14/01/2020 | Yazar: Yıldız Tar

Mahkeme, Mersin Onur Haftası yasağı davasını reddetti. LGBTİ+’ların ifade ve örgütlenme özgürlüğü ihlali “hukuka uygun” bulan mahkeme, ayrımcı kararını “DEAŞ tepki gösterebilir” diye gerekçelendirdi.

Mersin Onur Haftası yasağı davasına red: “Terör örgütleri tepki gösterebilir” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: 2019 Mersin Onur Haftası başlangıcı ve yasak kararına ilişkin basın açıklaması

Mersin 1. İdare Mahkemesi, 2019 Mersin Onur Haftası’nın Valilik tarafından yasaklanmasına ilişkin açılan davayı reddetti.

Muamma LGBTİ+ Derneği, Mersin Valiliği’nin 2019 Mersin Onur Haftası’nı da kapsayan 20 gün boyunca kent genelinde LGBTİ+ etkinliklerini yasaklamasını yargıya taşıdı. Dernek, 2015 yılından beri düzenli olarak Onur Haftası yapıldığını hatırlatarak yasak kararının toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile ifade özgürlüklerini ihlal ettiğini vurguladı.

Mersin 1. İdare Mahkemesi, Muamma LGBTİ+’nın başvurusu hakkında karar verdi. Mahkeme, Valiliğin ayrımcı yasağına gerekçe gösterdiği “kamu huzuru”, “genel asayiş”, “suç işlenmesinin önlenmesi”, “genel sağlık” ve “genel ahlak” ifadelerini yineleyerek davayı reddetti.

Bir tuhaf red gerekçesi…

Mahkemenin red gerekçeleri arasında “DEAŞ terör örgütü ve radikal bazı kesimler tarafından tepki gösterilebileceği” ifadelerini sayması dikkat çekti. Mahkeme, LGBTİ+’ların ifade ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin “provokasyon” ifadesini kullanırken “terör örgütleri ve radikal bazı kesimlerin” nefret saldırısında bulunma ihtimaline ilişkin ise “tepki çekti” ifadelerini kullandı.

Muamma LGBTİ+ Dayanışma Derneği, mahkemenin bu kararını istinafa taşıyacak.

İstanbul’da da benzer karar çıkmıştı

2019 İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün Taksim’de yasaklanması üzerine Bakırköy’e yapılan miting başvurusunun da yasaklanmasına ilişkin açılan dava da geçtiğimiz hafta reddedildi.

AİHM ne diyor?

AİHM kararları, bir tehdit olması durumunda dahi yürüyüşlerin yasaklanamayacağını ve bu tehdidi engellemenin idarenin sorumluluğu olduğunu söylüyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Rusya’daki Onur Yürüyüşünün engellenmesi ve yürüyüşe yapılan saldırıyla ilgili Alekseyev v. Rusya kararı bulunuyor.  Mahkeme 2006, 2007 ve 2008 Moskova Onur Yürüyüşleri’nin yasaklanmasının 11. maddeyi açıkça ihlal ettiğine karar verdi. AİHM, bu karar ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının yasaklanmasının meşru bir amaca dayanıp dayanmadığına veya kanunla düzenlenip düzenlenmediğine bakmayı demokratik toplumun gereği açısından gereksiz gördüğünü ve 11. maddenin gösterinin konu ve amacından rahatsız olabilecek veya göstericilerle aynı fikirde olmayan kişilerin saldırılarına karşı korumayı da içerdiğini yineledi. Mahkeme sadece riskin varlığının gösteriyi yasaklamak için yeterli olmadığını, yetkililerin potansiyel saldırılara ilişkin gerekli önlemleri alması gerektiğinin altını çizdi.

Benzer şekilde AİHM, Identoba ve Diğerleri v. Gürcistan kararında da özellikle saldırı sırasında söylenen homofobik cümleleri dikkate alarak, LGBTİ’lerin gösteri sırasında maruz kaldıkları şiddeti, o sırada duydukları korkuyu ve hissettikleri aşağılanmayı 14. maddeyle bağlantılı olarak 3. maddenin ihlali kabul ederek ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirdi. Mahkeme Mayıs 2012’de yapılan yürüyüşe saldırının madde 11’i ihlal ettiğinin altını çizdi ve yetkililerin başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğünün önyargılı şiddetten koruyamadığını, bunun madde 3 ve 14 ile birlikte madde 11’in ihlali olduğunu belirtti. Yine Mahkeme yürüyüşten 9 gün önce yetkililere haber verildiğini, bu sürenin gerekli önlemleri almak için kullanılabileceğini, gösterinin barışçıl bir şekilde devam etmesinin devletin yükümlülüğü olduğunu, yürüyüş öncesi kamu açıklamaları yapıp hoşgörüyü vurgulayabileceklerini ya da böyle bir gösteriye yapılacak olan saldırının mevcut hukuki sonuçları konusunda uyarı yapabileceklerini belirtti.

2911 sayılı kanun ne diyor?

2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 3. maddesine göre; “Herkes, önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.”

Kanunun 12. maddesi Düzenleme Kurulu’nun sorumluluklarını şöyle sıralıyor:

“Düzenleme kurulu, toplantının sükun ve düzenini, bildirimde yazılı amaç dışına çıkılmamasını sağlamakla yükümlü ve sorumludur. Kurul, bunun için gereken önlemleri alır ve gerektiğinde güvenlik kuvvetlerinin yardımını ister. Toplantının amacı dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesini imkânsız gördüğü takdirde kurul veya toplanamadığı takdirde kurul başkanı dağılma kararı alır ve durumu derhâl yetkili kolluk amirine bildirir.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, kent hakkı
İstihdam