26/05/2021 | Yazar: Gözde Demirbilek

LoL Türkiye’deki LGBTİ+ sansürünü Kaos GL Hukuk Koordinatörü Kerem Dikmen’e sorduk: “Türkiye’de şirketleri bu kararları almaya zorlayan bir yasa bulunmuyor. Bu sadece Türkiye’deki LGBTİ+’ların sorunu değil, bu oyunun oynandığı tüm ülkelerdeki LGBTİ+’ları ilgilendiren küresel bir sorun.”

“Hiçbir yasa, şirketleri LGBTİ+’ları sansürleyen adımlar atmaya zorlamıyor” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Riot Games tarafından geliştirilen ve yayımlanan, 2009’dan beri 67 milyonun üzerinde kullanıcısı olan video oyunu League of Legends (LoL), bu yıl da 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün’de Onur Ayı sonuna kadar sürecek olan simge paketini duyurdu. Oyunun Türkiye sayfası, simge pakedini “Renk Şenliği’ni kutlama zamanı geldi çattı! Mayıs ve Haziran ayları boyunca kuzey yarım kürenin dört bir yanını saran baharın farklı renklerini, tüm Riot oyunlarına getireceğimiz ücretsiz kişiselleştirme içerikleriyle kutlayacağız” notuyla LGBTQİA+ oyuncular anmadan ve neden Mayıs ve Haziran ayının kutlandığına yer vermeden paylaştı.

Oyunun Türkiye sayfasındaki LGBTİ+ sansürünü Kaos GL Hukuk Koordinatörü Av. Kerem Dikmen’e sorduk:

“Öncelikle şuna dikkat çekmek gerekiyor: Bu bir oyun. Dolayısıyla maddi değeri olan, kazanç sağlayan bir ürün. Piyasaya arz edilmiş bu ürünü, kırtasiyede satılan herhangi bir üründen farklı olarak düşünmemek lazım. Bu ürünü ayrıcalıklı olan kısmı, sadece elektronik ortamda yaygınlaşan bir ürün olması.

Oyun temsilcilerinin, geçtiğimiz yıl LGBTİ+ görünürlüğü 17 Mayıs ve daha ziyade Onur Haftalarıyla bezeli Haziran ayıyla ilişkili olarak ortaya koyulurken bu sene bunu ‘gökkuşağının politik anlamını boşaltarak’ onu sanki bir ‘Renk Şenliği’ gibi bir isimle bir yandan LGBTİ+ hareketle mesafesini oluşturmadan ve devlete şirin gözükmeye çalışarak bu kararı aldığı çok açık. Nitekim yapılan açıklama da devlete şirin gözükme çabasının farklı bir versiyonu.”

Dikmen, yasal düzlemdeki durumu şöyle aktardı:

“Şimdi şuna bakmak gerekir: Bir ürünün satılıp satılmayacağına kim karar verir? Tabii ki devletlerin bu konuda yetkileri var. Fakat Türkiye’de gökkuşağından ‘Renk Şenliği’ diye bahsetmeyi zorunlu kılan ya da bir oyunun LGBTİ+ sembollerini kullanmasını yasaklayan herhangi bir kanun yok. Dolayısıyla bu şirketin temsilcilerinin yaptığı ‘yerel yasalara uygunluk’ ve ‘yerelleşme’ gibi açıklamalar bu şirketin kendi tercihi. Hiçbir yasa, şirketleri bu tarz adımlar atmaya zorlamıyor. Zaten böyle bir zorlayıcı norm olsa, açıklamalarında bu normu ortaya koyarlardı. Ve biz de bakardık: Atıf yapılan yasa gerçekten söylendiği gibi 17 Mayıs’ı ya da Onur Haftası’nı anmayı engelliyor mu? Gökkuşağı bayraklarının kullanılmasını engelliyor mu? LGBTİ+’ları sembolize eden bir ifadenin apolitikleştirilmiş bir şekilde ‘Renk Şenliği’ olarak yaygınlaştırılmasına mecbur bırakıyor mu? Bu açıklamayı yapanlar böyle bir şeyden bahsedemiyor.”

Yasal olarak böyle bir zorunluluk olmadığının altını çizen Dikmen, sansürün Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu’nun ayrımcı kararıyla ilgisi olabileceğini belirtti:

“Peki bunu neden yapmış olabilirler? Muhtemelen 2020 yılı içerisinde Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu’nun, altında Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği ve Türk Eczacılar Birliği temsilcilerinin de imzası olan homofobik kararı sebebiyle adım atılmış. O homofobik karar şuydu: ‘İnternet ticaretinde gökkuşağı temalı ürünler, çocukların ahlaki gelişimine zarar veriyor. Bu nedenle ürünün satışını yapan web siteleri ürünlere +18 ibaresini getirmek zorunda.’ Tabii ki ısrarla vurguluyorum, altında Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği ve Türk Eczacılar Birliği temsilcilerinin de imzası olan o homofobik kararın yasal bir dayanağı yoktu. Ne Türk Ticaret Kanununda ne ne Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ne de başka bir kanunda dayanağı olan bir karar değildi. Hukuksuz, homofobik, nefret odaklarını besleyen; Türkiye’deki nefret iklimini destekleyen ve nefrete yeni alanlar açan bir karardı. Muhtemelen bu şirket de bu tür artan LGBTİ+fobik rüzgarın etkisi altında kalarak, yasalar kendilerini hiçbir şekilde zorlamadığı halde böyle bir karar almışlar. Bu sadece Türkiye’deki LGBTİ+’ların sorunu değil, bu oyunun oynandığı tüm ülkelerdeki LGBTİ+’ları ilgilendiren küresel bir sorun. Tekrar edelim, Türkiye’de şirketleri bu kararları almaya zorlayan bir yasa bulunmuyor.”

Ne olmuştu?

LGBTİ+ oyuncuların, sansürü sosyal medyada gündem etmesi üzerine Riot Games Türkiye’den Bahadır Güven, Twitter’da oyuncuların sansürü sorması üzerine bir flood yayınladı. Güven floodda, oyunculara ulaşan tüm içeriklerin hepsinin merkez ofis ve bölgesel ofislerin işbirliği ile ortaya çıktığını ve yerelleştirme kararlarının bölgelerin bağlı olduğu ülke kurallarına göre hukuk departmanı ve merkez ofis yönlendirmesi ile yapıldığını yazdı.

Güven yayınladığı floodda, LGBTİQA+’lar için hazırlanan paketin duyurusunda LGBTİQA+’ların neden silindiyine ve yerelleştirmeyle ne ilgisi olduğuna yer vermezken Dot Esports’ta yayınlanan bir haberde Riot Games’in konuyla ilgili sorulara “yerel yasalara uymak amacıyla” şeklinde cevap verdiği görüldü. Ancak, Riot Games’in Türkçe içeriklerinde LGBTİQA+ silinmesinin tam olarak hangi “yerel yasalara” dayandırıldığı bilinmiyor.   

Oyunun kurumsal Türkiye web sitesi geçtiğimiz yıl geliştirilen paketi 17 Mayıs Uluslar arası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün görünürlüğü ile yayınlamıştı.


Etiketler: insan hakları, medya
İstihdam