10/02/2022 | Yazar: Yıldız Tar
İHD İstanbul Şube’de kurulan LGBTİ+ hakları komisyonunu Havin Özcan’la konuştuk: Artan şiddet bu komisyona ne kadar çok ihtiyaç duyduğumuzu gösterdi.
İnsan Hakları Derneği’nin 40 yıla yaklaşan hikayesi; hak ihlallerini görünür kılmak, hak ve özgürlükleri savunmak için ülkenin dört bir yanında çalışmalarıyla dolu. En köklü insan hakları örgütlerinden İHD’nin İstanbul Şubesi’nde artık LGBTİ+ Hakları Komisyonu da var.
90’lı yıllarda Ankara Şube’de komisyon kurmak isteyen LGBTİ+’ların İHD’den kovulması, bunun üzerine Kaos GL’nin kurulmasının üzerinden 30 yıla yakın zaman geçtikten sonra komisyon İstanbul Şube’de kurulabildi. Geçtiğimiz günlerde bir basın açıklamasıyla kuruluşunu açıklayan İHD İstanbul Şube LGBTİ+ Hakları Komisyonu’nu, komisyonun üyesi Havin Özcan’la konuştuk.
“LGBTİ+ hakları komisyonu kesinlikle büyük bir ihtiyaçtı”
Özcan, İHD’de LGBTİ+ Hakları Komisyonu kurulmasının neden bu kadar uzun zaman aldığına ilişkin sorumuzu “Genel anlamda tüm insan haklarıyla ilgilendikleri için o süreçte özel olarak komisyonlaşmaya gidilmemiş olabilir ama kesinlikle LGBTİ+ hakları komisyonu bir ihtiyaçtı” diyerek yanıtladı. Özcan’a göre, son yıllarda LGBTİ+’lara artan homofobi ve transfobi komisyona ne kadar ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha gösterdi.
“LGBTİ+ hakları insan haklarıdır” diyerek kurulduklarını söyleyen Özcan, “insan hakları aktivistleri, avukatlar ve lubunyalar olarak” bir buçuk ay boyunca komisyonun nasıl çalışacağını konuştuklarını söyledi. Her türlü şiddete, nefrete ve haksızlığa karşı hukuki ve psikolojik destek sağlayacaklarını belirten Özcan, aynı zamanda insan hakları ihlallerini gizliliği esas alarak raporlayacaklarını da sözlerine ekledi.
İHD’de iç eğitimler de düzenlenecek
İHD’nin öğrenen ve yenilenen bir örgüt olduğunu söyleyen Özcan, genel merkez bünyesinde bir komisyon kurulmasa da genel merkeze ve tüm şubelere komisyon hakkında bilgi yollandığını, dernek içerisindeki değişim ve dönüşüme katkı sağlamak için iç eğitimler düzenleyeceklerini belirtti.
LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı hak ihlallerini sorduğumuzda ise Özcan, “Devlet; Türk, Sünni ve erkek” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti:
“LGBTİ+ hareketi ve geleneği bu üçlemenin tamamen karşısında. Türklükle kast edilen aile yapısı; Sünniliğin Lut kavmi söylemleri ve erkekliğin getirdikleri öncelikle LGBTİ+’ları vuruyor. Bu yüzden de böyle bir sistemde devletin bizlere karşı son zamanlarda tavır alması ve ağır yaptırımlarda bulunması şaşırtıcı değil. Boğaziçi Üniversitesi protestoları sonrası LGBTİ+ hareketi büyük bir ivme kazandı. Sadece eylemci değil, öncüydük de protestolarda. Bunu fark eden iktidarsa, kendi haklarını sonuna kadar isteyen, yarım yarım verilecek olanlarla asla yetinmeyen LGBTİ+ hareketine bir nevi savaş açtı.”
“Pes etmemek için örgütlü mücadele”
Havin bir yandan da Boğaziçi Üniversitesi protesto sırasında gözaltına alınan ve karakolda cinsel işkence gören bir aktivist. Kendi hakları bu kadar ihlal edilmişken, İHD’de çalışmaya başlamasını “Tüm lubunyaların yaşadığı gibi kendi üzerimizden bakarsak, evden çıkıp bakkala gidince bile bir sürü hak ihlaliyle karşılaşıyorsunuz. Kendi özelimde çok ağır şeyler yaşadım. Pes etmemek, mücadele alanı oluşturabilmek için örgütlü mücadele ve kitlesel eylemsellik gerekiyor” diye anlattı.
Özcan’a; İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’la KaosGL.org için Sibel Yükler’in yaptığı röportajı ve o röportajda Türkdoğan’ın İHD tarihinde şimdiye kadar genel merkez yönetim kurulu içerisinde açık kimlikli LGBTİ+’ların olmadığını bir kez daha doğrulamasını da hatırlattık. Özcan, “LGBTİ+’lara alan açmak lütuf değil, olmamız gereken alanlardan defedilmişken o alanların bizlere açılması asla bir lütuf değil” diyerek yanıt verdi.
“Bizim meselemiz LGBTİ+’ların bizlere ulaşması değil, bizlerin onlara ulaşması”
Özcan’a göre, “asıl mücadele sokakta olmalı”. LGBTİ+ örgüt ve derneklerinin bu alanda eksik olduğunu iddia eden Özcan, “Hak ihlaline maruz bırakılan LGBTİ+’lar size nasıl ulaşacak” sorumuza da şöyle yanıt veriyor:
“Bizim meselemiz LGBTİ+’ların bizlere ulaşması değil, bizlerin onlara ulaşması. Bizlerin attığı adımlarla beraber lubunyaların bunu fark edeceğini düşünüyorum. Lubunyalar sindirilmiş durumda. Devlet şiddeti, toplumsal şiddet var. Derneklerin yarar sağlayabileceğine dair güven de düştü. Yüz yüze görüşmelerle lubunyalara ulaşmak istiyoruz. Korkmaya değil, örgütlenmeye ihtiyacımız var. Karşımızda örgütlü bir şiddet var ve buna ancak örgütlenerek karşı durabiliriz.”
LGBTİ+’ların eşitlik ve özgürlüğü için senelerdir mücadele eden LGBTİ+ örgütlerini, komisyonun da sağlayacağını söylediği hukuki, psikolojik ve sosyal desteği sağlayan LGBTİ+ derneklerini ve LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı hak ihlallerini raporladıklarını hatırlattığımızda ise Özcan, “Tüm derneklerle ve örgütlenmelerle de ilişki içerisinde olmayı isteriz. Bu işi tam olarak planlayarak yapmak, sağlam adımlarla ilerlemek istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Komisyona başvurmak çok kolay. Dileyenler derneğin Taksim’deki şubesine gidebilir, komisyonun Twitter adresine yazabilir, 0212 244 44 23 ve 0554 147 52 50 numaralı telefonlardan komisyona ulaşabilir.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset
