02/01/2024 | Yazar: Kaos GL

Haklarında “polise kendilerini darp ettirdikleri” iddiasıyla dava açılan gazeteciler Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar, 9 Ocak’ta hâkim karşısına çıkacak. Polisler hakkındaki şikayet ise takipsiz kaldı.

Basın eyleminde gözaltına alınan gazetecilerin davası 9 Ocak’ta başlıyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Aralarında KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’ın da bulunduğu gazeteciler Ankara'da 5 Temmuz 2022'de, Diyarbakır'da tutuklanan 16 gazeteci için yapılacak basın açıklamasına katılmak istedikleri sırada kameraların önünde darp edilerek, ters kelepçe ile gözaltına alındı. Polisler hakkında takipsizlik kararı verilirken, kamera kayıtlarına yansıyan işkence görüntüleri iddianamede yer almadı.

İddianamede görüntü dökümlerine yer verilmedi

MLSA’dan Hayri Demir’in haberine göre; gazeteciler hakkında “2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yürütülen soruşturma sonunda iddianame hazırlandı. Ancak, iddianamede gazetecilerin darp edilerek gözaltına alındığı anlara ait görüntü dökümlerine yer verilmedi. Sibel Yükler, Deniz Nazlım ve Yıldız Tar’ın ifadelerinin yer aldığı iddianamede, gazeteciler darp edilerek gözaltına alındıkları dile getirdi. Yükler’in gözaltına alındığı sırada bir gazeteci arkadaşına seslenerek kedisinin evde olduğunu ve bakmasını istemesi dahi iddianamede yer aldı. Ancak olay yeri inceleme ve görüntü tespit tutanağına yansıdığı haliyle de gazetecilerin kötü muameleye maruz kalarak, gözaltına alınmalarına ilişkin değerlendirme yapılmadı.

TIKLAYIN - İşkence ile gözaltına alınan gazeteciler için AYM başvurusu

Olay yeri tutanağında gazetecilerin “sözde mağduriyet yaratma odaklı eylem” yaptıkları ileri sürüldü

Hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında gözaltına alınan gazetecilerin, “iyi niyetten yoksun, tamamıyla güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelip buradan sözde mağduriyet yaratma odaklı eylem ve etkinlik tarzını benimsedikleri” ileri sürüldü.

Aynı tutanakta gazetecilerin ters kelepçeyle gözaltına alınmalarının “kendilerine zarar vermelerini önleme” kapsamında olduğu da savunuldu. Tutanağın devamında, gazetecilerin “polislerin moral motivasyonunu düşürüp, pasifize edilerek kolluk kuvvetlerini görev yapamaz hale getirmenin amaçladığı” iddiasında bulunularak, şöyle yazıldı:

“Özellikle sol marjinal grupların, terör örgütü destekçilerinin ve sempatizanlarının polisle karşı karşıya gelip buradan bir kazanç elde edebileceğini zanneden ve uman tüm grupların bu eylem tarzına tevessül etmelerindeki amacın, kolluğa yetki veren kanunların önde geleni, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun ilgili maddelerinde belirtilen zor kullanma yetkisinin bir kanun dışılık ve hukuka aykırılık olduğunun görülüp tespit edilmesi durumunda emniyet birimleri tarafından kullanılmasını, işkence, kötü muamele, hakaret, hak ihlali vb. olarak nitelendirerek, bu hususu devamlılık arz edecek şekilde dezenformasyon amaçlı, sosyal medyada da paylaşarak ve emniyet mensupları hakkında şikayetçi olunmak suretiyle adli idari soruşturmalar açılmasını sağlamaya çalışarak, görevlilerin moral motivasyonunu düşürüp, pasifize edilerek kolluk kuvvetlerini görev yapamaz hale getirmenin amaçlandığı, yasadışı hareket eden birçok grup ve şahsın daha önce de izlediği yol ve yöntemden anlaşılmaktadır.”

TIKLAYIN- Polise kendilerini darp ettirmek suretiyle dezenformasyon yapan gazeteciler


Etiketler: insan hakları, medya
2024