17/10/2011 | Yazar: Kaos GL

Homofobiye ve Transfobiye karşı da birleşen Kongre’nin Ankara’da yapılan Genel Kurulunda verilen ‘LGBT Karar Önergesi’ kabul edildi.

Kongre LGBT’ler İçin Mücadele Edecek Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Homofobiye ve Transfobiye karşı da birleşen Kongre’nin Ankara’da yapılan Genel Kurulunda verilen “LGBT Karar Önergesi” kabul edildi.
  
Halkların Demokratik Kongresi’nin mücadele edeceği alanların içinde LGBT bireylerin kamusal ve toplumsal yaşamda maruz kaldıkları şiddet, dışlanma, ayrımcılık, nefret suçu ve söylemleri de yer alıyor.
 
Kongre tüzüğünde kurulacağı belirtilen daimi komisyonlar arasında LGBT Bireylerin Sorunları komisyonu da bulunuyor.
Homofobiye ve Transfobiye karşı da birleşen Kongre’nin 15-16 Ekim’de Ankara’da yapılan Genel Kurulunda, LGBT Örgütlenme Komisyonu tarafından hazırlanan “LGBT Karar Önergesi” verildi.
 
Kabul gören “LGBT Karar Önergesi”ni yayınlıyoruz.
 
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği anayasaya eklensin.
 
Yeni anayasada eşitlik ile ilgili bir düzenleme yapılacaktır. Yürürlükteki anayasanın eşitlik maddesi son derece sığ ve ihtiyaçlara cevap veremeyecek niteliktedir. Yeni anayasada eşitlik maddesi üzerine yapılması gereken düzenleme şu şekilde olursa pek çok ihtiyaca ve de en önemlisi tüm birey ve grupların ihtiyaçlarına çözüm olabilecektir.
 
Madde başlığı, “Eşitlik ve Ayrımcılıkla Mücadele” olmalıdır.
 
Herkes dil, ırk, renk, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, engellilik ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
 
Bu eşitlik maddesinin yürürlükte hayat bulabilmesi için ayrımcılıkla mücadele ibaresinin de yer alması zorunludur. Bireylerin hukuk önündeki salt eşitlikleri şeklen olmaktadır. Bunun içinde yasa maddesine ayrımcılığın yasaklanması ve bununla mücadele edilmesi gerekliliği vurgulanmalıdır. Ayrımcılıkla mücadele hususu konusunda da TCK’ye yollama yapılmalıdır.
 
Hali hazırda TCK’deki “ayrımcılık” maddesi de yetersizdir. Bu maddenin anayasada yapılacak düzenleme ile çerçevesinin genişletilmesi gereklidir.
 
Nefret kavramı bir suç olarak TCK’ye eklensin. Homofobi ve transfobi bu kapsamda değerlendirilsin.
 
Nefret suçlarına dair sağlıklı yasal bir düzenleme ancak, AGİT’ in yaptığı tanımdan hareketle özel bir kanun ile gerçekleşebilir. TCK’de, nefret suçunun tanımlanması ile bu suçları işleyen faillerin cezalandırılmasını sağlayacak gerekli maddelerin eklenmesi söz konusu olabilir. Ancak nefret suçlarına dair yasal düzenlemenin daha etkin olabilmesi için “Nefret Suçlarıyla Mücadele Kanunu” adı altında kanuni bir düzenlenmeye gidilmelidir. Kanun metni içinde; tanım, hangi fiillerin suç oluşturduğu, nitelikli halleri, cezası, nefret suçları mağdurlarının/yakınlarının uğradıkları zararların tazmini, bu yasanın geçmişe de şamil olması ve nefret suçlarını doğuran sebepleri ortadan kaldırabilmek için kurumların oluşturulmasını sayabiliriz.
 
AGİT in tanımı: “mülklere karşı işlenenler de dâhil olmak üzere, kurbanın ya da mülkün, ya da suç hedefinin; üye olduğu, bağlantısı bulunduğu, desteklediği, bağlı bulunduğu veya ilişkisinin olduğu, gerçek ya da farz edilen ırkı, etnik kökeni, dili, rengi, dini, cinsiyeti, yaşı, akıl ya da fiziksel engeli, cinsel yönelimi ve benzer bir diğer faktörden dolayı işlenen suçlara Nefret Suçları denilmektedir”.
 
Homofobi ve transfobi herkesin meselesidir, salt LGBT bireylerin hak mücadelesi olarak sınırlandırılamaz.
 
Seks işçiliği bir emek biçimi olarak tanınsın.
 
Nasıl ki ev içi emek patriyarkal kapitalizmin kadına yönelik bir sömürüsüyse, seks işçiliği de heteropatriyarkal kapitalizmin trans ve trans olmayan kadınların bedenlerini sömürmesidir.
 
Hali hazırda ev içi emeğin değersizleştirilmesine karşı mücadele yürütülürken kadının ev içine kapatılmasına karşı da söz üretilmektedir. Bu iki söz eşzamanlı olarak pratik bir gerçekliğe tekabül etmektedir.
 
Benzer bir şekilde zorunlu seks işçiliğine karşı söylem üretirken seks işçiliği yapanların da güvencesinin sağlanması gerekmektedir. Bunun önkoşulu seks işçiliğinin de bir emek biçimi olarak tanınmasından geçmektedir.
 
Askerlik şubelerinde yapılan eşcinsellik, biseksüellik ve transeksüelik beyanlarının esas alınması gerekmektedir.
 
Bu beyanların yetersiz görülmesi hasebiyle herhangi bir onur kırıcı uygulama mazur görülemez. Fotoğraf ya da video görüntüsü ve askeri hastanenin vereceği psikoseksüel bozukluk raporu bu bağlamda değerlendirilmelidir ve bu tarz uygulamalardan vazgeçilmelidir.
 
Kişiye verilecek olan askerlikten muafiyet belgesi de kişinin özel / kamusal yaşamında ve istihdamında sorun teşkil etmeyecek şekilde düzenlenmelidir.
 

Etiketler: yaşam
İstihdam