20/01/2021 | Yazar: Yıldız Tar
Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2020 araştırmasına katılan hiçbir çalışan yaşadığı ayrımcılığı sendika ya da meslek örgütlerine bildiremedi.
![“LGBTİ+’ların ekonomik ve sosyal hakları sendikaların önceliği değil” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı](img/galeri/haberler/lgbti-larin-ekonomik-ve-sosyal-haklari-sendikalarin-onceligi-degil.jpg)
Kaos GL Derneği ve Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi; Türkiye’de kamu ve özel sektörde LGBTİ+’ların durumunu inceledikleri yıllık araştırma sonuçlarını açıkladı.
İstihdamda LGBTİ+’ların durumunu araştıran çalışmanın 2020 sonuçları “Türkiye’de Kamu Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” ve “Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” başlıklı iki raporda kamuoyu ile paylaşıldı.
Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Dr. Reyda Ergün, Dr. Selma Değirmenci, Dr. Kıvılcım Turanlı ve Doğancan Erkengel’in hazırladığı raporların editörleri ise Kaos GL İnsan Hakları Programı’ndan Murat Köylü ve Defne Güzel.
Sendikalaşma oranı genel toplamdan daha düşük
Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu 2020 araştırmasına 674 kişi katıldı. “Herhangi bir sendika veya meslek örgütüne üye misiniz?” sorusuna sendika veya meslek örgütlerinden en az birine üye olduğunu ve işyerinde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığa uğradığını beyan eden katılımcı sayısı ise 12.
Bu 12 kişiden 5’i, karşılaştıkları ayrımcılıkla ilgili hiçbir girişimde bulunmazken, girişimde bulunanlar da durumu üye oldukları sendikaya veya meslek örgütüne bildirmedi. Bu durum raporda şöyle açıklanıyor:
“Maruz kalınan ayrımcılığı bildirmede kurumsal ve hukuksal yaklaşımın yetersizliği, sendika ve meslek örgütleri açısından da önemli bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır.”
LGBTİ+ çalışanların ayrımcılık karşısında resmi kanallar yoluyla sonuç alacaklarına inanmadıklarını aksine bildirim sürecinde daha da mağdur edilmekten, işini kaybetmekten, nefret söylemi ve önyargı ile karşılaşmaktan, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimlerinin iradeleri dışında açığa çıkarılmasından endişe ettiklerini belirten raporda sendika ve meslek örgütlerine ilişkin şöyle deniliyor:
“LGBTİ+ çalışanları istihdama erişimde ve çalışma hayatında güçlendirici mekanizmalar denildiğinde ilk akla gelecek alanlardan biri de kuşkusuz sendikalar ve meslek örgütleridir. Araştırmamız özel sektörde çalışan LGBTİ+’lar arasında sendika ya da meslek örgütü üyesi olma oranlarının düşük olduğunu göstermektedir. Üye olanlar ise sendika ve meslek örgütlerini çalışma hayatında ayrımcılığa karşı başlıca mücadele alanlarından biri olarak görmemektedir. Örneklemin yalnızca %11,3’ü meslek örgütü üyesi olduğunu beyan eden katılımcılardan oluşmaktadır. Katılımcılarımız arasında sendika üyesi olduğunu belirtenlerin oranı ise %6,8’de kalmıştır. Bu oran Türkiye genelinde işçiler arasındaki sendikalaşma oranının oldukça altındadır. DİSKAR’ın Nisan 2020’de yayınlanan Türkiye’de Sendikalaşmanın Durumu Araştırması Raporu’na göre, Türkiye’de sendika üyesi işçi oranı %12,14’tür.
“Araştırmamızın verilerine göre, çalıştığı işyerinde ayrımcılığa uğradığını beyan eden 61 katılımcıdan 12’si bir sendikaya ve/veya meslek örgütüne üyedir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, hiçbiri üyesi olduğu sendikaya veya meslek örgütüne durumu bildirmemiştir. Bunun yanında, anketimizde yer alan LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığa karşı alınması gereken başlıca üç önlemin ne olduğuna ilişkin soruya, “örgütlü mücadele ve dayanışma ağları” seçeneğini de işaretleyerek cevap verenlerin oranı %23,6’da kalmıştır. Bu bulgular, istihdamda LGBTİ+ çalışanların güçlendirilmesi ve LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılığın önlenmesi konusunda sendika ve meslek örgütlerine önemli görevler düştüğünü, dolayısıyla sendika ve meslek örgütlerinin bu yönde politikalar üretmeyi önceliklerinden biri haline getirmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Ne var ki, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2016 tarihli Onur Projesi’nin bulgularına ilişkin bilgi notunda yer alan, LGBTİ+’ların ekonomik ve sosyal haklarının sendikalar açısından öncelikli bir konu olmadığına ilişkin saptamanın Türkiye açısından da geçerli olduğu görülmektedir.”
“Türkiye’de Özel Sektör Çalışanı LGBTİ+’ların Durumu” raporuna ulaşmak için tıklayın.
Sendikalarda LGBTİ+ eşitliğini çoğaltmak için neler yapılabilir?
Kaos GL Derneği’nin temel yayınlarından olan “LGBTİ+ Hakları Sendikal Haklardır” broşürünün gözden geçirilmiş ve güncellenmiş dördüncü baskısı 2020’de yayınlandı.
Sendikacılara LGBTİ+ hakları konusunda bir kaynak oluşturmak, olumlu örnekleri çoğaltmak ve heteroseksizme karşı sendikacılığı güçlendirmek için yayınlanan broşür 11 bölümden oluşuyor. Broşür, istihdam araştırmalarında ortaya çıkan sonucu değiştirmek için sendikacıların neler yapabileceğine dair yöntemler öneriyor.
Broşürün giriş bölümünde bu amaçlar şöyle açıklanıyor:
“Heteroseksizm ve ikili cinsiyet rejimi ile mücadelede sendikanın yapısından başlayarak kalıcı politikalar üretmek, savunuculuğu düzenli ve kamuoyunun bilgisine açık şekilde sürdürmek, kendi üyelerinden başlayarak toplumsal dönüşümün katalizörlerinden olma iradesi göstermek önem kazanıyor.
“Biz de bu broşürle, bu iradeyi güçlendirmek ve çoğaltmak için yapılabilecekleri derledik. Bu broşürün sendikacılar başta olmak üzere “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır” diyen herkese faydalı olması temennisiyle…”
Girişin ardından “Durum Tespiti: LGBTİ+ İşçi ve Emekçiler Neler Yaşıyor” bölümünde Kaos GL’nin istihdam araştırmaları üzerinden yaşanan sorun ve hak ihlallerinden bahsediliyor. Broşürün devamında “Örgütlenme”, “Sendika İçi Düzenlemeler”, “Savunuculuk ve Hukuki Destek”, “LGBTİ+ Örgütleriyle Dayanışma” başlıklarında sendikanın LGBTİ+ haklarını savunmak için neler yapabileceği sıralanıyor.
Broşürde ayrıca toplu iş sözleşmelerinde LGBTİ+ eşitliği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği eşitliği için taahhütname ve LGBTİ+ eşitlik politikası örnekleri de yer alıyor. Broşür, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun önerileri ve temel kavramlar ile sonlanıyor.
Broşürün dijital haline ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı