26/08/2021 | Yazar: Yıldız Tar

Tarihimizden yaprakları yeşerttiğimiz “İşte bu bizim hikayemiz” serisinde 2005 Lambdaistanbul bülteninden bir çağrı: Örgütlenme hakkımız engellenemez. Kaos GL Kapatılamaz.

Lambdaistanbul 2005’ten sesleniyor: Kaos GL kapatılamaz! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Tarihin yapraklarını kurutulmuş güller gibi unutmak yerine yeşerttiğimiz “İşte bu bizim hikayemiz” serimiz başlıyor.

Kaos GL arşivinden yazı, görsel, mektup ve kartpostallarla karşınızda olacağımız seride 2005 yılına gidiyoruz. O dönemki adıyla Lambdaistanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi’nin Ekim 2005’te yayınlanan dokuzuncu sayısının kapağında bir dayanışma çağrısı var: Örgütlenme hakkımız engellenemez. Kaos GL Kapatılamaz.

lambdaistanbul-2005-ten-sesleniyor-kaos-gl-kapatilamaz-1

Ankara Valiliği’nin Kaos GL, tüzel kişilik kazanır kazanmaz kapatılması için harekete geçmesine karşı Lambdaistanbul, “Bu mücadelede Kaos GL’ye destek vermeye devam edeceğiz” diyor.

Valiliğin kapatma girişimi savcılıktan döndü

Valiliğin bu girişiminin nasıl sonuçlandığını ise gelin Patikalar sözlü tarih çalışmamızda Av. Yasemin Öz’den dinleyelim:

“O dönem şöyle bir boğulma yaşıyoruz. Tüzel kişiliğimiz yok, paramız yok, her ay kirayı nasıl ödeyeceğiz? Ve haftalık toplantılarımız gerçekten tamamen maliye konuştuğumuz bir şeye dönüşüyor, yani politika tartışamıyoruz, ne üreteceğimizi tartışamıyoruz, üretecek kaynak bulamıyoruz. Ve buna nasıl bir çözüm üretebiliriz diye konuşmaya başlıyoruz. Ben her ay mesela cumartesi nöbetimde tek tek üyeleri arıyorum. Aidatınızı öder misiniz, işte kiramızı ödeyemedik çok zor durumdayız… Ki aidatları toplasan bile yetmiyor işte... Parası olan arkadaşlarımızdan borç istiyoruz, borç alıyoruz falan. Onu ödemeye çalışıyoruz. Böyle bir döngü içindeyiz. O dönem 2004 yılında Dernekler Kanunu değişmişti. Dernek olmak çok kolay hale gelmişti yani tüzüğü verdiğin anda dernek olarak kurulmuş oluyordun. Ben de tabi hani hukukçuyum ve arkadaşlarla şey konuşmaya başladım, ya biz dernekleşelim. Hani çok kolaylaştırdılar, on altı kişi bulsak dernekleşiriz. Açık eşcinsel olarak on altı kişi kurmak istemese bile heteroseksüel arkadaşlarımızla konuşalım, kurucumuz olur musunuz diye falan. Bir dönem yapabilir miyiz yapamaz mıyız falan tartışarak bir sene sonra falan, 2005’te işte, tamam yani biz bunu yapmayı bir deneyelim noktasına geldik. Ama bizde şöyle bir fikir vardı. Bizim dernek olmamızı bunlar kabul etmez, kapatılmamız için dava açarlar. Ama bırakalım açsınlar, böylece somut olarak devlete karşı bir adım atalım. Onlar da bize somut olarak resmi bir cevap versin. Hani bu iş bir resmiyete dökülsün. Stratejimiz şuydu; reddedileceğiz işte kanun yollarına başvuracağız, AİHM’e başvuracağız, niyetimiz beklentimiz o yöndeydi. Ve biz tabi dernek olduk. Ve ağırlıkta gerçekten LGBT’lerin kurucu olduğu bir dernek olduk, heteroseksüel arkadaşlarımız da vardı.

“Tabi hemen valilik bize kapatılmamız için Medeni Kanun’un ‘ahlaka aykırı dernek kurulamaz’ maddesine göre savcılığa başvuruda bulundu, dava açın bu derneğe karşı diye. Biz tabi bekliyoruz ne olacak... Bu arada ilk defa işte uluslararası ILGA konferansı, ILGA Europe konferansına gidiyoruz o seneler, aynı zamanlar. Eşzamanlı oluyor böyle şeyler. Onlar bize geliyor, bize eğitim veriyor, hani Avrupa Birliği hukukunu mekanizmalarını nasıl kullanabiliriz, insan hakları mekanizmalarından nasıl yararlanabiliriz, işte falan. O dönem onlarla da ilişkimiz böyle gelişiyor bir yandan. Biz onlarla da görüştük tabi hani biz kapatılma davasıyla yüz yüze kalırsak diye. Onlar Avrupa Parlamentosu’nda parlamenterlerden mektup yazdırıp bakanlığa gönderttiler, endişeyle izliyoruz falan diye.

“Sonra bir savcılık kararı geldi bize. Derneğin kapatılmasını kabul etmediğine dair savcının. Dava açmayacağına dair bir karar. Ya çok demokratik bir karardı yani detaylı yazılmış, insan hakları boyutuyla incelenmiş, hani bizim savunmalarımız kadar iyi, ondan daha iyi bir karar, yani şok edici bir karar. Beklemiyorduk açıkçası.”

Yıllar geçse de üstünden, Ankara Valiliği bizi unutur mu?

Bundan 12 yıl sonra, Ankara Valiliği kapatamadığı Kaos GL Derneği’nin de bulunduğu Ankara’da eşi benzeri görülmemiş bir yasağa başvurdu. OHAL döneminde, Kasım 2017’de valilik “süresiz LGBTİ+ etkinlik yasağı” ilan etti. Kaos GL, yasağın kaldırılması için verdiği hukuk mücadelesini kazandı.

Ankara’da bulunan LGBTİ+’lar ve LGBTİ+ haklarını savunan dernekler için; biri OHAL döneminde (Birinci yasak) diğeri ise OHAL sonrası olarak adlandırılan dönemde (İkinci yasak) Ankara Valiliğince yürürlüğe sokulan iki ayrı süresiz yasaklama kararı vardı. Bölge İdare Mahkemesi Nisan 2019’da, OHAL’de ilan edilen yasağın süre bakımından sınırsız olduğunu ve yasaklanan eylemlerin niteliğine ilişkin bir sınırlama ve belirlilik olmadığını söyledi. Mahkeme, etkinliklere dönük bir tehdit varsa yasaklamak yerine kolluk tedbirleri alınması gerektiğini belirterek yasağın hukuka uygun olmadığına hükmetti. Yasak kararının kaldırılmasına karar verdi. Öte yandan OHAL kaldırılmasına rağmen Ankara Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü’nün aynı gerekçelerle 3 Ekim 2018’de İl Emniyet Müdürlüğü’ne ilettiği yasak kararına ilişkin yargı süreci devam etti. İdare mahkemesinin kararı ile birlikte ikinci yasak da kaldırılmış oldu. Böylece Ankara’daki süresiz LGBTİ+ etkinlik yasakları son buldu. Bölge İdare Mahkemesi de istinaf talebini reddederek yasağın iptalini onaylamış oldu.


Etiketler: yaşam, tarihimizden
İstihdam