16/04/2023 | Yazar: Yıldız Tar

Kobanê davasında yargılanan HDP’li siyasetçiler arasında yer alan LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal, herkese en az bir müebbet isteyen mütalaayı değerlendirdi: Türkiye’de hukuk sistemi bağımsızlığını elde ettiği an bir dakika bile açık kalmayacak bir dava bu.

Cihan Erdal: “Korku salmak istiyorlar ama bu mütalaa onur vesikasıdır” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçilerin yargılandığı kamuoyunda Kobanê davası olarak bilinen davanın 49’uncu celsesi, Savcılık’ın mütalaasını 14 Nisan’da açıklamasıyla kapandı. Bir sonraki duruşma, 3 Temmuz’a yapılacak.

HDP'nin eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 12-14 Nisan’da görülen periyodunda Savcı mütalaasını boş salona okudu.

Yargılananlar ve avukatlarla paylaşılmayan mütalaanın özeti basına servis edildi. IŞID’in 2014 yılında Kobanê'ye yönelik saldırılarına karşı yapılan protestolarda yaşanan olayların ardından açılan davalarda HDP’li siyasetçilerin her birine en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

262 gün boyunca tutuklu kalan HDP eski MYK üyesi, akademisyen ve LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal, hakkında da ceza istendi. Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nde doktorası devam ederken saha araştırması için Türkiye’ye gelen Erdal, diğer HDP’li siyasetçilerle birlikte 2020’de tutuklanmıştı. 2021’deki tahliyesi ve yurtdışı çıkış yasağının ardından erkek arkadaşıyla birlikte yaşadıkları Kanada’ya dönen Erdal, dava dosyasında “kaçak” olarak yer alıyor.

Erdal hakkındaki suçlamalar “devletin birliği ülke bütünlüğünü bozma suçu”ndan, “mala zarar verme” ve “hırsızlığa” uzanıyor. Kastedilen ise 6-8 Ekim’de yaşanan yağma olayları. Yargılanan siyasetçilerin, bu suçları azmettirdiği söyleniyor ancak dosyada suçları işlediği öne sürülen kişiler ise yer almıyor.

“Biz oyun oynamıyoruz. Adalet ve hukuk mücadelesi yürütüyoruz”

Mütalaanın açıklanması üzerine Kanada’da akademik çalışmalarını sürdüren LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal’la konuştuk. “Bu mütalaayla ne yapmaya çalışıyorlar” diye soran Erdal, bilgi notu eline ulaştığında kaç tane ağırlaştırılmış müebbet istendiğini dahi hesaplayamadığını söyleyerek şöyle devam etti:

“Benim için onur vesikasıdır. İyi ki HDP’yi kurmuşuz, iyi ki MYK üyesi oldum, demokrasi ve özgürlük mücadelesine omuz verdim. Korku ve pişmanlık arayanlar zerresini bulamaz. 7 değil 77 kere ağırlaştırılmış müebbet isteseler de bulamazlar. Türkiye’de hukuk sistemi bağımsızlığını elde ettiği an bir dakika bile açık kalmayacak bir dava bu. Bir önceki mahkeme başkanı şu an çete liderliğinden yargılanıyor. Çete liderliğinden yargılanan mahkeme başkanının tüm kararlarına imza atan bir heyet var. İlginç olan şu ki, mahkeme heyeti ortada sanki adli dava varmış, hukuki süreç yürütülüyormuş gibi oyun oynamaya devam etmek istiyor. Boş salona mütalaa okunuyor. Ama biz oyun oynamıyoruz. Adalet, hukuk mücadelesi yürütüyoruz.”

Kendisinin davada “kaçak” olarak yer almasının da gerçeği yansıtmadığını belirten Erdal, “Yakalama kararının devamını istemiş. Kaçmak kelimesini reddediyorum. Ben evime, üniversiteme döndüm. 9 ayı içeride olmak üzere iki yıldan fazla süre gasp ettikleri özgürlüğüme geri döndüm. Adresim belli. Dış işleri bakanlığı biliyor” dedi.

“Korku salmak istiyorlar”

Erdal’a göre mütalaa, iktidarın seçim hesaplarının yansıması. “İktidarın seçim hesapları ve siyasi emellerinin aparatı olanların o koltuktan aldığı güçle verdikleri kararı kabul etmiyorum” diyen Erdal, seçim öncesi infial havası yaratmak istediklerini söyledi ve ekledi:

“Kürtlere, muhalefete korku salmak istiyorlar. Pilleri bitti, son bir çırpınışla çıkış yolu arıyorlar. Seçim hesaplarının ötesinde 14 Mayıs sonrasında nasıl bir Türkiye vaat ettiklerini gösteriyorlar. Kürtlerin, sosyalistlerin, demokratların, LGBTİ+’ların olmadığı bir gelecek vaat ediyorlar. Kobanê davası düşmanlığın gözü dönmüş bir aşamaya geldiğini gösteriyor. Bu kumpas davasının tüm işbirlikçileri Yeşil Sol Parti seçmenleri tarafından cevabı sandıkta alacak.”

Kendisi hakkında BM Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu’nun görüşünü, Demirtaş ve Yüksekdağ hakkında AİHM Büyük Daire kararlarını hatırlatan Erdal son olarak, “Ancak Türkiye hükümeti ve mahkeme bu kararları görmezden gelmeye devam ediyor. Uluslararası hukuku çiğneyerek suç işlemeye devam ediyorlar. Her şeye rağmen bahara hiç olmadığı kadar yakınız. Aklım, kalbim rehin tutulan arkadaşlarımda” ifadelerini kullandı.

Cihan Erdal hakkında

Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Cihan Erdal, tez araştırması kapsamında 2020’de İstanbul’dayken gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Erdal, 15 Haziran 2021’de görüşen duruşmada tahliye edildi.

HDP eski MYK üyesi, akademisyen ve LGBTİ+ aktivisti Cihan Erdal, tutukluluğunun 262. gününde yapabildiği savunmasında şöyle demişti:

“Size yüz yüze sormak için sabırsızlandığım bir soru var; ben neden buradayım? Genç, Yeşil Sol Parti’den gelen bir insan, bir LGBTİ aktivisti olarak HDP MYK’sında yer aldım. HDP’nin Türkiyelileşme aksına katkıda bulunmaya çalıştım. İnanıyorum ki birbirini önyargısız dinleyen yurttaşlar, ülkenin kaderini yok sayılanlar lehine değiştirebilir. O dönemin MYK’sını şöyle tarif edebilirim; “Bir liberalle bir sosyalistin, bir muhafazakarla bir LGBTİ’nin aynı masada durduğu, temsil ettiği bir birliktelikten bahsediyorum. Aralarında menfaat olmayan bir MYK”. Ben de orada kendi kimliğimle yer aldım. HDP MYK toplantısına biri dışarıdan gelecek, girecek kimse ‘hayrola kardeşim’ demeyecek! Bu ancak vasat bir dizi senaryosu olur. Katıldığım toplantılardaki gözlem, bunu söylememi zorunlu kılıyor. Hukuka ve vicdana sığan bir süreç mi yaşıyoruz? 6-8 Ekim’den 14 ay sonra emniyetten aranıyorum ve ertesi gün gidip ifademi veriyorum. Tam 6 yıl sonra bir baskınla evden gözaltına alınıyorum. Yeni bir delil, makul şüphe olarak değerlendirilebilecek hiçbir şey yokken!”

Cihan Erdal, iki dönem üst üste HDP’de Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu üyeliği yapmıştı. Uzun yıllar boyunca Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve HDP’nin LGBTİ komisyonlarında da yer alan Erdal, LGBTİ Barış Girişimi’nin de kurucularından.

Erdal, MYK üyesi olduğu dönemde HDP’nin LGBTİ+ haklarına ilişkin çalışmalarında yer almış, LGBTİ+ hakları alanında parti içerisindeki çalışmalarının yanı sıra kamuoyuna dönük çalışmalar da yürütmüştü.

Erdal, Şubat 2015’te seçim öncesi KaosGL.org’a verdiği röportajda LGBTİ haklarına ilişkin yaklaşımlarını şöyle anlatmıştı:

“LGBTİ meselesinde de heteroseksizmle mücadelenin kapitalizme ve diğer tüm eşitsizlik kaynaklarına karşı mücadeleden ayrıştırılamayacağını düşünüyoruz. HDP, homofobi ve transfobi temelli ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına hedefleyen bir parti. Ancak öte yandan genel anlamda önerdiğimiz bir “Yeni Yaşam” siyaseti var. Bu siyaset ve teklifin Kürtler için de translar için de eşcinseller için de eşit derecede geçerli ve gerekli olduğunu söylüyoruz. Kimliksel, sosyal, ekolojik sorunların iç içe geçmiş, hayatın içindeki karmaşıklaşmış haline tüm bu sorun alanlarını birbirinden soyutlayan yanıtlarla çözüm getiremeyiz. Orada yeni yaşam olmaz.”

Haziran’daki seçimde HDP’nin başarısının ardından tekrardan KaosGL.org’un sorularını yanıtlayan Erdal, “Açık bir şekilde LGBTİ haklarını savunan, seçim programında ayrı bir başlıkla çok detaylı bir şekilde LGBTİ eşitlik ve özgürlüğünü öneren, bunu da her yerde ilan eden bir siyasi parti oylarını arttırdı, barajı yıktı geçti” demişti.


Etiketler: insan hakları, siyaset, dava
İstihdam