04/03/2025 | Yazar: Umut Güner

Yıldız Tar’a mektupları yayınladığımız “Görüldü” köşesinin dördüncü mektubu Umut Güner’den: “Hapishane duvarları sadece kavga etmemizin önüne geçebilir, bir de aramıza romantik bir duvar örebilir. Bunun dışında bir engele dönüşebileceğini zannetmiyorum.”

Yıldız Tar’a mektuplar: “İlk andan itibaren içim rahat, çünkü sen Yıldız Tar’sın!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

21 Şubat’ta tutuklanan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’a mektup yazıyoruz. Yıldız Tar’a yazılan mektupları yayınladığımız “Görüldü” köşesinin dördüncü mektubu Umut Güner’den.

Güner’in mektubunu sizlerle paylaşıyoruz:

Yıldız,

Seni gözaltına almaya geldiklerinde, bunun rutin bir şey olduğunu düşündüm. Bundan birkaç sene önce de gözaltı deneyimlerin olmuştu. Paniklesem de “Gidip geleceksin,” diye kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sonra İstanbul merkezli bir soruşturma olduğunu ve İstanbul’a götürüleceğini öğrendim. Bu durum bana normal gelmese de “olası” geldi. Hatta sen daha evden çıkmadan, İstanbul’a seni almaya gelip oradan Gemlik’e geçme planları yaptım kendi kendime.

Odana bir türlü istediği zaman giremeyen Dobi, polislerin senin odana girmesini adlandıramadı, öylece baka kaldı. Sonra, “Ne oluyor burada?” der gibi ortak alanı turladı. Senden sonra Dobi ameliyat olmak için veterinere gitti ve hâlâ orada. İkiniz de yoksunuz. Evin en büyük kavgası olan "Kanapeye kim uzanacak?" tartışması bile artık yapılmıyor.

Lubunyaların adalete erişiminin önündeki engeller, lubunyalara karşı işlenen suçlardaki cezasızlık ve kötü muameleler, sanki bir alışılmışlık hissi yaratmış. Türkiye’de hukuksuzluğun norm haline geldiği bir dönemden daha geçerken, bu süreçte senden ve sana dair bilgi alabileceğimiz tek kanalın hukukçular olması, dahası bunun da olmayan bir hukuk normu üzerinden ilerlemesi, benim için takıntıya dönüşme potansiyeli taşıyan şeyler. Ama ilk andan itibaren içim rahat, çünkü sen Yıldız Tar’sın!

Romantik bir mektup yazmak istemiyorum ama hatırlarsan bu hafta hep izlerken ağladığımız Unutursam Fısılda ya da Babam filmlerini yeniden izleyip ağlayalım diye konuşmuştuk. Seninle oturup izleyemediğim için Tatlı Manolyalar dizisinde en gıcık kaptığım kadın evlendi diye ağladım. Sonra, o kadının nefret ettiğim eski kocası öldüğü için ağladım ve rahatladım.

Şu hayatta en çok kendimle değil, seninle kavga etmişimdir sanırım—ve etmeye de devam edeceğim. Songül ablamdan aldığım özel derslerle, kavgalarımız bence benim için daha eğlenceli bir hâl aldı. Songül abla demişken... Vallahi, onunla son on gündür konuştuğum kadar sen 2024 yılında konuşmamışsındır! Bana onun şefkati iyi geliyor. Şimdiye kadar bir gün konuşmadık diye meraklandım, ertesi gün hemen aradım. Biz iyiyiz, anlayacağın!

Hapishane duvarları sadece kavga etmemizin önüne geçebilir, bir de aramıza romantik bir duvar örebilir. Bunun dışında bir engele dönüşebileceğini zannetmiyorum. Umarım orada iyisindir ve biraz kafanı dinleyebilecek zamanın olur.

Kız, bu arada, ne çok sevenin varmış! Kendin görsen inanmazsın. Arayan, soran hiç bitmedi; ben bile hayret ettim. Ama herkesin bir adabı var ve o adapla seninle ilişkilenir gibi süreçle de ilişkileniyorlar.

Bu hafta ziyaretine geleceğimiz için mektup yazmamıştım ama sabah, gelemeyeceğimizi öğrendim. Muhtemelen bu mektup eline ulaştığında biz zaten görüşmüş olacağız.

Biz Metin’le yelek örmeye başladık. Senin yeleğin bitmeden görüşürüz zaten.

Umut

KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’a mektup yazıyoruz! Mektuplarınızı sadece hapishane idaresi değil, herkes görsün istiyoruz! Yıldız Tar’a yazdığınız mektupların “Görüldü” köşemizde yayınlanmasını istiyorsanız web@kaosgl.org’a gönderebilirsiniz!

*KaosGL.org’ta yayınlanan köşe yazıları, KaosGL.org’un editoryal çizgisini yansıtmak zorunda değildir. Yazı ve çizimlerden yazarları ve çizerleri sorumludur. Yazının ya da çizginin KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki veya çizimlerdeki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler: insan hakları, medya, yaşam, yıldız tar için mektuplar
2024