06/12/2023 | Yazar: Kaos GL

“Savaş, Toplumsal Yeniden Üretim ve Feminist Gündemin İnşası” temasıyla gerçekleşen 11. Uluslararası Feminist Forum, Prof. Dr. Silvia Federici’yi ağırladı.

“Feminist hareketteki bulutları dağıtmamız gerekiyor” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

11. Uluslararası Feminist Forum, 9 Kasım’da “Savaş, Toplumsal Yeniden Üretim ve Feminist Gündemin İnşası” temasıyla dijital ortamda gerçekleşti.

Kaos GL Derneği’nden Aylime Aslı Demir’in açılışını gerçekleştirdiği Forum’un moderatörü Prof. Dr. Zeynep Gambetti’ydi. Gambetti, Prof. Dr. Silvia Federici’yi tanıttıktan sonra Federici’nin şu alıntısıyla başladı ve sözü konuşmacıya verdi:

“Olumlu bir şey yapmanın ne anlama geldiğini bulmamız gerekiyor. Bunun ilk anlamı izolasyondan kurtulmaktır. Mücadele diğer insanlarla bağlantı kurmak, sistemle ve ıstırapla tek başına yüzleşmememiz anlamına gelir. Bir tür korumaya sahip olduğunuzu hissedersiniz böylece. Ve çekirdek ailenin boğuculuğunun ve yalnızlığının ötesine geçerek yeni bir duygusallık yaratma fikri ortaya çıkar. Yeni bilgiler, yeni sevgililer edinmek; sadece cinsel anlamda değil, size güç veren insanlar edinmek...”

Federici, sözlerine bu izolasyonu kırmak bağlamında Feminist Forum buluşmasının çok kıymetli olduğunu ifade ederek başladı:

“Benim bu akşam konuşmak istediğim iki mesele var. Bunlardan bir tanesi, ne oluyor? Filistin halkına İsrail tarafından açılan savaş ne durumda? Bütün kapitalizmin tarihine baktığınızda soykırım görürsünüz. Tüm bunları biliyor olsak da şaşırıyoruz, şok oluyoruz. Çünkü bu şekilde insan yaşamının yıkımı, yalanlarla beslendiğinde; Gazze’de ve Filistin’in genelinde olanları anlamayı güçleştiriyor. Halbuki herkesin gözü önünde cereyan ediyor. Hepimizin karşı durduğu şey nedir? Filistin’de olanlar öncelikle Filistinliler sonrasında hepimiz için sonuçlar doğuracak. İkinci olarak da ne türden bir feminist örgütlenme ve hareket yaratmalıyız ki buna karşı durabilelim, devam edelim, ne tür bir araçlarımız var görebilelim.”

Federici, İsrail’in Filistin’e saldırıları sürerken yaptığı okumalar sırasında erken 2000’lerde savaş, devrim, feminist örgütlenme, küreselleşme ve yeniden üretim üzerine kendi yazdığı makalelere de yeniden göz gezdirdiğini paylaştı:

“Filistin aslında sembolik bir öneme sahip, bu süreci dünya ölçeğinde görüyoruz. Bütün bir süreç, kapitalistleşmenin yaygınlaşmasıyla yeni sömürge ve kapitalizmlerin oluşmasıyla alakalı. Bazı nüfuslar harcanabilir olarak değerlendiriliyor. Bunların bir kısmı en yoğun istismar biçimlerinin önünü açıyor. En üst düzeyde kurumsal olarak farklılaştırılmış insan olduğunda bazılarına ‘insan’ bazılarına ‘insandışı’ denilecek ve ‘insandışı’ olanlar her türlü sömürüye açık olacaklar. Bunu görmek Filistin’de olanları anlamamız için önemli.

1960-70’lerde hatırlarsanız devrimler rüzgarı vardı. 70’lerin sonu ile 90’ların başına baktığımızda da kapitalist bir çaba karşımıza çıktı. Bu sayede tamamen yapay olarak küresel bir borç krizi yaratıldı. Ülkeler kapılarını bütün sömürgeci şirketlere açmak zorunda kaldılar. Tarımsal üretim dönüştü. Arazi kullanımında sadece ihracata yönelik üretim yapılabildi. Bütün bu süreçler herkesin malumu oldu. Kısa bir süre içinde aslında bakarsanız sömürgeciliğin yeniden canlandığını görüyoruz. Şimdi yeni sömürgecilik biçimlerinden bahsediyoruz. Herkes başka bir ülke için çalışıyor bu biçimde. Yerel nüfusun ihtiyaçlarını dikkate almaksızın onların inanılmaz sömürülere maruz kalmasına rağmen ekonomi buna göre düzenlenmiş durumda. Binlerce insan topraklarını terk etmek ve öngörülemez bir geleceği göğüslemek zorunda kaldı.”

“Filistin” sözcüğünün sembolik öneme sahip olarak milyonların yaşantısını gösterdiğini söyleyen Federici, dünyanın her yerinde devam eden savaşla birlikte sürekli bir savaş içinde ve daha sıkı mekanizmalarla karşılaşacağımızı belirterek, feministlerin ne yapacağı konusuna döndü:

“Biliyoruz ki bugün nükleer savaş ihtimali de hemen kapımızın dibinde. Bizim çok kitlesel ve çok büyük bir mücadele başlatmamız lazım. Ortak zemin inşa etmek önemi bu hareketler arasında. Belli farklılıkları bir kenara bırakıp bu mücadelelerin asıl merkezine bakarak hareket etmek gerekiyor. Feminist hareket çok önemli ve benzersiz bir role sahip, hareketteki bulutları dağıtmak lazım.

Maalesef 70’lerin ortasından bu yana feminist hareket çok güçlü bir sosyal kuvvet olabilecekken, değişime bizi götürebilecekken, kitlesel bir kurumsal müdahale gördü. Biz artık bu kapitalist şiddete dur demek ve yeni bir toplumsal mantık, toplumsal ilişkilenme biçimi yaratmalıyız. Bunları yapmamız lazım. Ekolojik mücadele ve siyaset arasında nasıl bir bağlantı olduğunu görmemiz lazım. Koca koca nüfuslar kendi topraklarında yaşama hakkını kaybediyor. Tıpkı Kürtler gibi tıpkı Filistinliler gibi. Bu yüzden, yeniden üretim üzerine farklı bir vizyon yaratmak zorundayız.”

Federici’nin konuşmasının ardından katılımcılardan gelen paylaşımların okunması ve soruların etkinlik süresinin yettiğince cevaplanmasının ardından 11. Uluslararası Feminist Forum sona erdi.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, siyaset, dünyadan
İstihdam