31/05/2021 | Yazar: Kaos GL
“LGBTİ+ nefretinin karşısında birleşik bir mücadele kurmak için herkesi arkadaşlarımızın yanında olmaya davet ediyoruz”
Fotoğraf: Boğaziçi Direnişi, 25 Mart 2021
“Boğaziçi Üniversitesi’nin LGBTİ+ bayrağı taşıyan bir öğrenciye soruşturma açmasını protesto eden öğrencilerin gözaltına alınmasını protesto eden öğrencilere gözaltıları protesto edenlerin de gözaltına alınmasını Çağlayan’da protesto edenler de gözaltına alındı.”
Bu cümleler 25-26 Mart’ta yaşananların özeti. 25 Mart’ta Boğaziçi Üniversitesi’nin de yer aldığı Hisarüstüstü Mahallesi’nde dört öğrenci “LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları” gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Aynı gün Boğaziçi Üniversitesi rektör atanmasını protesto eylemleri sırasında LGBTİ+ bayrağı taşıyan bir öğrenciye açılan disiplin soruşturması vardı ve öğrenciler arkadaşlarına destek olmak istiyordu. 1 Şubat’ta polisin saldırdığı protesto gösterileri sırasında gökkuşağı bayrağı açan N.D., hakkında disiplin soruşturması “yukarı çıkıp elindeki LGBTİ+ flamasını salladığınız” ifadeleriyle açıldı. N.D., 25 Mart’ta soruşturma kapsamında ifade verecekti.
Ardından polis saldırılar Kuzey Kampüs’te, üniversitenin Bebek kapısında ve 26 Mart’ta ise Çağlayan Adliyesi’nde devam etti.
Kuzey Kampüs önünde gözaltına alınan 12 kişi hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” suçlamasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşması 3 Haziran Perşembe günü saat 10.00’da Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.
Boğaziçi LGBTİ+, duruşma öncesi, “LGBTİ+ nefretinin karşısında birleşik bir mücadele kurmak için herkesi arkadaşlarımızın yanında olmaya davet ediyoruz” diyerek çağrı yaptı:
“3 Haziran’da Çağlayan Adliyesi’ne!
“1 Şubat günü okuldaki özel güvenlik görevlileri ve polislerin ablukaya aldığı Boğaziçi Üniversitesi’nden çıkmaya çalışan arkadaşlarımız yoğun bir şiddette maruz bırakıldılar ve okul içerisinde rehin alındılar. Güney Kapı içerisinde devam eden protestolar sırasında LGBTİ+ bayrağı açan bir arkadaşımız hakkında Eğitim Fakültesi Dekanlığı soruşturma başlattı ve ilk savunması 25 Mart’ta görülecekti. Ancak savunmasını komisyona iletmek üzere Kuzey Kampüs’e giden arkadaşımız ve yanında ona destek olmak üzere bulunan üç kişi üstlerinde gökkuşağı bayrağı olduğu gerekçesiyle sivil giyimli polisler tarafından alıkonuldular. Durumu protesto etmek için toplananlara dağılmadıkları sürece arkadaşlarımızı serbest bırakmayacağını söyleyen polis açıkça aylardır süren düşman hukuku politikalarını devam ettirdiğini beyan etti. Arkadaşlarımız salınana kadar eyleme devam edeceklerini belirten öğrencilere polis şiddet uygulayarak müdahale etti ve işkenceyle sekiz arkadaşımızı daha gözaltına aldı. Bunlar üzerine Bebek’ten Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destek olmak için yürüyen on iki arkadaşımız da işkencenceyle polis tarafından gözaltına alındı.
“LGBTİ+fobik ve kadın düşmanı söylemlere ve muamelere gece boyunca maruz bırakılan arkadaşlarımıza destek için Çağlayan Adliyesi önünde eylem yapmak isterken daha alana giriş yapamadan yüzlerce polisin saldırısına ve işkencesine maruz bırakıldık, elli iki kişi dakikalar içinde gözaltına alındı. Demokratik mücadelesini yürütmeye çalışan LGBTİ+lar olarak sadece iki gün içinde yetmiş altı arkadaşımızın nefret saikiyle gözaltına alınması, uğradığımız şiddet ve işkenceler ülke gündeminde yer etmedi, ulusal basın yayın organları haber bültenlerine bir cümle eklemeyi dahi çok gördü.
“Hukukun ve insan haklarının ayaklar altına alındığı, LGBTİ+ nefretinin devletin en yüksek kadroları dahil her alanda en yüksek perdeden seslendirildiği bu atmosferde Kuzey Kampüs önünde gözaltına alınan on iki arkadaşımız hakkında “toplantı ve gösteri yürüyüşlerine muhalefet” suçlamasıyla dava açıldı.
“3 Haziran Perşembe günü saat 10.00 Çağlayan Adliyesi’nde görülecek davada LGBTİ+ nefretinin karşısında birleşik bir mücadele kurmak için herkesi arkadaşlarımızın yanında olmaya davet ediyoruz.”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, eğitim