04/05/2012 | Yazar: Kaos GL

7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 2 Mayıs günü İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve İzmir’de gerçekleştirilren etkinliklerle başladı.

İşçi Filmleri Festivali Dört İlde Başladı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Diyarbakır
 
7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Diyarbakır’da dün 18.30’da Diyarbakır Surları ve Urfa Kapı önünden Dicle Fırat Kültür Sanat Derneği Def Grubu’nun eşliğinde festival yürüyüşü ile başladı.
Diyarbakır’daki festival yürüyüşü, festivalin Diyarbakır’daki düzenleyici kurumları İşçi Filmleri Festivali Diyarbakır Atölyesi, Dev-Sağlık İş, TMMOB Diyarbakır İKK, Diyarbakır Sur Belediyesi, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu ve Enerji Sen’in katılımıyla gerçekleşti. Yürüyüşte tiyatro sanatçısı Onur Kaya’nın “Maden işçisi” canlı performansı büyük ilgi gördü.
 
Festival yürüyüşünün Sümerpark Sosyal Yaşam Merkezi’ne ulaşması ile Festival Atölyesi adına bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında Festival Atölyesi gönüllüsü Deniz Durak, İşçi Filmleri Festivali için hazırlanan ortak metni okudu.
 
Açıklamanın ardından “Şimdi özgürlük vakti” denilerek Amfi Tiyatro etkinliklerine geçildi. Diyarbakır 2. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Roboskî’de katledilenlere ve çadırlarda, işyerlerinde yaşamını yitiren işçilere adandı. İş kazalarında yaşamını yitiren işçiler için saygı duruşu yapıldı. Festival Atölyesi, Sur Belediyesi, TMMOB Diyarbakır İKK ve KESK Diyarbakır Şubeler Platformu adına birer konuşma yapıldı. Festival Atölyesi adına açılış konuşmasını yapan Zeynep Çelik, Uluslararası İşçi Filmleri Festivali hakkında kısa bilgi verdi. Çelik, işçi sınıfının ve ezilen halkların mücadelesinde sinemanın, basının kısacası medyanın etkin bir araç olduğunu, bu mücadele araçlarını etkin bir biçimde değerlendirilmesi gerektiği dile getirildi.
 
Açılış konuşmalarının ardından açılış filmi “Çav li ré “ nin yönetmeni Hatice Kamer’e yazar Şeyhmus Diken Uluslararası İşçi Filmleri Festivali adına çiçek takdim etti. Ardından sahne alan Sur Belediyesi Çok Dilli Gençlik Korosu, farklı dillerden söyledikleri şarkılarla festivalin açılış gecesine gelen binlerce konuğa hem coşkulu hem duygulu anlar yaşattı. Yağmurun ara sıra hızlanmasına rağmen festivalin konukları yağmura direnerek özgürlüğün emek istediğini gösterdiler.
 
Yağmur yağarken sahneye çıkan Mehmet Özer “Sınıfın öfkesi” adlı şiir dinletisiyle dinleyenlerin yüreğindeki direniş ve isyan duygularını dile getirdi. Bu sırada “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Ardından sahneye çıkan Bandista büyük alkış aldı. Yağmura rağmen binlerce kişi etkinliğin sonuna kadar coşkusunu yitirmeden büyük bir koro halinde “İsyan, devrim, özgürlük” sloganları atarak Bandista’ya eşlik etti.
 
7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Diyarbakır ayağı, 6 Mayıs Pazartesi günü kapanış şenliğine kadar Sümerpark Sinema Salonu, Cegerxwin Kültür ve Sanat Merkezi, Sülüklü Han’da gösterim ve etkinliklerine devam edecek.
 
‘Gelenkesel Rollerini Süpüren Kadınlar’
7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali kapsamında Diyarbakır’da Fotoğrafçı Fırat Aygün’ün, ’Geleneksel Rollerini Süpüren Kadınlar’ sergisi, Büyükşehir belediyesi sergi salonunda açıldı. Önceki akşam verilen bir kokteyl ile açılışı yapılan sergiyi çok sayıda sanatsever ilgiyle izliyor.
 
Fotoğraf sanatçısı Fırat Aygün, kırsal kökenli ve geleneklerine bağlı kadınların kent yaşamında özellikle iş hayatına atıldıktan sonra geleneklerinden uzaklaşmak zorunda kaldıklarını ve yeni alışkanlıklar, davranışlar edindiklerini belirterek, çalışan kadınları iş başında fotoğrafladığını, sergisinin bu fotoğraflardan oluştuğunu söyledi. Aygün, serginin, 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin Diyarbakır programının açılışında yer almış olmasının ve halkın ilgisinin kendisini mutlu ettiğini belirtti. Kadın işçilerin, işçi eşlemlerinden fotoğraflarının da yer aldığı 40’a yakın fotoğrafın yer aldığı sergi, Festivalin son gününe kadar açık kalacak. Kürtçe oynanan tiyatro oyunlarının afişlerinin yer aldığı ’Jêrzemîn’ (Yeraltı) adlı sergi de Fırat Eygün’ün fotoğraf sergisiyle birlikte aynı salonda devam ediyor.
 
Ankara
 
”Özgürlük emek ister” sloganıyla 7.si düzenlenen Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin açılışı, İnsan Hakları Anıtı’ndaki basın açıklaması ve festival yürüyüşünün ardından gerçekleşti
 
VII. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali, “Özgürlük emek ister” ve “Hepimiz şüpheliyiz” sloganlarıyla İstanbul, İzmir ve Diyarbakır ile eş zamanlı olarak Ankara’da da başladı. Saat 18.00’da İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen festival katılımcıları ve gönüllüleri, İşçi Filmleri Festivali Bando Takımı eşliğinde açılışın duyurusunu yaptı.
 
Festival Komitesi adına basın açıklamasını okuyan Mustafa Eberliköse, AKP saldırılarına karşı özgürlük istediklerini, özgürlüğün ise ancak emek sarf edilerek kazanılabileceğini belirtti. Eberliköse, dizi setinde geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden dizi emekçisi Selin Erdem’i de andı.
 
Basın açıklamasının ardından açılışın gerçekleşeceği Çağdaş Sanatlar Merkezi’ne doğru yürüyüşe geçildi. “Karanlığa sahne vermeyeceğiz”, “AKP’ye inat özgür sanat”, “Kamera sokakta, emek sinemada”, “Özgürlük emek ister, emek özgürlük” sloganlarının atıldığı yürüyüşte İdris Naim Şahin ve Tayyip Erdoğan’a yazılan şarkılar da hep bir ağızdan söylendi.
 
Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde konukları, Ankara Sine-İ Sanat Atölyesi’nin hazırladığı maden işçisinin gösterisi karşıladı.Sanat düşmanlarına kürsüden meydan okundu
Saat 19.00’da başlayan açılış etkinliğinin sunuculuğunu sanatçılar Özgün Çakar ve Altay Özbek yaptı. Etkinlikte ilk konuşmayı yapan Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş, AKP’nin özgürlük anlayışı ile emekçilerin özgürlük anlayışının aynı olmadığının altını çizdi. Aktaş, ”İşçi Filmleri Festivali sanatın ve sanatçının özgürleşme alanıdır, emeğin özgürleştiği alandır. AKP’nin durmak bilmez saldırıları karşısında emeğin ve özgürlüğün direnişini yaratmak ve o karanlığa meydan okumak da bizim sözümüz olsun” diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
Festival gönüllüleri adına kürsüye çıkan Figen Çiçek, AKP’nin sanat anlayışını heykellere tüküren Gökçek’ten, heykellere “ucube” diyen başbakandan ve şiirde, tuvalde terörist arayan İdris Naim Şahin’den bildiklerini ifade etti. Festival sembolü Şarlo’nun “Sanat, içinde geleceği barındıran bir silahtır” sözlerini hatırlatan Çiçek, festivallerinde bu silahı sanat düşmanlarına doğrulttuklarını vurguladı.
 
Festivalin Ankara Hazırlık Komitesi adına konuşan Fatin Kanat ise AKP’nin Kürt halkına yönelik saldırılarının altını çizdi. Kanat, Roboski’de gerçekleşen katliamın göz göre göre yapıldığını dile getirdi ve kendilerinin sanatın gücünü ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.
 
’Sinema işçiye, işçi sinemaya güç veriyor’
Festivalin dostu ve konuğu olan Japonyalı Fumiaki Kocima da bir konuşma yapmak için kürsüye davet edildi. Sinemanın işçilere, işçilerin de sinemaya önemli katkılar sağladığını söyleyen Kocima, Japonya’da nükleer santrallerin güvenli olduğuna yönelik iddiaların da sinemanın gücü sayesinde yalanlanabildiğini belirtti. Kocima, Japonya’daki baskılara ise festivalden bir örnek verdi. Festival kapsamında gösterilecek olan Yengeç Gemisi filminin dayandığı kitabın yazarı Kobayashi Takici hakkında bilgi veren Kocima, işçilere dair bu kitabı 25 yaşında yazan Takici’nin polis işkencesinde hayatını kaybettiğini aktardı. Kocima, festivalin Türkiye ve dünya işçi sınıfına kuvvet sağlamasını diledi.
 
Yapılan konuşmaların ardından Umut Hamzaoğlu, Sabahattin Ali türküleri ile katılımcılara bir dinleti sundu. Dinletinin sona ermesiyle birlikte ise Sabah Yıldızı adlı Sabahattin Ali belgeseli ilk defa festivalde gösterildi. Filmin yönetmeni Metin Avdaç ve kurgucusu Thomas Balkenhol da gösterimin ardından izleyenlerin sorularını yanıtladı. Açılış etkinliği saat 22.30’da sona erdi.
 
 
İstanbul
 
7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 1 Mayıs 2012 Taksim mitinginin ardından İstanbul programına 2 Mayıs’ta gerçekleştirdiği festival yürüyüşü ve açılış gecesi ile başladı. Yürüyüşte ve gecede İşçi Filmleri Festivali’ni ABD’de gerçekleştiren konuklardan, sendikacılara pek çok kişi yer aldı
 
Tünel Meydanı’nda 2 Mayıs günü saat 17.30’da başlayan yürüyüş İstiklal Caddesi boyunca Ritmart Grubu’nun ritimleri eşliğinde ve atılan sloganlarla sürdü. Taksim Meydanı’nda bir basın açıklaması yapan festival gönüllüleri bu yılın temasının “Özgürlük Emek İster” olduğunu duyurdu. Basın açıklamasında gelecek ve özgürlük için mücadele çağrısı yapıldı. Galatasaray taraftarları ve İstiklal Caddesindeki Sokak sanatçıları da yürüyüş boyunca festival kortejine katıldı.
 
Yürüyüşün ardından saat 19.30’da İTÜ Maçka Kampusu G Amfisi’nde Ritmart’ın çalıp söylediği işçi marşları ile İşçi Filmleri Festivali açılış gecesi başladı. İlk olarak geleneksel 1 Mayıs videosu gösterildi. Gece, Kadir Özbal sunuculuğunda gerçekleşti.
 
Açılış konuşmasını festival gönüllüleri adına Alaattin Timur yaptı. Timur, Picasso’nun Guernica eserinin hikayesini anlatarak bu yıl da İşçi Filmleri Festivali’nin temasının tıpkı Guernica’da olduğu gibi siyasi iktidar tarafından belirlendiğini ifade etti. Timur, mahallelere ve yaşam alanlarına, derelere, hapisteki gazetecilere, taş atan çocuklara ve öğrencilere, kürt halkına ve anadillere, işçilere, emekçilere ve sendikalara, kadınlara, Emek Sineması’na, Haydarpaşa’ya ve Taksim Meydanı’na, sanata ve sanatçılara, tiyatrolara ve tiyatroculara, kültürel ve kamusal alanlara özgürlük için mücadele çağrısında bulundu.
 
Alaattin Timur’un konuşmasının ardından sahne alan tiyatro oyuncuları Serdar Orçin ve Ozan Güzalp AKP’nin egemenliği altına almaya çalıştığı tiyatrolara özgürlük taleplerini dile getirdi. Serdar Orçin salona “faşizme karşı omuz omuza” sloganını attırırken Güzalp ise “Şimdi başrol dayanışmanın” sloganını attırdı.
 
Orçin ve Güzalp’in ardından Sarıyer Halkevi Gençlik Korosu sahneye çıktı. İşçi marşları ve türkülerden oluşan repertuarlarını seslendiren koro, Nejat Yavaşoğulları ile “Özgürlük emek ister” şarkısını seslendirdi.
 
Festivalin düzenleyici sendikaları adına DİSK Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı. Çerkezoğlu’nun konuşmasının ardından set işçisi Mustafa Ziya Ülkenciler’e bir plaket verildi. Ülkencilere plaket verilmesinin ardından festivalin yurtdışından gelen ve 1 Mayıs yürüyüşüne de katılan konukları sahneye çıktı. Konuklardan Ken Loach filmlerinin senaryolarının yazarı Paul Lavetry ve ABD’de İşçi Filmleri Festivali’ni düzenleyenlerden Steve Zeltzer ile E. J Shin Türkiye’deki İşçi Filmleri Festivali’nin en büyük işçi filmleri festivali olduğunu ve parasız gösterimlerin sadece Türkiye’de olduğunu söylediler. İki konuk da İşçi Filmleri Festivali ekibinde yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti.
 
Konukların konuşmasının ardından Yağmuru Bile filmi izlendi. Filmin ardından etkinlik son buldu.
 
Sendika.Org

Etiketler: kültür sanat
İstihdam