08/01/2021 | Yazar: Ali Erol
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede iktidarın “yaygın medya organı” haline gelen Akit’in Aralık ayı homofobik nefret seyri…
Fotoğraf: Sevra Nihal Ünal
Kaos GL, medya çalışmaları kapsamında, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik yayın organı Akit’in Aralık ayı listesini hazırladı.
Cinsiyetçi ve homofobik dezenformasyona ortak olan, üreten ve yayan Akit’in aylık nefret söylemi Aralık listesi, “LGBTİ+ toplumu ve kurumlarına doğrudan saldırı”, “Akit’in homofobik nefret siyaseti”, “Akit yazarlarının homofobik nefret “köşe”leri” başlıklarından oluşuyor.
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarına doğrudan saldırı
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarına doğrudan saldıran, manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonlarıyla hedef gösteren Akit’in Aralık ayı homofobik ve transfobik nefret bahanesi bu kez de, Ticaret Bakanlığı’nın, “LGBT işareti ve sembollerinin bulunduğu ürünlerin satışında +18 ibaresi bulundurulması” kararı vesilesiyle “Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz! Sapkınların ürünleri tamamen yasaklansın” başlığı altında geldi.
Akit, Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Reklam Kurulu’nun e-ticaret sitelerinde “LGBT ve gökkuşağı temalı ürünlerin +18 ibaresiyle satışa sunulması gerektiğine” karar vermesini “memnuniyetle” karşıla da, “duyarlı Müslümanlar” adına “sapkınlara ait ürünlerin tamamen yasaklanmasını” istedi.
“Tamamen yasaklansın” ara başlığı ile Akit, “aracılık” ile yetinmeyip, bir kez daha ayrımcılık, sansür ve yasak çağrısının doğrudan üreticisi, cinsiyetçi ve homofobik nefretin yayıcısı oldu: “Yüzde 90'ından fazlası Müslüman olan Türkiye'de LGBTİ gibi sapkın bir zihniyete ait olan ürünlerin satışına +18 ibaresi gelmesi memnuniyetle karşılansa da yetersiz görünüyor. Duyarlı Müslümanların çoğunlukta olduğu Türkiye'de söz konusu sapkınlara ait ürünlerin tamamen yasaklanması isteniyor.”
LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran Akit’in Aralık ayındaki homofobik nefretinin hedefinde Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü vardı. “Boğaziçi LGBT Kulübü: Eşcinsel çocuklar vardır” başlığı altında LGBTİ+ toplumu ve kurumlarını düşmanlaştıran Akit’in Aralık ayındaki homofobik nefretinin hedefi Boğaziçi Üniversitesi LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü oldu.
Homofobik hedef göstermelere ve nefret saldırılarına doyamayan Akit, kendi hazırladığı “nefret kokteyli”ne LGBTİ+ kurumlarını da katarak “terör” ile ilişkilendirip kriminalize ettiği Kasım ayı yayının ardından Aralık ayında da, Osman Kavala üzerinden “Haçlı vakıfları Kızıl Soros için harekete geçti” başlığı altında devam etti: “eşcinsel sapkınlığın meşrulaştırılması için çaba harcayan Batılı vakıflar”, “PKK terörüne destek veren, eşcinsel sapkınlığın yaygınlaşması için çaba gösteren, Gezici vandallara finansal destek sağlayan Avrupalı vakıflar”, “Terör örgütü PKK’nın ve LGBTİ sapkınlarını en büyük destekçisi olan Heinrich Böll Vakfı”
Akit’in nefret yayını organlarından Akittv, “LGBT neden ‘gökkuşağı’ bayrağını kullanıyor?” başlığı altında, LGBTİ+ toplumunun sembollerinden gökkuşağı bayrağını hedef aldı: “Ülkemizde LGBT derneklerinin çoğalması, toplum arasında büyük tepkileri de beraberinde getiriyor. Peki, LGBT’li sapkınlar neden ‘Gökkuşağı’nı bayraklarında kullanarak simgeleştiriyor.” “Gökkuşağı bayrağı günümüzde uluslararası LGBT’li sapıklar tarafından kullanılıyor”: “LGBT’li sapkınlar”, “sapkınlık”, “eşcinsel sapkınlar”, “Eşcinsel sapkınlar için bir sembol”
Gökkuşağı bayrağına karşı homofobik nefretini dizginleyemeyen Akit’in gökkuşağı renkleri ile kavgası “Alttan alta LGBT propagandası! Instagram’dan ‘onur’suzluk” başlığı altında devam etti. “LGBT renkleri için ‘onur’ ifadesi kullanıldı” ara başlığının altında, Instagram’ın gökkuşağı renklerini de tema olarak kullanmaya başlaması Akit’in homofobik nefretinden payını aldı: “Söz konusu temalar, çeşitli isimlerle servis edildi. …bir de gökkuşağı renklerinin bulunduğu bir tema yer aldı. Söz konusu temanın ismi ise, “Onur” olarak belirlendi. Böylece Instagram, eşcinsel sapkınların ‘Onur’ propagandasına açıktan destek vermiş oldu.”
Akit’in homofobik nefret siyaseti
Akit’in CHP’li büyükşehir belediyelerine yönelik bitmeyen karalama kampanyası ve özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden LGBTİ+’lara yönelik homofobik nefret yayını Aralık ayında “Yolsuzluk Sayıştay raporuyla ispatlandı! Tunç ‘Soyar’” başlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesini hedef aldı.
Harun Sekmen imzalı Akit yayınında, “CHP’li İstanbul ve Ankara’dan sonra İzmir Belediyesi’nin de Sayıştay raporlarına yansıyan yolsuzluk dosyası” bahanesiyle “konu” tabii ki gene “LGBTİ”ye geliyor: “İzmir Büyükşehir Belediyesi ana hizmet binasını LGBTİ renklerine boyatarak büyük bir skandala imza atan Soyer, daha sonra binayı boşaltmak zorunda kalmıştı. Binanın taşıyıcı kolonlarını denetlemek yerine yüz binlerce lira vererek, eşcinsel renklerine boyatan Soyer büyük tepki çekmişti.”
LGBTİ+’ların varlığını ve kent hakkını inkâr eden ayrımcı muhafazakâr siyasete nefret söylemi üreten, yayan ve teşvik eden yayınlarınla katkıda bulunan Akit’in bu seferki hedefinde olan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tartışmalarını hatırlayalım: “Belediye Meclislerinde “LGBTİ+” tartışma sırası İzmir’de!”, “LGBT’ler de bizim kardeşimiz. Ancak…”, “Nefret Suçları: LGBTİ+’lara yönelik varoluşsal bir tehdit!”, “İzmir Belediye Meclisi’nde “LGBTİ” konusu kapanmıyor!”
Akit, kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ve imzacı devletlere “kadına karşı şiddeti önleme, şiddetten koruma, şiddet eylemlerini kovuşturma ve mağdur destek mekanizmaları oluşturma” yükümlülüğü getiren “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ne yönelik karalama kampanyasını körüklemeye dönük cinsiyetçi nefret haberlerine, Aralık ayında, “Öldürülen 3 kadın için yas tutulurken laik mahalle adeta dalga geçiyor” başlığı altında devam etti. Gazeteci Metin Uca üzerinden “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” kampanyasını hedef alan Akit, araya “LGBT”yi katmayı gene ihmal etmedi: “İstanbul Sözleşmesi’nin …aile ve nesil için büyük tehlike oluşturduğu …Ayrıca sözleşme kadınları korumak yerine LGBT'lere kalkan olmakla eleştiriliyor.”
Akit, “Hakkında 3 yıl hapis cezası istenen Dilipak'tan basın açıklaması! 'Erdoğan' ayrıntısı dikkat çekti” başlığı altında, LGBTİ+ sövgüsüyle yetinmeyip, İstanbul Sözleşme’sini savunan kadınlara hakaret de edince, AKP’li kadınların hakkında suç duyurusunda bulunduğu, savunma yaparken de pekiştirdiği nefret söylemiyle LGBTİ+’ları kastettiğini söylemesi üzerine de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin üyelikten ihraç ettiği köşe yazarı Abdurrahman Dilipak’ın dava ile ilgili savunma ve açıklamaları adı altında cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemlerini yayınladı.
Akit’in, köşe yazarından aktardığı açıklamada, Dilipak, cinsiyetçi ve homofobik nefret söylemini bir kez daha tekrar ediyor: “bu fahişelere ve onların türevlerine… ifadesinde geçen bu fahişe ve onların türevleri ifadesi ile kendini LGBT topluluğu olarak tanımlayan onur yürüyüşü adı altında yaptıkları gösterilerde açtıkları pankartlarda yapmış̧ oldukları tanımlamalarla kendilerini bu sıfatla adlandıran kesimlere karşı bu ifadeyi kullandım...”
Akit’in homofobik nefret siyaseti sınırları aşıyor
Akit’in manipülasyon, dezenformasyon ve provokasyonla kurguladığı cinsiyetçi ve homofobik nefret yayınında sınırları aşan başlıklar 2020’nin son ayı Aralık’ta şöyle listelendi…
Anadolu Ajansı’nın, “Biden, eski rakibi Pete Buttigieg'i Ulaştırma Bakanlığı görevine getirecek” başlığıyla servis ettiği haber, Akit yayınında, “Biden'dan skandal karar! ABD Ulaştırma Bakanlığı'na LGBT'li Buttigieg'i seçti” şeklinde homofobik versiyona dönüştü. Akit’in homofobik nefretini “skandal” ifadesinin kesmediği anlaşılıyor, twitter hesabından paylaştığı kolaj görselde, “ABD’ye Sapkın Bakan” ve “Tarihin ilk rezaletine Biden imza atacak” sözleri görülüyor.
Akit iki gün sonraki yayınında, “Joe Biden seçti! Debra Haaland ABD tarihindeki ilk yerli bakan olabilir” başlığı altında verdiği “ilk yerli bakan”ın ardından eklediği “İlk sapkın bakan” ara başlığıyla “Joe Biden geçtiğimiz günlerde de eski rakibi Demokrat başkan adayı olan LGBT'li Pete Buttigieg'i Ulaştırma Bakanlığına seçmişti” haberiyle homofobik nefret söylemini yineledi.
Akit, Münübe Yılmaz imzalı, “İsveç’ten aile kurumuna saygısızlık” başlığı altında bu kez de, İsveç Cinsiyet Eşitliği Bakanı Åsa Lindhagen’i azarladı. Hızını alamayan Akit muhabiri Münübe Yılmaz, İsveçli bakanın açık biseksüel olmasına laf ederken, iki çocuğu olmasını kınadı ve “ahlak yoksunu” olmakla itham etti. Akit’in cinsiyetçi ve homofobik nefretiyle kabul edemediği gelişme ise İsveç’in 1950'den kalma “anne, baba ve çocuklu geleneksel aile” tanımını değiştirerek, aynı cinsiyetten çiftlerin de aile tanımına alınması için başlattığı mevzuat değişikliği süreci.
“Zorunlu aşı propagandası başladı! 'Dayatma'lara karşı bu yazıyı mutlaka okuyun!” başlığı altında aracılık ettiği yazı ile Akit, aşı karşıtı dezenformasyona devam ediyor: “Buna göre Amerikalılar, 1944’te düşman askerlerini eşcinselleştirecek bir bomba için çalışma yapmış. Bu bomba uçaktan atıldığı zaman, düşman askerlerinde eşcinsel duygular uyanacakmış. Böylece Amerika’ya karşı savaşmayı bırakıp sevişeceklermiş.”
Akit yazarlarının homofobik nefret “köşe”leri
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede iktidarın “yaygın medya organı” halini almış olan Akit’ten köşe yazarı, aynı zamanda Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, “Susayım mı, yutkunayım mı?” başlıklı, bezdirici tekrarlarıyla sündürdükçe sündürdüğü köşe yazısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na laf saydırırken, arada, cinsiyetçi ve homofobik nefretiyle “geyler ve lezbiyenler” nakaratını atlar mı: “Gayler, lezbiyenlerin görünür olmaması değil, görünür olması gerekiyor imiş gibi.. Onlara belediye hizmetlerinde ayrıcalıklar tanıdık..”
Akit’in “spor” köşe yazarı Ahmet Gülümseyen de, “Engelliler ve sporda tesisleşmenin önemi; İBB örneği” başlıklı yazısında, gene İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na, “Engelliler Merkezi” açılışı vesilesiyle saydırıyor. Akit köşe yazarının “dikkatini çeken”, Engelliler Merkezi’nin “Giriş kısmındaki renkler...” ne ola ki diye merak edenler için, Ahmet Gülümseyen, twitter hesabından bir de fotoğraf paylaşmış.
“Köşe”leri ayrımcılık ve nefretle dolduran Akit’in Aralık ayı manipülasyon muhabbetlerinin tamamına buradan bakılabilir.
Muhafazakâr iktidarın mainstream’i…
Nefret söylemi üretme, yayma ve teşvik etmede iktidarın “yaygın medya organı” halini almış olan Akit’in aylık nefret söylemi listesi, LGBTİ+’lara (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) yönelik ayrımcı dil, cinsiyetçi, transfobik ve homofobik nefret söylemleri içeren “haber” ve “köşe” yazılarının takibi ve kaydından oluşuyor.
Nefret söylemini doğrudan üreten, yayan, okurlarıyla takipçilerini teşvik eden muhafazakâr medya organlarından Akit, iktidarın yaygın medya organı olmasından kaynaklı rahatlıkla ayrımcı dil ve nefrette sınır tanımıyor.
En son savcılığın, “ifade özgürlüğü” bahanesiyle, LGBTİ+’lara yönelik nefretini görmezden gelmesinin getirdiği güvence ve iktidara yakınlığın sağladığı ayrıcalık ile homofobik hoyratlığını iyice arttıran Akit, “köşe” yazıları ve “haber” adı altında hazırladığı nefret bültenleriyle yayına devam ediyor.
Etiketler: medya