgili yaşanan genel belirsizlik sebebiyle bu sorulara tam olarak cevap veremiyorduk. Bu yasanın sağladığı imkânların ne olduğunu anlamak ve HIV + kişilerin bu yasa kapsamındaki haklarını detaylı olarak öğrenebilmek amacıyla eski SSK/SGK temsilcisi UAK üyesi Sevgili Dr. Cenap Yıldırım’a giderek kendisine sorularımızı yönelttik. İşte bu görüşmenin sonuçları:
 
PYD:              Yeni sosyal güvenlik sistemi hakkında genel bir bilgi verebilir misiniz?
 
CY:                Şimdi bilindiği üzere teknik olarak tüm sistem 1 Ekim 2008 tarihinde ilgili yasanın yürürlüğe girmesiyle Sosyal Güvenlik Kurumu altında birleşti. Ancak Emekli Sandığı’nın bu sistem altına girmesi, Anayasa Mahkemesinin kamu çalışanları lehine iptal kararı sebebiyle hala bekliyor. Ayrıca, Yeşil Kart sisteminin de 1 Ekim 2010’a kadar ayrıca devam ediyor ve bu süre içerisinde ayrıca Yeşil Kart Sistemine başvurular devam edebilecek.
 
PYD:              Yasadan takip edebildiğimiz kadarı ile bir şekilde herkesin sağlık sistemine dahil olduğunu gözlemliyoruz. Ayrıca kanun Maddesi 60’da genel sağlık sigortası sistemine dâhil olduğu gözlemlenen, bildirimi zorunlu bulaşıcı bir hastalığa sahip olanlar, tıbben başkasının yardımına muhtaç olan kişiler, vatansız ve sığınmacılar, ya da aile içi geliri kişi başına düşen aylık tutarın üçte birinden az olan kişiler de dahil olmak üzere çok geniş bir grup tanımlanıyor. Şimdi HIV’le yaşayan kişiler her koşulda sistemden yararlanabiliyor mu?
 
CY:                            Şimdi önceki sistemde kişinin çalışma durumuna göre sağlık sisteminden yararlanmayı belirlerken, yeni yasa prim sistemi getirmektedir. Bu sisteme göre yalnızca çalışan kişiler değil, hem isteğe bağlı sigortalı kişiler hem de çalışmayan kişiler sağlık sisteminden yararlanabilmektedir. Yasa sistemden yararlanabilmek için aile içi gelirden kişi başına düşen aylık tutara göre hesaplanan prim sistemini getirmiştir. Ayrıca çalışmayan kişilerden aile içi geliri kişi başına düşen aylık tutarın üçte birinden az olan kişilerin primlerinin ödemesi devlet tarafından karşılanacaktır. Ayrıca Yasanın 67. Maddesi bildirimi zorunlu herhangi bir bulaşıcı hastalığı olan kişilerin önceki son bir yıl içerisinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme sayısı olmaksızın Genel Sağlık Sigortası sisteminden yararlanabileceğini belirtmektedir. HIV de bu gruba girmektedir.
 
PYD:              Yani HIV’le yaşayan kişiler prim ödemeksizin tedavilerini sürdürebilmekteler mi ? Buradaki primleri yine devlet mi ödemektedir ?
 
CY:                HIV ile yaşayan kişiler Sağlık kurumuna gittikleri durumda sisteme dâhil olmaktadırlar. Öncelikle bu sisteme göre sistem dışı kimse kalmamaktadır ve eğer bugüne kadar kişi sistem dışında ise herhangi bir nedenden dolayı sağlık kurumuna başvurması halinde sisteme dâhil edilmektedir. Eğer kişinin bir geliri var ise prim ödemek zorunda, eğer belgeleyecek herhangi bir geliri kanunun belirttiği koşullarda yok ise devlet onun primini ödemekte ve bu şekilde kişi sağlık hizmetlerinden yaralanabilmektedir. Onun dışında 67. Maddede belirtilen bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklara sahip kişilerde prim ödeme şartının aranmaması maddesi her koşulda geçerli değildir. Bu madde kolera, ya da şimdi gündemde olan domuz gribi gibi kısa dönem yaygın görülen bulaşıcı hastalıklar için geçerlidir. HIV durumuyla ilgili olarak da bu madde ancak AIDS basamağında ilk yakalanan hastalar için geçerlidir. Ondan sonra sisteme girdikten sonra bu kişiler yine prim sistemine geçeceklerdir. Onun dışında HIV + kişilerin tedavisi uzun süreli bir tedavi olup, prim sistemi üzerinden işlemektedir. Terminal dönemde prim şartına bakılmaksızın tedavi ise yalnıza bu terminal döneme ilişkin tedavi ve testleri içermektedir.
 
PYD:              Peki Yeşil Kart sahibi HIV’le yaşayan arkadaşlarımız için mevcut durumda bir değişiklik söz konusu olacak mıdır ?
 
CY:                 Yeşil Kart sahibi HIV’le yaşayan kişiler 1 Ekim 2010’a kadar Yeşil Kartla mevcut sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edeceklerdir. Bu tarihten sonra ise prim sistemine dahil olacaklardır. Buna göre de zaten çalışmayan kişilerden aile içi geliri kişi başına düşen aylık tutarın üçte birinden az olan kişilerin primlerinin ödemesi devlet tarafından karşılanacaktır.
 
PYD:              Yeni sistem HIV’le yaşayan kişilerin çalışmasalar ve isteğe bağlı sigorta imkânları olmasa da sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını öngörüyorken siz bize gelen Danışanların yine de Yeşil Kart sistemine yönlendirilmesini önerir misiniz?
 
CY:                 Yeşil Kart kazanılmış bir hak. Dolayısıyla 1 Ekim 2010’a kadar Yeşil Kart alma imkânı olan kişilerin bu sisteme yönlendirilmesi uygundur.
 
PYD:                          Diğer önemli bir sorun da 657’ye bağlı devlet memurlarının mahremiyeti ile ilgili? Bildiğiniz üzere eski sistemde memurların reçeteleri doğrudan çalıştıkları yere gitmekteydi. Yeni yasa ile birlikte bunun düzenleneceği söyleniyordu. Bu konuda olumlu bir gelişme var mıdır?
 
CY:                 Daha önce de söylediğim gibi, Emekli Sandığının Genel Sağlık Sigortası sistemine bağlanması hala Anayasa Mahkemesi kararını beklemektedir. Dolayısıyla ayrı olarak devam etmektedir. Buradaki sağlık ödemelerini de her kurum kendi bütçesinden gerçekleştirmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı Medulaya geçilen sistemde sağlık işleminden sonra belgeler SGK’ya gelip doktorlar tarafından incelenirken, Emekli Sandığı sisteminde ilgili mali memurca incelenmektedir. Ancak bu durum şu anda SGK tarafından çözümlenebilecek bir sorun değil, Sağlık Bakanlığı ile çözülebilecek bir sorundur. Örneğin Sağlık Bakanlığından ödemenin yönünün değiştirilmesi ile ilgili bir girişimde bulunması talep edilebilir. Emekli Sandığına bağlı HIV + memurların tedavi belgelerinin Sağlık Bakanlığının altında bir birime gidip incelendiği bir ödeme kanalı açılabilir.
 
PYD:                          Geçmişte çalışmayan ve evli olmayan kadınlar yaşları kaç olursa olsun babalarının sigortasından yararlanabiliyorlardı. Yeni sistemde böyle bir güvence var mıdır?
 
CY:                            Yeni sistemde kadınlara yönelik böyle bir güvence bulunmamaktadır. Ancak geçmişte bu anlamda kazanılmış haklar da geriye dönük olarak geri alınmamaktadır.
 
PYD:              Peki, geçmişte babasının sağlık güvencesinden yararlanan bir kadın, bir süre çalışıp tekrar babasının sigortasından yararlanmaya devam edebilecek midir?
 
CY:                 Hayır; kazanılmış bir hakkın kaybedilmesinden sonra yeniden kazanılması mümkün olmamaktadır. Bu durumda kişiler, genel sağlık sigortası sistemine geçeceklerdir.
 
 
 
 


Etiketler: insan hakları, sağlık
İstihdam